Güney ile Kuzey’i ayıran kapılar açılacak mı?

Bir gün herhalde tamamen yıkılır diye umudumu yitirmek istemiyorum ama “açılır mı açılmaz mı?” belli değil!

Hükümet bu konuda ne düşünüyor?

Bilmiyorum!

Cumhurbaşkanı, “açılmalı” diyor!

Güney Kıbrıs, “Ben Pazartesi günü açmaya hazırım ama geçecek olanlar son 72 saat içinde test yapmalı!” diye ekliyor!

-*-*-

Testi kim yapacak?

Hangi testten yapılacak?

Hızlısından mı ötekinden mi?

-*-*-

Sahi, doktorlarımız günlerdir neden hiçbir şey söylemiyor?

Klavye uzmanları bile iki üç haftadır paylaşım yapmadı!

Grevde mi doktorlarımız?

Doktorluk örgütlerimiz kapıların açılmasına ne diyor?

-*-*-

Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan doktor değil ama dedi ki, “… Güney Kıbrıs’ta çalışan emekçiler ekmek derdindedir, Kuzey Kıbrıs’la Güney Kıbrıs arasındaki geçiş kapıları açılmalıdır”…

İzzet abiyi biri dinler mi?

-*-*-

Ya bulaş olursa!

Olmaz oğlum artık!

Türkiye 10 Haziran’da KKTC’ye de uçuş başlatıyor!

Her ne kadar bizimkiler bu konudaki bilgiyi THY’nin tweet atması ile öğrense de, acaba önümüzdeki Çarşamba, KKTC’ye kumarcı topluluktan elemanlar mı yağacak?

-*-*-

Akşam altı adet cenaze Ada’ya geldi mi?

Ve bugün gömülecekler mi?

Peki nerede, nasıl bekledi cenazeler?

Gece de gömülebilirlerdi!

Cenazeyle Covid 19 hastalığı gelmiş olabilir mi?

Daha önce evlerde kapalı olduğumuz günlerde iki gemi Mağusa Limanı’na girmişti!

Gümrükçüler, “bulaş olabilir, boşaltmayız” dememiş miydi?

-*-*-

Londra’dan ilk uçağımız akşam inecekti!

Gelenlerin 14 gün karantina süreci başlayacaktı!

Uçakların gelişi torpillerin havada uçuşmasına neden olmuş!

Oysa, devlet neden karıştı ki “yolcu listesine?”…

Herkes kendi parası ile gelmemiş miydi?

350 Sterlin ödendi ve gelindi!

Daha da gelinecek!

Bu bir ticari uçuş değil mi?

Neden listelere siyaset karıştırıldı ki?

Ticari uçuşlar ne zamandan beri devlet tarafından belirleniyor?

Özel bir durum muydu?

-*-*-

Sahi, 1 Temmuz’da karantina tamamen mi kalkacak?

Her dileyen gelebilecek ve ülkeye girebilecek mi?

Peki, bu hastalık 1 Temmuz’da bitecek mi?

Topluca, “Kış kış kış korona kış kış kış korona” duası yapılacak mı?

-*-*-

Eğer her dileyen, hastalık hiç geçmeden ülkeye girebilecekse; o zaman iki ay neden eve kapandık?

Gelenlerden PCR testi mi istenecek?

Yoksa turistler karantinaya mı alınacak?

Yok hayır, karantina yok!

Peki seyahat acenteleri, yüzme havuzu kullanıcıları Pazartesi günü minibüs şoförleri ile birlikte eylem yapacak mı?

Esnaf battı mı?

-*-*-

Türkiye para verdi; o para geldi mi gelmedi mi?

Cumhurbaşkanlığı seçimi sahi yapılacak mı?

Mahkeme mi karar verecek?

Yoksa 11 Ekim’de sandık mı?

Adaylar değişti mi?

Türkiye kimi destekliyor?

Ersin beyi mi?

Peki, üç adet yeraltı kaynaklı Türk milliyetçisi neden Ersin beyi eleştiriyor?

Türkiye’den farklı merkezlerden desteklenenler mi var?

FETÖ hayatta mı yoksa bilinmeyen bir başka derin devlet mi var?

-*-*-

Yoksa Türkiye seçimlerimize karışmıyor mu?

Akıncı bile seçilse umurları değil mi?

-*-*-

Gerçekten, Pazartesi kapıların açılma ihtimali var mı?

Güney’e gidebilecek miyiz?

Eğer gidersek, koronavirüs kapar mıyız?

Veya Rumlar bu tarafa gelmeye başlarsa, virüs getirirler mi?

Rumlarla karşılaşırsak, sarılıp öpecek miyiz?

Yoksa oy hakları olmadığı için öpmeye ne gerek mi var?

-*-*-

Bizde 30 bin kadar test yapılmış!

Bunun 3’te 1’i PCR’mış!

Ötekiler hızlı testmiş!

Hızlı testlere güvenilir miymiş, güvenilmez miymiş?

Bet yapalım mı bu konuda?

Bet ofisler de açıldı mı?

Zeki Müren bizi izliyor mu?

İzliyor ve görüyorsa, gülümseyip, “Canım Kıbrıslılarım” diye seslenir mi?

Yaşasaydı, “ne hoş ama ne de garip şu Kıbrıslı Türkler” der miydi?

Bizi sever miydi?

Biz O’nu çok sevmiştik oysa.

-*-*-

Bu arada bizim epidomoljik miydi yoksa, epidomiyolojik raporumuz yok mu?

Var mı?

KKTC’de epidomiyolog var mı?

Ortalık “herbokolog” doluyken, bir epidomiyolokumuz bile olmaması, Sezen Aksu’nun kedisinin bile olmamasıyla aynı anlama gelir mi?

-*-*-

Tekrar sorayım, Türkiye o parayı verdi mi verecek mi yoksa verirmiş gibi mi yapacak?

Bu sene kesin pandemi hastanemiz olacak mı?

Güzelyurt hastanesi Ali Pilli’nin “namusu” mu?

Yoksa, koronavirüs sayın bakanın bu konudaki sözlerini de alıp götürdü mü?

-*-*-

Haaa aslında salgın malgın yok, asıl mesele 5G mi?

Bir bu eksikti!

Allah’a çok şükür ki biz daha 2, bilemediniz 2 buçuk G!

-*-*-

Bu arada merak ettim, kapıların açılmasında asıl yetki kimde?

Akıncı’da mı, Erdoğan’da mı, Tatar’da mı, Kudret hocamda mı?

-*-*-

Peki, yabancı diplomatların KKTC’ye geçiş yasakları devam ediyor mu?

Yarın bu diplomatlar geçemedikleri için kendi ülkelerinin “seyahat tavsiyeleri” arasına, “sakın KKTC’den geçmeyin suyundan da içmeyin, oraları yasak bölge” ifadesini sokar mı?

-*-*-

Su demişken aklıma geldi!

Borular tamir edilecek mi?

Yoksa, salla gitsin, “onarılacak deyin, Eylül’e kadar yetecek deyin”, “demokrasisever Kıbrıslıtürk cinsi”, sussun ve de otursun, aynı zamanda uyusun ve de büyüsün ninni mi?

Karpuz kabuğu denize girdi, biz de girelim mi?

-*-*-

İlaçlar bitti; kafalar bullez mi?

Hep birlikte çıldırdık mı?

-*-*-

Ve son soru, hazır çıldırmışken, kafa erimiş bulleze dönmüşken sormuş olayım; Tufan hoca hala CTP genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı mı?

Girne Kalesi üstüme çevrildi mi?

Kalenin adını ne koyayım?

Aklımda bir isim var; o ismi koyduğum anda, değil kaleyi, Girne’yi bile bana verecek bir hükümetimiz var ama ben fırsatçı değilim; fırsattan faydalanıp da elalemin mülkünü neden elinden alıp, bir de AİHM’de Rumlarla uğraşayım!

Deli miyim?

Ki evet, yazıdan da belli, kafa gitti!

Gerçekten gitti!

Teşhis mi?

Kendi kendime koydum; “Açıklama karmaşası manyağı”!