Bertuğ Topal

Çatalköy’ün bulunduğu alanda beş bin yıl önce kurulan ve mevcut yaşam tarzı ve insanlardan farklı olduğu yapılan her araştırmada ortaya konulan Vounous Nekropolü, Çatalköy Belediyesi ve 1. Uluslararası Vounous Pişmiş Toprak Sempozyumu proje Başkanı Rauf Ersenal tarafından yeniden canlandırılıyor.

“1’inci Uluslararası Vounous Pişmiş Toprak Sempozyumu”, Çatalköy’de, 1- 16 Eylül tarihleri arasında yapılıyor.

Çatalköy Belediyesi’nin katkılarıyla beldede 5 bin yıl önce kurulan “Vounous Nekropolü”nden çıkan ancak yurtdışına kaçırılan eserlerin bire bir kopyası yapılıyor.

Sempozyum ve açılış için hem belediye çalışanları hem de tamamen gönüllülerde kurulu Rauf Ersenal ve ekibi Erken Tunç Çağı Köyü’nün, Vounous Nekropol alanında kurulması için hummalı bir çalışma yapıyor.

1-16 Eylül 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek sempozyuma, KKTC’den 50’yi aşkın profesyonel ve amatör seramik sanatçısı ile dünyanın farklı ülkelerinden, alanında uzman seramik sanatçıları ve akademisyenler katılacak.

HULUSİOĞLU: ERSENAL’İN TECRÜBESİ VE BİZİM HEYECANIMIZ BİRLEŞTİ

Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, Vounous’un Çatalköy Belediyesi sınırları içerisinde kalan ve erken Tunç Çağı’na kadar geçmişi olan bir yerleşim yeri olduğunu ifade ederek bu yerleşim yeri ile ilgili hem kendisinin kişisel hem de belediyenin politikaları çerçevesinde bir proje başlattıklarını söyledi.

Tarihi yerlere ve kültürümüze sahip çıkmak gerektiğini kaydeden Hulusioğlu, düşüncelerinin bu proje ile ülkenin lokomotif sektörü turizme burasını da kazandırmak olduğunu kaydetti.

Rauf Ersenal ile birlikte bu projeye başladıklarını ifade eden Hulusioğlu, “Ersenal ve Cemal hoca bizim için büyük şanstır. Ersenal bize bu proje ile geldiğinde onların heyecanına benim de heyecanım eklendi. Bu projeyi Rauf Ersenal’ın tasarladığı şekilde, belediye meclisimizden de almış olduğumuz kararla hayata geçirmek için harekete geçtik” dedi.

“SIKI ŞEKİLDE ÇALIŞILIYOR”

Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, Vounous Bölgesi’nde o dönemi yaşatacak şekilde bir köy oluşturmak için çalıştıklarını kaydederek bu doğrultuda hem belediye hem de Rauf Ersenal önderliğindeki gönüllülerin çok sıkı bir şekilde emek verdiklerini belirtti. Kendilerinin belediye olarak imkanları elverdiği şekilde maddi ve manevi destek vermeye çalıştıklarını kaydeden Hulusioğlu, yapılan projenin ülkeye önemli bir kültürel katkı sağlayacağını söyledi.

AÇILIŞ 7 EYLÜL’DE

Hulusioğlu şöyle devam etti: “Bu proje hem kendi tarihi eserlerimize sahip çıkabilme adına hem burada beş bin yıl önce yaşayan insanların yaşam tarzlarını şimdiki nesillere ve ülkemizi ziyaret eden turistlere sunabilmek adına çok büyük bir projedir. 7 Eylül’de resmi açılışını yapacağız.”

ESERLER BİREBİR YAPILIYOR

Hulusioğlu, bu proje ile buradaki tarihi eserlerin birebir aynılarının yapılarak hem burada yerinde hem de oluşturacağımız müzede sergilenmesine büyük önem verdiklerini kaydetti.

Hulusioğlu son olarak ülkede uluslararası bir organizasyonla neler başarılabileceğini gösterip diğer tarihi eserleri de gün yüzüne çıkarılabileceğini göstermek istediklerini söyledi.

ERSENAL GEÇMİŞİNİ ANLATTI

Uluslararası Vounous Pişmiş Toprak Sempozyumu proje Başkanı Rauf Ersenal da Vounous’un tarihçesini anlattı: 1930 yılında Girne Polis Karakolu’na bir takım objeler götürüldü ve bu objelerin kaçak kazılar sonucu elde edildiği ortaya çıktı. Bu eserler Girne Polis Karakolu’ndan Lefkoşa Arkeoloji Müzesi’ne götürüldü. Dick Aios isimli bir arkeolog bu objeleri incelediğinde Kıbrıs’ın diğer bölgelerinden çok farklı olduğunu gördü. Eserlerin ve bu eserleri yapanların aynı dönemi yaşayan ama kültürel farklılıklar gösterdiğini görerek hemen buraya ilk kazıları başlattı. Kazdıkça gerçekten çok farklı bir kültürün burada yaşadığı ortaya çıktı. O dönemki insanların yaptığı objelerle bıraktıklarıyla farklı oldukları belirlendi. Vounouslular aynı dönemi Kıbrıs’ta yaşayanlardan daha ileri düzeydeydiler.
Daha sonra 1933’te Stewart çifti burada kazı yaptı. Onlar Anadolu’da da araştırma yaptı ve Vounous’ların Anadolu’da yetişmiş ve çok gelişmiş ayrı bir kültür olarak buraya geldikleri ortaya çıkardı. Madenciliği, hayvancılığı, seramiği çok iyi bilen bir toplumdu burada o dönemde yaşayanlar.

O dönemde yapılan kaplar içerisinde en mükemmeli ve incesini ürettiler.”

BURADAN ÇIKARILANLAR DÜNYANIN EN ÖNEMLİ MÜZESİNDE SERGİLENİYOR

Ersenal, geçmişte Kıbrıs’tan kaçırılan bu eserlerin Paris Louvre Müzesi, Londra’daki British Museum’a New York’taki Metropolitan Müzesi’ne dağıldığını kaydederek amaçlarının kaçırılan eserlerin aynı toprak, aynı teknik, aynı pişirme yöntemleriyle tekrar yapmak ve köye kazandırmak olduğunu söyledi.

“MÜZEDE SERGİLENECEK”

Çatalköy Belediyesi’nin köyde oluşturacağı bir müzede yapılan eserlerin sergileneceğini kaydeden Ersenal, “Bu da köyü turistik merkez haline getirecek. Bir sembol oluşturacak. Bunun yanı sıra örneğin okullardan çok talep var. İnsanlar yaşayarak öğrenmek istiyor bu yaşam tarzını” diyerek bölgeye ilginin olduğunu ifade ediyor.

“SÜREKLİ NEFES ALAN BİR YER TASARLIYORUZ”

Ersenal, ülke ve kültür adına burasının çok önemli bir kazanım olacağını kaydederek sürekli nefes alan bir yer hazırlamaya çalıştıklarını belirtti. Ersenal, bu güne kadar ne güney ne kuzey ne de Akdeniz bölgesinde bu kadar geniş kapsamlı ve kalabalık sanatçının katıldığı bir sempozyumun gerçekleştirilmediğini belirtti.

“ULUSLARARASI ALANDA TAKİP EDİLİYORUZ”

Ersenal sözlerini şöyle tamamladı: “Şu anda uluslararası alanda takip edilen noktadayız. Dünya Deneysel Arkeoloji Enstitüsü bizi takip ediyoruz. Sempozyuma 80’e yakın yerli yabancı sanatçı katılacak. Kırım, Azerbaycan, Güney Kıbrıs’tan Türkiye’den gelecek olanlar var. Günün sonunda ülkemizde çok düşük bütçelerle, imece usulü, insanların üretebildiği bir proje olması nedeniyle de bunun bir sempozyumdan öteye geçtiğini söyleyebiliriz.

Bu projede belediye başkanının şahsi desteği olmuştur. Belediye meclis üyeleri de destek vermiştir ama belediye başkanının heyecan duyması ve sahip çıkması Çatalköy’e çok büyük kazanım olacak.

7 Eylül gece resmi açılış yapılacak. O gece bizim için çok önemli çünkü burada adeta bir zaman tüneli oluşturulacak.”