Gazimağusa Limanı’nda, yüz yılı aşkın bir süre önce İngiliz döneminde yapılan ve daha önce bir geminin çarpmasından dolayı zarar gören iskele 4 yıl önce yıllara dayanamayıp çökmüştü.

Çöken iskelenin yerine neredeyse 4 yıldır plastik dubalar ile geçiş sağlanıyor. Bu tehlike arz eden dubaların da zaman içerisinde kırılmaları neticesinde birçok denizci gemilerine ulaşamaz duruma gelmişlerdir.

Geçtiğimiz Ocak ayında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın girişimleri sonucunda iskelenin yeniden yapılması için start verilmiş ve suyun altına çöken iskelenin denizden çıkarılarak ilk aşaması yapılmıştı. Fakat şuan yeni bir sorunla karşı karşıya kalınmış olup, Gazimağusa Limanı iskelesinin 4 ayağı bulunduğunu ve sadece 3 ayağı iskeleyi tuttuğu belirtilirken, yaklaşık 2 yıl önce yıkım emri çıkmış olup iskelenin üstündeki ahşap tahtaların yenilendiği fakat zaman içerisinde çürümüş olup tehlike arz ettiği gözlemlendi.

Gazimağusa Limanı’nda Yat turları düzenleyen işletmecilerin ekmek kapılarının olduğu, tarihi bir iskelenin bu vaziyette olmasından dolayı muzdarip olduklarının ve gelen müşterilerin iskele üzerinde birçok tehlike atlattıklarını, ciddi yaralanmalar olduğunu ve biran önce yenilenmesi için gerekli çalışmaların başlatılması gerektirdiğini söylediler.

Gazimağusa Denizciler Birliği Başkanı Melih Akgürel;

Mağusa limanının durumunun berbat halde olduğunu, iskelenin üzerinde yürümenin sakıncalı olduğunu belirten Akgürel, finansmanını tamamen Mağusa Denizciler Birliği’nin yaptığını Deep Dive Diving Center ve bazı Mağusa severler dernekleri ile suyun altına batan iskelenin kaldırılması işlemi yaklaşık bir buçuk ay önce çalışma başlatılarak gerçekleştirildi.

Akgürel:” biz bakanlarımızın önünü açarak buraya düzgün, sağlam bir iskele yapılmasını istedik.” İfadelerini kullandı. Hedeflernin yarıda kaldığını, yapılması gereken her şeyi yaptıklarını belirten Akgürel, Mağusa Limanı için hiç kimse buradaki iskele için bir arpa boyu kadar ilerlemek istemediklerini ve sebeplerin ne olduğunu anlamadığını vurguladı.

Onlarca tekne Rıhtım kirası adı altında alınan ücretlerin dolar üzerinden hesaplanıp ödendiğini ve bu paraları başka bir kalemler altında değerlendirdiklerini belirten Akgürel, Mağusa Limanı’nın bir an önce yenilenmesi gerektiğini, buradaki tekne sahipleri ücret ödediği için kiracı konumunda olduğunu ve aksi durumda iskele üzerinde yaralanma veya herhangi bir sıkıntı yaşanması durumunda devleti mahkemeye verme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Akgürel, iskele üzerinde oluşan kırıklar ve çökmeler için kendi yöntemler ile üstünü kapatsalar da rıhtımın ve iskelenin yıpranması artık çözüm yolunun olmadığını ve biran önce ilgili kişilerin iyi bir değerlendirme yapması gerekmekte olduğunu dile getirdi.

Ergün Elibol;

“Liman İskelesi’ndeki rezillikten dolayı utanç içerisinde olduğunu, gelen turist ve vatandaşların bu iskele üzerinde ayağını kıranların olduğunu ve ya dikiş atılan insanların olduğunu belirten Elibol, yaklaşık 4 yıldan bu zamana kadar başvurulmayan yer kalmadığını, Liman Başkanlığı’na kadar gidildiğini ve bu durumda hizmet alamadıklarını amaçlarının bir şeyleri kötülemek olmadığını fakat burada kiracı olduğunu ve ücretini ödedikleri yerde iyi kötü idare etmeye çalıştıklarını ifade etti.

Böyle bir yere turistleri getirdiklerini ve gözlemledikleri zaman gelen kişilerin sanki mayın tarlasında yürür şekilde yürüdüklerini düşen kişilerin çok olduğunu belirtti.

100 yıllık tarihi iskelenin bu harabe şekli Mağusa halkına yakışmadığını, iskelenin çöktüğünü ve 4 yıldan bu zamana kadar 1 çivi bile çakılmadığını, Bakanlara kadar bu konunun gittiğini ve burayı kaderine terkedildiğini belirtti.

Dubaların üstünde defilede yürüyen mankenler gibi yürüdüklerini ve burada mağduriyet yaşadıklarını söyleyen Elibol, bu görüntünün Mağusa halkına yakışmadığını söyledi.

Tek istedikleri devletin yardımcı olması gerektiği, tadilat yapılabilmesi için su altında kalan eski iskelenin vinç yardımı ile temizlendiğini, hükümetin değişmesinden sonra çalışmaların yarım kaldığını ve yapılmadığı için isyanda bulundu. İskelenin bu vaziyette olmasından dolayı insanlar teknelerine bile gidemediğini, buranın ücretlerini ödediklerini ve karşılıklarını almak istediklerini söyleyen Elibol, “ bu durum devletimizin hoşuna gidiyorsa böyle de kalsın” dedi.

Bircan Akgürel;

Akgürel, ekmeklerini tur yaparak kazandıklarını, 4 yıldan beri Liman iskelesi yıpranmış durumda olduğunu, kendi çabaları ile çürüyen, çöken yerleri tadilat ettiklerini, Gazimağusa Denizciler Birliği’nin de yardımları isle yüzer dubaların gelmesiyle rıhtıma geçiş sağlandığını belirtildi.

İskelenin her tarafının çürüdüğünü, tehlike arz ettiğini dile getirerek, yaklaşık 2 yıl önce, alman turistleri tur çıkarmak için teknesine bindirdiğini tek bir almanın arkada kaldığını ve ona yardım etmek için iskelenin başına giderken, alman turistin çürük tahtaya basması üzerine tahta kırılarak yaralandığını buradaki durumun ciddi olduğunu acilen tadilat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Yaralanan turistin hukuksal yollara başvuracağını fakat anlaşmalı olduğu şirketle bağlantısı olmadığını belirten Akgürel, devletin suçlu olduğunu söylediklerini belirtti.

Her yıl düzenli bir şekilde ücret ödediklerini ama hizmet alamadıklarından dolayı isyanda bulunarak, iskelenin görünümünün utanç verici olduğunu, Gazimağusa’nın meşhur limanı sözde şarkısı olan limanın yaklaşık 108 yıldır ayakta durduğunu, şuanda tutar ayak 3 tane olduğunu ve 2 yıl önce iskele için yıkım kararı çıktığını ve bu riskte müşteri almaya çıktıklarını dile getirirken, yolcu alacakları yerlerin olmaması tek istedikleri iskelenin acilen tadilat edilmesidir.(MHA)