Halkın Sesi'nden Gamze Pir Baykur'un haberine göre, Sazlıköy-Mehmetçik Anayolunda 2017 yılı Nisan ayı içerisinde meydana gelen trafik kazasında yolu karşıdan karşıya yaya olarak geçmeye çalışan Hasan Deniz Özvolkan’a aracı ile çarparak ölümüne neden olan 85 yaşındaki sanık Hüseyin Çoban hakkındaki karar dün Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıklandı. Başta “Tedbirsiz ve dikkatsiz araç sürüp bir şahsın ölümüne neden olmak” davası olmak üzere 4 davadan itham edilen sanık Çoban’ın hakkındaki karar, sanığın yüksek tansiyon şikayeti ile hastanede müşahede altında bulunmasından dolayı sanığın gıyabında avukatına okundu. Sanık Hüseyin Çoban’ı aleyhine getirilen davalardan oy birliği ile suçlu bulan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, sanığı 1 yıl hapis cezasına mahkum ettiğini açıkladı.

Sanık Hüseyin Çoban, 24 Nisan 2017 tarihinde Sazlıköy-Mehmetçik Anayolunda, yönetimindeki FR 649 plakalı araç ile Sazlıköy istikametinden Mehmetçik istikametine doğru 70 km’yi aşkın bir hızla seyrederken dikkatsizliği ve ihmalkarlığı sonucu, o esnada gidişine göre yolun sol kenarında yaya olarak yürüyen ve yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışan Hasan Deniz Özvolkan’a aracıyla çarpmıştı. Kazada ağır yaralanan Özvolkan, Mağusa Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken yolda yaşamını yitirmişti. 

Davanın kararını okuyan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, sanık Hüseyin Çoban’ı aleyhine getirilen davalardan oy birliği ile suçlu bulup mahkum ettiklerini açıkladı. Aksun, sanığın mahkum olduğu temel dava olan “Cezai suç teşkil edecek ihmal derecesine varmayan tedbirsiz ve dikkatsiz araç sürüp bir kişinin ölümüne sebep olma” suçu için 5 bin TL’ye kadar veya 7 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü belirtti. Anayasaya göre herkesin barış, güven ve huzur içerisinde yaşama hakkına sahip olduğunu belirten Aksun, yine Anayasanın, herkesin hayat ve vücut bütünlüğüne sahip olduğunun altını çizdiğini vurguladı. Aksun, sanığın mahkum olduğu bu suçun en temel insan haklarından biri olan yaşam hakkını gayri yasal bir şekilde ve geriye dönüşü olmaksızın ihlal edilmesinin neticesini oluşturduğunu söyledi. Yüksek Mahkeme Genel Sekreterliği tarafından yayınlanan 2017 yılı faaliyet raporunu adli ihbar olarak dikkate alındığını belirten Aksun, bu suçla ilgili olarak 2014 yılında 13, 2015 yılında 24, 2016 yılında 17 ve 2017 yılında 20 dava dosyalandığına dikkatleri çekti.  Aksun, ülkemizin nüfusunun dikkate alındığında bu rakamların yüksek olduğunun ve düşme eğiliminin olmadığının görüldüğüne dikkatleri çekti.

Kararı boyunca kazanın oluş şekline değinen Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, kaza ile ilgili gerek sanık Hüseyin Çoban’ın gerekse müteveffa Hasan Deniz Özvolkan’ın kusur oranını belirlerken yol ve hava durumunu da dikkatlice incelediklerini belirtti. Aksun, kaza esnasında yol yüzeyinin temiz ve kuru, havanın açık ve gündüz, yolun yokuş olup sanığın istikametine göre hafif sağa doğru virajlı olduğunu söyleyerek, buna rağmen görüş mesafesinin yeterli ve 300 metre kadar olduğunu, kaza mahalinin köy yolu olduğunu ve hız limitinin 70 km olduğunu belirtti. Aksun, yine kaza mahalinde görüşü engelleyen herhangi bir unsurun bulunmadığını, sanığın kullanımındaki aracı kendi şeridi içerisinde 71 km hızla sürerken görüşünün açık ve yol üzerinde görüşü engelleyen herhangi bir unsur bulunmamasına rağmen sırtı sanığa dönük şekilde yürümekte olan müteveffayı görebilmesi gereken bir noktada hızını salim hadde indirmeyip aracını sürdüğünü, müteveffanın ise yaya geçidi bulunmayan bir yol üzerinde karşı şeritten gelmekte olan bir araç sürücüsü ile konuşmak bahanesiyle yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışırken kazanın oluştuğunun açık olduğunu belirtti. Bu durumda kazanın oluşumunda gerekse sanığın gerekse müteveffanın kusuru bulunduğunun ortada olduğunu belirten Aksun, sanığın kaza oluşumunda birinci, müteveffanın ise ikinci seviyede kusurlu bulunduğunun anlaşıldığını açıkladı.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, sanık Hüseyin Çoban’ın kaza gününde 84 yaşında olduğunu anımsatarak, sanığa yapılan sağlık kontrollerinde sanığın yaşı ve yaşına ek olarak hiper tansiyon hastalığı olduğunun anlaşıldığını belirtti. Mahkeme huzurunda emare olarak bulunan krokinin değerlendirildiğinde sanığın müteveffaya çarptığı noktadan itibaren 145 metre boyunca herhangi bir fren yapmaksızın seyre devam ettiğinin ve daha sonra yoldan çıkıp yolun sağındaki bende vurmak suretiyle durabildiğinin aşikar olduğunu belirten Aksun, bu hususun sanığın yaşının sonucu olan reflekslerindeki azalmayı net bir şekilde gösterdiğini açıkladı. Ülkemizdeki yasal düzenlemelere değinen Aksun, ülkemizdeki araç sürücülerinin yaşları ne olursa olsun araç sürme noktasında kendi erdem ve iradelerine terk edilmiş durumda olduklarını ve ülkemizdeki kaza oranlarının ise dikkate alındığında kontak çeviren her sürücünün gerek kendi gerek bir başkasının yaşamını tehlikeye koymak veya mahkemede sanık olarak yargılanma potansiyeline haiz olduğunu bilmesi gerektiğini vurguladı.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyet Başkanı Fadıl Aksun, sanık Hüseyin Çoban’a ceza takdir edilirken sanığın yaşının, sanığın ve müteveffanın kazadaki kusur oranının değerlendirildiğinde sanığa hürriyeti bağlayıcı ceza dışında başka bir ceza verilemeyeceğini belirtti. Kamu menfaatinin ön planda tutulması gerektiği bu davada hürriyeti bağlayıcı ceza dışında bir cezanın kamu menfaatine hizmet etmeyeceğini belirten Aksun, sanığı 1 yıl hapis cezasına mahkum ettiklerini açıkladı. Aksun, ayrıca sanığın reflekslerinin direksiyon başına geçip araç kullanmaya elverişli olmadığının görüldüğünü belirterek, sanığın ömür boyu ehliyet alma, kullanma ve tasarruf etmekten men edilmesine emir verdiklerini açıkladı.