DİREKTÖR, ŞEHİTLER HAFTASI NEDENİYLE MESAJ YAYIMLADI

Emekli Mücahitler Derneği Başkanı Mehmet Salih Direktör, “Bağımsızlık, egemenlik ve özgürlüğümüzün güvencesi olan devletimize sahip çıkmazsak, görevimizi yapmış sayılmayız” dedi.

Direktör, 21-25 Aralık Şehitler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda, 21 Aralık Kanlı Noel’in yıldönümünde başta Kıbrıs’ta soykırıma uğrayan, şehit düşen insanları ve bütün şehitleri saygı, sevgi ve rahmetle andıklarını vurguladı.

Direktör, Rum-Yunan yayılmacılığının, Türk halkına yönelik silahlı saldırıya, etnik temizliğe ve soykırıma dönüştüğü 21 Aralık 1963’teki Kanlı Noel’in 51. yıldönümünde, herkesin bir kez daha ellerini başının arasına alıp “nereye gidiyoruz?” diye düşünmesi gerektiğini kaydetti.

Dünyanın “utanç verici” sessizliğinden cesaret alan Yunanistan’ın, işgali tamamlayarak Enosis’i gerçekleştirmek için 20 bin tam teçhizatlı askerini gizlice adaya çıkardığını ve 11 yıl sürecek adı konmamış bir işgali gerçekleştirdiğini anlatan Direktör, “Bu insanlık dışı kuşatma, bu kanlı işgal, ancak Anavatan Türkiye tarafından gerçekleştirilen 1974 Türk Barış Harekâtı ile parçalanmış, Türk halkı, kendi geleceğini özgürce belirleyeceği demokratik ve özgür koşullara kavuşmuştur” dedi.

Direktör şöyle devam etti:

“Bugün, Kanlı Noel’in 51. yıldönümünde bunları hatırlayarak gereğini yapmazsak, bağımsızlık, egemenlik ve özgürlüğümüzün güvencesi olan devletimize sahip çıkmazsak, görevimizi yapmış sayılmayız.”

KIBRIS TÜRK TARİHÇİLER BİRLİĞİ BİRLİĞİ’NİN 21 ARALIK MESAJI...

Kıbrıs Türk Tarihçiler Birliği, 21 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda şehitleri andı.

Mesajda, 21 Aralık’ın 1963’teki “Kanlı Noel” saldırılarının 51’inci yıldönümü olduğu hatırlatılarak, bu tarihte, adadaki tüm Kıbrıslı Türklerin 24 saatte imhasını ve Enosis’in ilanını öngören EOKA’cı İçişleri Bakanı Yorgacis’in Akritas planınının uygulanmaya başlandığı kaydedildi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortağı olan Kıbrıslı Türklerin devlet yönetiminden silah zoruyla uzaklaştırıldığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

“Plan doğrultusunda 103 Türk köyü işgal edilmiş, yakılıp yıkılmış ve yağmalanmış; yüzlerce insanımız şehit edilmiş, 50 bin Türk etnik temizlik sonucu göç ettirilmiş, adanın büyük bir kısmı işgal edilmiş ve Türkler yüzde 3’lük bir toprak parçası üzerinde gettolarda 11 yıl insanlık dışı bir kuşatma altında yaşamak zorunda kalmış, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’yla da özgürlüğüne kavuşmuştu. Aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygı ile eğiliriz.”

KIBRIS TMT MÜCAHİTLER DERNEĞİ BAŞKANI BORA, ŞEHİTLER HAFTASI NEDENİYLE MESAJ YAYIMLADI

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora, 21 Aralık Mücadelesi ve Şehitler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda, “Rum barbarlığının, Rum vahşet ve zulmünün 51’inci yıldönümünün idrak edildiğini” belirtti.

Bora mesajında, “21 Aralık 1963’te başlayan o karanlık, acı, kan ve gözyaşı dolu günleri hatırladıkça irkilmemek elde değil” dedi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Akritas Planı uyarınca Rumların 51 yıl önce başlattığı Kıbrıs’ta Türkü yok etme saldırılarını anımsadığımız şu günlerde, Rumların, Kıbrıs Türk halkının bu ada üzerinde insanca, özgürce ve onlarla eşit statüde yaşama hakkını tanıma konusundaki tutumlarında hiçbir olumlu gelişme olmadığını görmekteyiz ve dünyanın da artık bu gerçeği görmesini bekliyoruz.

Kıbrıs Türkü’nün ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda gerek kendi içinde gerekse başka ülkelerle ilişkilerinde yapacağı en küçük açılımların dahi Rum tarafınca engellenmeye çalışıldığı dikkate alındığında Rumların, Kanlı Noel’den bu yana geçen uzun süreçte, Kıbrıs Türk halkına karşı olumsuz tavırlarını ısrarla sürdürdüğü açıkça görülmektedir.

Kendilerini insan hakları ve demokrasinin baş savunucuları olarak gören ABD, AB ve BM temsilcilerini bu durum karşısındaki tutumları ise her zaman olduğu gibi haklının yanında olmak yerine ya duruma seyirci kalmak ya da Rumlara arka çıkmak yönündedir. Onların, kendi çıkarlarını korumaktan başka gayeleri yoktur…

Bu gerçekler karşısında, aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin bize emanet ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Anavatanımız Türkiye’ye sımsıkı sarılmaktan ve bağımsız devletimizi yaşatmaktan başka bir çıkış yolumuz yoktur… Tarihin tekerrür etmemesi, Kanlı Noel’lerin bir daha yaşanmaması için bu yoldan sapmamak gerekir…

Böyle bir günde aziz şehitlerimiz ile kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anar Büyük Türk Ulusu ve onun göz bebeği kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne olan güvenimizi yinelerken en içten sevgi ve saygılarımızı sunarız.” 

ÜSTEL, ŞEHİTLER HAFTASI DOLAYISIYLA MESAJ YAYINLADI

 

Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı ve Girne UBP Milletvekili Ünal Üstel, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle yayınladığı mesajında “Geçmişi unutmadan, bizden sonraki neslin bunları bilerek sağlam adımlarla ileriye yürümesi için bu günlerin hatırlanması, anlatılması ve anılması çok önemlidir” dedi.

Üstel mesajında, Kıbrıs tarihine “Kanlı Noel” olarak geçen ve Kıbrıs Türklerinin hafızalarında acı iz bırakan 21 Aralık mücadelesi ve şehitlerinin, Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefiyle giriştikleri bir soykırım hareketinin ilk uygulaması olduğunu belirtti.

Üstel “Geçmişi unutmadan, bizden sonraki neslin bunları bilerek  sağlam adımlarla ileriye yürümesi için bu günlerin hatırlanması, anlatılması ve anılması çok önemlidir” dedi.

Mesajda, “21 Aralık 1963 Milli Mücadele ve Şehitler haftası münasebetiyle 51 yıl önce yapılan bu katliam sonucunda can veren aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz” ifadesine yer verildi.

“KANLI NOEL VE ŞEHİTLERİMİZ UNUTULMADI VE UNUTTURULMAYACAKTIR”

Demokrat Parti Ulusal Güçler, tarihe “Kanlı Noel” diye geçen, 1960 Antlaşmalarıyla kurulan yasal Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin yıkılması ile sonuçlanan kanlı  saldırıları, Kıbrıslı Türklerin en kötü şartlar altında 11 yıl direnmesini, Kıbrıslı Rumların silahlı saldırılarıyla şehit düşenleri her zaman olduğu gibi bu yıl da saygı, minnet ve rahmetle anmaktadır.

1974 Mutlu Barış Harekatı ile son bulan ve tarihçilerin KARANLIK YILLAR olarak nitelenedirdiği 11 yıl boyunca Kıbrıslı Türkler, bir taraftan elinde silah varlığını, inandığı kutsal değerleri ve özgürlüğünü korurken, diğer taraftan da süt dahil çocuklarının en doğal gereksinimlerini bile karşılamaktan mahrup bırakan kuşatma, ambargo ve insafsız bir ekonomik sömürüye direnmiş, eli kanlı çeteleri Kıbrıslı Türkleri yok etmek için kullanan Kıbrıslı Rumlar’ın ve Yunanistan’ın ENOSİS hayallerinin gerçekleşmesini önlemek için kanı ve canı pahasına onurlu bir mücadele vermiştir.

Bugün kendi egemenliğindeki topraklar üzerinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bünyesinde egemen bir devlet olarak örgütlenerek, siyasi, ekonomik ve toplumsal yaşamını kendi belirlediği kurallar çerçevesinde düzenleme hak ve yetkisini kullanan Kıbrıs Türk Halkı, verdiği mücadelenin toplumsal dayanışma ve Anavatan Türkiye sayesinde zaferle neticelendiğinin bilinci içerisinde, geçmişte yaşananları unutmadan ve unutturmadan, geleceğini kendisi belirleme gücüne, hakkına ve karalılığına sahiptir.

Geçmişte yaşanan acı olayların gerçek sebebinin ENOSİS hayallerine Kıbrıslı Türkleri yok ederek ulaşabilecekleri yanılgısına düşenlerin hesap hatası olduğunun bilinci içerisinde, “onların da bizim gibi kayıpları var” şaşırtmasının hazırladığı önemsizleştirme tuzağına düşmeden, aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde bugün özgür bir hayatımız olduğu gerçeğini hatırlayarak, onları hak ettikleri şekilde anmak vefa sahibi bütün Kıbrıslı Türklerin vicdani görevidir.

Demokrat Parti Ulusal Güçler, Kıbrıs Türk Halkının varoluş mücadelesine katılanları, Toplumsal Mücadele Önderimiz Dr. Fazıl KÜÇÜK ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif DENKTAŞ’ı, ahirete göç eden dava arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmetle anar, onların mücadelesini aydınlık geleceğimizin ışıkları olarak olarak kabul eder.

EROĞLU, “21-25 ARALIK MÜCADELE VE ŞEHİTLER HAFTASI”NIN BAŞLAMASI DOLAYISIYLA MESAJ YAYIMLADI

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Kıbrıs Türk halkının geleceğe umutla bakmak istediğini, savaşsız bir dünya arzuladığını, bu nedenle samimiyetle masa başında  Kıbrıs’ta var olan gerçeklerin dikkate alındığı bir çözüm için çaba harcadıklarını” belirtti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, 21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.

Eroğlu, Rumların Kıbrıs Türkü’nü yok etme amaçlı Akritas planını uygulama hedefine ulaşamamalarının nedeninin “Kıbrıs Türk halkının özgürlük tutkusu ve Anavatan Türkiye’nin tüm tüm güçlüklere rağmen Kıbrıs Türk halkına kol kanat germesi” olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı mesajında şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkı zor günlerden geçerek bu günlere geldi. Bir daha yaşanmasını asla istemediğimiz saldırılar, acılar yaşadık. Kıbrıs Türkü’nün  21-25 Aralık 1963 Kanlı Noel’inde Rum saldırılarına karşı Kıbrıs’ın dört bir yanında verdiği mücadele, tarihin  en onurlu, kahramanca direnişlerinden biridir.

Herkes bilmelidir ve kimse çarpıtmamalıdır ki 1960’ta Rumlarla ortaklaşa kurduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti Rum-Yunan ikilisinin asla içine sinmemişti. Rumlar tüm Kıbrıs’ın egemeni olmak istiyorlardı ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni  bu hedefleri için bir ara durak olarak görüyordu.

Bu nedenle 21 Aralık 1963 günü Kıbrıs Türklerini yok etme planı olan Akritas yürürlüğe konulmuş ve kısa sürede Ada’nın bütününün Yunan hegemonyasına alınması hedeflenmişti.

Bu hedefe ulaşamamışlarsa bunda başlıca etken Kıbrıs Türk halkının özgürlük tutkusu ve Anavatan Türkiye’nin tüm güçlüklere rağmen Kıbrıs Türk halkına kol kanat germekteki kararlı davranışıdır.

Birileri çarpıtmaya çalışsa da  Tahtakale, Küçük Kaymaklı Kumsal, Ayvasıl, Baf, Limasol Larnaka, Mağusa’da yapılan saldırıların tek hedefi, Kıbrıs’ı Yunan egemenliği altına sokmaktı ve bunun için her türlü vahşete, şiddete başvurulmuştu.

O bilinç ve direniş çeşitli zamanlarda düzenlenen Rum saldırılarına rağmen kalıcı özgürlüğün başladığı, devletimizin üzerinde kurulduğu coğrafyanın ortaya çıkmasını sağlayan  20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na kadar sürdü.

Bugün eğer bir Devletimiz varsa, bu topraklarda güven içinde yaşıyor, daha güzel bir gelecek için uğraş verebiliyor, Kuzey Kıbrıs’a vatanımız diyebiliyorsak bu, 21-25 Aralık’ta verilen mücadele sayesindedir.

51 yıl sonra bugün hala Kıbrıs’ta kalıcı bir antlaşma yapılamıyorsa bunun sebebi Rum-Yunan ikilisinin hala o günlerin zihniyeti ile hayal kurmaya devam etmesidir.

Rumlar eğer bizim kendileri kadar eşit bir Halk olduğumuzu idrak etse,Yunanistan’la birlikte gün gele Ada’yı hegemonyaları altına alabilecekleri hayalinden vazgeçebilseler bir antlaşmaya varmamak için ortada neden kalmayacaktır.

Biz iyi niyetle, bir an önce Kıbrıs konusunda bir antlaşamaya varmak için çabaladıkça Rum tarafı kaçmakta, Dünya’nın kendilerine haksız bir şekilde bahşettiği Kıbrıs Cumhuriyeti unvanını aleyhimize kullanarak bizi bir gün oyuna getirip 1974 öncesine dönülebileceğini tasarlamaktadır.

Oysa biz geleceğe umutla bakmak, Kıbrıs’ı bir barış adasına dönüştürmek istiyoruz. Savaşsız bir dünya arzuluyoruz.Bu nedenle samimiyetle masa başında  oturuyor, Kıbrıs’ta var olan gerçeklerin dikkate alındığı bir çözüm için çaba harcıyoruz.

Rum tarafı eğer samimi ise bir an önce önkoşulsuz olarak masaya dönmeli ve Kıbrıs meselesini artık tarihe gömmeliyiz.

Bugünkü nesiller bizden bunu bekliyor.

Barışçıyız ama herkes de bilmelidir ki Kıbrıs Türk halkının hakkını, hukukunu güven altına almayacak maceralara da sürüklenmeye asla niyetimiz yoktur.

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği 51 yıldır uzlaşmaz taraf olan Rum tarafına prim vermekten vazgeçmeli, Rum tarafını çözüme zorlayacak bir starteji izlemelidir.

Bu duygu ve düşüncelerle Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlüğü için canını veren şehitlerimizi rahmetle,aramızda olan gazilerimizi şükranla aramızda olmayanları da rahmetle anıyoruz. Kıbrıs Türk Halkı dünya durdukça o günleri ders çıkarmak için unutmayacak,  özgürlük ve vatan için verilen kahramanca mücadeleyi hep yaşatacaktır.”

ÖZGÜRGÜN: “SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERİ SONUNA KADAR KORUMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Lefkoşa, 20 Aralık 14 (T.A.K): Ana Muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, gelecek nesillerin, Kıbrıs Türk halkını bugünlere ulaştıran aziz şehitleri ve onların kutsal mücadelelerini hep minnet ve şükranla hatırlayacağına inanç belirterek, sahip oldukları değerleri sonuna kadar korumayı kararlılıkla sürdüreceğine vurgu yaptı.

Özgürgün, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla yayınladığı mesajda, Kıbrıs Türk halkı olarak kutsal dava uğruna canlarını feda eden, büyük Türk ulusunun şanlı tarihinde müstesna yerini alan tüm şehitleri saygıyla andı.

“İnanıyorum ki, gelecek nesillerimiz, bizleri bu günlere ulaştıran aziz şehitlerimizi ve onların kutsal mücadelelerini hep minnet ve şükranla hatırlayacak; sahip olduğumuz değerleri sonuna kadar korumayı kararlılıkla sürdürecektir” diyen Özgürgün, Kıbrıs tarihinde “Kanlı Noel” olarak yer alan ve Kıbrıs Türkü’nün yüreklerinde derin yaralar, acılar bırakan 21 Aralık tarihinin, Rumların adayı Yunanistan’a bağlama hedefiyle giriştikleri bir soykırım harekatının ilk uygulaması olduğunu kaydetti.

Özgürgün, 11 yıl boyunca Kıbrıs Türk halkının katliamlarla, göçlerle karşılaştığı, baskı altında insanlık dışı bir yaşama mahkum edildiği bu sürecin, Kıbrıs Türk halkının garantörlük, iki kesimlilik ve egemenlik gibi konulardaki ısrarında ne denli haklı olduğunun tarihsel bir kanıtı olduğunu ve asla unutulmaması gerektiğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Hiç kimse, Rum-Yunan ikilisin Kıbrıs Türk halkına reva gördüğü insanlık dışı uygulamaları yok sayamayacağı gibi, Anavatan Türkiye’nin haklı müdahalesi ile kavuştuğumuz özgürlüğümüze, güvenli yaşamımıza, kişisel, partisel ya da başka ikballerle gölge düşürmeye kalkamaz, kalkmamalıdır. Kıbrıs Türk halkının bedeller ödeyerek sahip çıktığı hakkına, hukukuna zarar veremez, vermemelidir.

Halkımız, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle, Kıbrıs Türkü’nü ‘Devlet’ olgusuna ulaştıran bu şanlı mücadeleyi idrak ederken, yeni nesillerimize geçmişi yaşatacak hiçbir girişime asla geçit vermeyecektir.

Ulusal Birlik Partisi olarak, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası münasebetiyle, 51 yıl önce yapılan bu katliamlar sonucunda can veren aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz.”

ŞEHİT AİLELERİ DERNEĞİ: “UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ”

21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle dernek ve sivil toplum örgütleri mesajlar yayınladı.

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Genel Başkanı Ertan Ersan, Rumların, Kıbrıs Türk halkına yaptığı insafsızca barbarlıkları, aradan kaç yıl geçse de unutmadıklarını, unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.

Ersan, hafta dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamasında, Rumların Akritas Planı uyarınca Enosis uğruna, 21 Aralık 1963 tarihinde Türk halkını imha etmek için giriştikleri toplu saldırıları anımsatarak, 51 yıl önce hayasızca başlatılan Rum saldırılarına karşı Kıbrıs Türk halkının, ecdadına yaraşır bir direnişle mücadelesini sürdürdüğünü kaydetti.

Kıbrıs Türkü’nün, dökülen onca kan ve verilen onca şehit pahasına bayrağına asla leke düşürmediğini ifade eden Ersan, bu barbarlıkları unutmadıklarını belirterek, bu toprakları canları, kanları ile vatan yapan aziz şehitleri minnetle, rahmetle andı.

SÖNMEZLİLER OCAĞI: “DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKMAK GÖREVİMİZDİR”

Sönmezliler Ocağı da mesajında, 21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırıların başladığı günün 51’inci yıldönümünde, geçmişte yaşanan acıları bilerek, devlete sahip çıkmanın tek kurtuluş yolu olduğunu belirtti.

Mücahit Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarındaki aynı dayanışmayı her zaman gösterdiği takdirde geleceğin sağlam temeller üzerine kurulacağı kaydedilen açıklama, şöyle devam etti:

“Geçmişe takılmadan, ancak geçmişte yaşananları da unutmadan geleceğe yürürken, her zaman barıştan ve çözümden yana olduğumuzu belirtmek isteriz. Ama üzerinde uzlaşıya varılabilecek bir çözümün bizleri yeniden 1974 öncesi günlere götürmesine asla razı değiliz. Bu tarihi günde şehitlerimizi saygı ve rahmetle anar, hayatta kalan gazilerimize sağlıklı bir yaşam dileriz.”

TBK GAZİLER DERNEĞİ

TBK Gaziler Derneği de mesajında, Rumların 51 yıl önce acımasızca yaptığı kanlı saldırılarda yaşamını yitiren şehitleri rahmet ve saygıyla andı.

Milli Mücadele Haftası’nın Kıbrıs Türk halkının milli değerlerine, eşitlik ve egemenlik haklarına sahip çıkmak, kendi geleceğini kendisinin tayin etmesi için verdiği 11 yıllık mücadele ve bu uğurda canlarını verenlerin minnetle anıldığı hafta olduğuna işaret edilen mesajda, gazilerin KKTC’yi yaşatmaya olan inançlarına vurgu yapıldı.

MÜCAHİT KOMUTANLARI DERNEĞİ: “YAŞANAN ACILARIN BİR KEZ DAHA YİNELENMEMESİ, ÖZGÜRLÜĞÜN BAKİ KALMASI EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR”

Mücahit Komutanları Derneği, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftasında geçmişte yaşanan acıların bir kez daha yinelenmemesi ve özgürlüğün baki kalmasının en büyük temennileri olduğunu vurguladı.

Dernek hafta dolayısıyla yayınladığı mesajda, üzerinde yaşadıkları topraklarda bulunmalarını sağlayan şehitleri sevgi ve saygı ile anarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, mücahitlere ve gazilere şükranlarını sundu.

Açıklamada, Kıbrıs Türkünü ortadan kaldırmak ve adayı Yunanistan’a bağlamak maksadı ile başlatılan ve sistemli saldırıların başlangıç tarihi sayılan 20 Aralık’ı, 21 Aralık’a bağlayan ve “Kanlı Noel” olarak bilinen 1963 olaylarının, Akritas Planı’nın uygulanmaya konulduğu gün olduğu belirtildi.

Kıbrıs Türkü’nün adadaki benliğini, kimliğini, egemenliğini muhafaza etmek, can, mal ve namusunu savunmak maksadı ile kahraman bir direniş sergileyip bunun bedelini sayısız şehitler vererek ödediğini vurgulayan dernek, açıklamasında şunları kaydetti:

“Küçücük bebeklerden kadınlara kadar pek çok sivil ve masum Kıbrıs Türkünün katledilmesi, içerisinde bulunduğumuz haftanın 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası olarak neden anıldığının da bir göstergesidir.

Yaşanan acıların bir kez daha yinelenmemesi, özgürlüğün baki kalması en büyük temennimizdir.  Bu vesile ile üzerinde yaşadığımız topraklarda bulunmamızı sağlayan aziz şehitlerimizi büyük bir sevgi ve saygı ile anar, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Mücahitlerimize ve gazilerimize şükranlarımızı sunarız.”

Mücahit Komutanları Derneği, “bir milletvekilinin” mecliste gerçekleştirdiği konuşmalara ilişkin de şu açıklamayı yaptı:

“Sayın milletvekilinin, varoluş mücadele tarihimizi iyi inceleyip Rumların yaptığı mezalim ve tecavüzleri ayrıca Arpalık, Taşkent, Atlılar, Muratağa, Sandallar ve diğer köylerde beşikteki bebeğe, genç kızlara, kadınlara ve yaşlı dedelerimize  yapılan katliam ve tecavüzleri yüce Meclis çatısı altında dile getirmesini bekliyoruz.”

Dernek, “ Yüce Meclis’te, Türk Ordusu ve kahraman mücahitlere hiç bir belge ve araştırma olmadan dil uzatılmasını” kınadığını belirtti.

KARADENİZ KÜLTÜR DERNEĞİ

Karadeniz Kültür Derneği de, Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs’ta onurlu bir yaşam sürme mücadelesinde önemli bir dönüm noktasını oluşturan, Kıbrıslı Türkleri adadan yok etmek isteyen Rumların saldırısı ile başlayan ve 1974 Barış Harekâtı ile son bulan, tarihte de “Kanlı Noel” olarak anılan 21 Aralık 1963’ün üzerinden 51 yıl geçtiğine işaret edildi.

Dernek, adayı Yunanistan’a bağlamak amacıyla ada genelinde başlatılan Rum saldırılarına, Türk Mukavemet Teşkilatı çatısı altında “dur” diyerek, adadaki Türk varlığının korunduğunu ve bu uğurda birçok can feda edildiğini belirterek, “Bugün özgürce ve bağımsız yaşadığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde huzur içinde yaşıyor olmamızın mimarı, hiç şüphe yok ki bu vatan uğruna can veren şehitlerimizdir. Bu uğurda canlarını veren şehit ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.

GÜV. K. EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ: “ GEÇMİŞ OLAYLARDAN OLUMLU DERSLER ALINMALI”

Güvenlik Kuvvetleri Emekli Subaylar Derneği, gelecek nesillere bir “barış ve huzur adası” bırakmak isteniyorsa, geçmişte yaşanan “Kanlı Noel” ve benzeri her olayın çok iyi bilinmesi ve bunlardan olumlu dersler alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs’ın yakın tarihinde yaşanan acıların dönüm noktası sayılabilecek ve 21 Aralık “Kanlı Noel Haftası” olarak da anılan trajedinin 51. yıldönümünde olduklarını belirterek, aynı topraklarda yaşayan farklı iki toplum olsa da aklı selim insanın huzur ve barış içerisinde yaşamayı tercih etmesinin beklendiğini kaydetti.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal değişiklik taleplerinin masa başında uygulatılamaması sonunda Rum fanatiklerinin ENOSİS sevdası sonucu oluşturulan “Akritas Planı”nı yürürlüğe koyduğunu, olaylarda 364 Kıbrıs Türkü ile 174 Kıbrıslı Rumun hayatını kaybettiğini belirten dernek, mesajında şunları dile getirdi:

“Bizler, gelecek nesillere bir barış ve huzur adası bırakmak istiyorsak geçmişte yaşanan bu ve benzeri her olayı çok iyi bilmeli ve bunlardan olumlu dersler almalıyız. Faşist ve şövenist yaklaşımların ve benzeri toplumsal trajedilerin artık son bulması dileğiyle 21 Aralık haftasında canı pahasına toplumsal direniş savaşı veren tüm Komutanlarımızı, silah arkadaşlarımızı ve kahraman halkımızı onurlu mücadeleleri adına kutlar, şehit olanları rahmetle anarız.”

LEYMOSUN KÜLTÜR VAKFI’NDAN ŞEHİTLER HAFTASI MESAJI

Leymosun Kültür Vakfı, 21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.

Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Yücem Rasımoğlu, mesajında, Limasol ve diğer şehirlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi ve şehitleri saygıyla andıklarını belirtti.

Rasımoğlu,  Vakıf olarak, şehitlere saygı için, Limasol’daki eski  Türk hastanesinin bahçesinde yatan şehitlerin mezar taşlarını 2015 yılının ilk yarısında,  ailelerinden onay alarak yenileyeceklerini de duyurdu.

CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANI SİBER: “KIBRISLI TÜRKLERİN HAKLI YÖNLERİNİ HİÇ DURMADAN ULUSLARARASI KAMUOYUNA ANLATMALI VE BUNDA ISRAR ETMELİYİZ”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, “Kendi geleceğimizi tayin etme yönünde inisiyatifi elimize alma ve bunu etkin bir şekilde tüm dünyaya anlatabilme yönünde yaşanan sıkıntıları aşıp Kıbrıslı Türklerin haklı yönlerini hiç durmadan uluslararası kamuoyuna anlatmalı ve bunda ısrar etmeliyiz” dedi.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, 21 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda, onurlu yaşam mücadelesinde hayatını kaybeden şehitleri saygıyla andı.

Siber, Kıbrıs'ta barış ve huzur içinde yaşamak için her daim uzlaşıcı olan ve içtenliğini koruyan Kıbrıslı Türklerin, kendi çocuklarının geleceğinin adada hak edilen bir düzeyde olması için mücadeleye devam edeceğini vurguladı.

Siber, Kıbrıslı Türklerin, kendi ülkesinde özgürce yaşamak, aidiyet duygusu ile kimliğini korumak ve insanca yaşam hakkını elde etmek için verdiği var olma mücadelesinin yakın tarihteki anlamı ve öneminin büyük olduğunu da ifade etti.

Özersay: “Verilen mücadeleye yakışır bir yönetim yaratmalıyız”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Doç. Dr. Kudret Özersay, 21 Aralık milli mücadele ve Şehitler haftası nedeniyle bir açıklma yayınladı. Özersay açıklamasında Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta onuru ile yaşama ve  kendi kendini yönetme mücadelesinin simgesi olan Şehitleri saygı ile andığını vurguladı. Açıklamada ayrıca kendi halkının geleceği için canını feda eden şehitlerin verdiği mücadeleye yakışır bir yönetim yaratmanın toplumsal sorumluluğumuz olduğuna dikkat çekildi.

“Şehitler Onurlu Bir Varoluşun Simgesidir”

Kudret Özersay “Şehitler Kıbrıslı Türklerin onurlu şekilde bu adada yaşamasının ve başkaları tarafından yönetilmeyi kabul etmeyişlerinin simgesidir” dedi. “Kıbrıs Türk halkı bu adada uzun yıllardır onuru ile yaşama, var olma mücadelesi vermektedir. Bir yandan özgürlüğün diğer yandansa kendi kendini yönetmenin bedeli olarak hayatlarını feda etmekten çekinmeyen Şehitleri saygı ile anıyorum” diyen Özersay, bugün gelinen noktada devletin kurumlarının olması gerektiği gibi hizmet üretmediğini ve kendi kendimizi yönetmek konusunda olması gereken yerde olmadığımızı söyledi.

Kudret Özersay açıklamasında ayrıca şu noktaya da dikkat çekti: “Bunca yıldır yitirilen canların ve verilen mücadelenin sonucunda vardığımız nokta bu olmamalıydı. Sahip olduğumuz devletin kurumlarını adil şekilde çalışır ve hizmet üretir hale getirmek hedefimiz olmalı. Çünkü bu bir yandan olası bir kapsamlı çözümün yaşayabilir olmasını ve elde edeceğimiz hakların kağıt üzerinde kalmamasını sağlayacak, diğer yandansa olası bir çözümsüzlükte kendi kendimizi bize yakışır şekilde yönetmemize imkan verecektir. Kendi hayatlarını feda etme cesaretini gösteren Şehitlere gerçekten saygı göstermek istiyorsak verilen mücadeleye yakışır bir düzen kurmalıyız."

* * *

UBP Gazimağusa İlçe Başkanı İsmail Güneş Güneşoğlu, Emekli Mücahitler Derneği Başkanı Mehmet Salih Direktör ve Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu Başkanı Ahmet Savaşan, 21-25 Aralık Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.

Güneşoğlu, 21 Aralık 1963’te Kanlı Noel Saldırıları ile tarihe kara gün olarak geçen çatışmaların başlangıç gününü, hafızalara kazınmış acı günlerin başlangıcı olarak niteledi. 

UBP Gazimağusa İlçe Başkanı İsmail Güneş Güneşoğlu 21-25 Aralık Şehitler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, Rumların birçok köye baskın gerçekleştirerek halkı bozguna uğrattığı ve 103 köyün yakılıp yıkıldığı kaydedildi.

Güneşoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi verdiği kara günlerde halkımız çok sayıda kayıplar vermiştir. Özgürlüğü ve vatanı için çoluk çocuk demeden sancağa koşan Kıbrıs Türkü 11 yıllık uzun bir varoluş mücadelesi vermiştir.

Milli mücadelemiz uğruna hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle  anarken değerli gazilerimizi de şükranla selamlıyorum. Emin olabilirler ki  bizlere emanet ettikleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inin bölünmez bütünlüğü için her zaman her koşulda canla başla çalışacağım. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun.”

EMEKLİ MÜCAHİTLER DERNEĞİ

Emekli Mücahitler Derneği Başkanı Mehmet Salih Direktör de yayımladığı mesajda, 21 Aralık 1963 yılının 52’inci yıldönümünde yapılanların unutulmamasını kaydetti.

Rum-Yunan yayılmacılığının,Türk Halkına yönelik silahlı saldırıya,etnik temizliğe ve soykırıma dönüştüğü 21 Aralık 1963 Kanlı Noel’inin 52. yıldönümünde, herkesin bir kez daha ellerini başının arasına alıp “nereye gidiyoruz?” diye düşünmesi gerektiğini dile getiren Direktör, dünyanın utanç verici sessizliğinden cesaret alan Yunanistan’ın, işgali tamamlayarak ENOSİSİ gerçekleştirmek için 20 bin tam teçhizatlı askerini gizlice adaya çıkardığını ve 11 yıl sürecek adı konmamış bir işgali gerçekleştirdiğini belirtti.

Direktör sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu insanlık dışı kuşatma,bu kanlı işgal ancak Anavatan Türkiye tarafından gerçekleştirilen 1974 Türk Barış Harekatı ile parçalanmış,Türk Halkı, geleceğini özgürce belirleyeceği demokratik ve özgür koşullara kavuşmuştur... Bugün, Kanlı Noel’in 52.Yıl dönümünde bunları hatırlayarak gereğini yapmazsak,bağımsızlık,egemenlik ve özgürlüğümüzün güvencesi olan devletimize sahip çıkmazsak,görevimizi yapmış sayılmayız..Bu vesile ile başta Kıbrıs’ta soykırıma uğrayan,şehit düşen insanlarımızı ve bütün şehitlerimizi saygı,sevgi ve rahmetle anıyoruz.Tanrı Türk Milletini korusun.”

KIBRIS SAĞLIK TURİZMİ KONSEYİ

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu Başkanı Ahmet Savaşan da, Mücadele ve Şehitler Haftası  nedeniyle yayımladığı mesajda, 21 Aralık sürecinin tarihin en onurlu direnişi olduğu kadar, çok büyük acıları da içinde barındırdığını kaydetti.

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik olarak yürütülen müzakerelerin olumlu bir havada devam ettiği bu süreçte, Kıbrıs Türklerini yok etmek ve Ada'yı Yunanistan’a bağlamak amacı ile Akritas planının yürürlüğe konduğu ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edildiği, Kıbrıslı Türklerin hükümetten atıldığı, devlet çalışanlarının işten çıkartıldığı ve on binlerce kişinin göç etmeye zorlandığı 21 Aralığı hatırlamak gerektiğini dile getiren Savaşan, varılacak muhtemel bir anlaşmada bu gerçekleri göz önünde tutmanın gelecek açısından son derece önemli olduğunu belirtti. 
 
Savaşan sözlerini şöyle tamamladı:

“52 yıl sonra bugün hala Kıbrıs'ta kalıcı bir antlaşma yapılamamışsa bunun gerek içte gerekse de dıştaki esas sorumlularını samimiyetle görmeli ve bunu da dile getirmeliyiz. Bizler geleceğimize umutla bakmak, Kıbrıs'ı bir barış adasına dönüştürmek, savaşsız bir Dünya’ya katkıda bulunmak için görüşme masasında sürdürdüğümüz tavrımızı devam ettirtmeli ve Kıbrıs'ta var olan gerçeklerin kabul gördüğü bir çözüm için de çaba harcamalıyız. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin Rum tarafına daha fazla prim vermekten vazgeçmesi ve Rum tarafını çözüme motive etmek için gereken girişimleri samimiyetle yapması gerektiğine olan inancımı dile getirerek, Kıbrıs Türk Halkı'nın özgürlüğü için canını veren şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum.”