Rauf R. Denktaş ve Düşüncelerini Yaşatma Derneği Genel Başkanı Latif Akça,  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya çağrıda bulunarak “Kıbrıs Türkü’nün  kaybedecek bir günü bile yoktur” dedi.

Akça, yaptığı yazılı açıklamada, Cenevre’de sürdürülen süreç çökmesine rağmen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın atılması gereken adımları atmakta çok geciktiğini ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Akıncı ve hükümete bir an önce gerekli kararlar alınıp tanınma yoluna çıkılması için çağrıda bulunan Akça, “Meclisimiz de süratle bu yönde bir karar alıp bugüne kadar almış olduğu çözümün iki kesimli, iki toplumlu federasyon olacağı yönündeki tüm kararları iptal etmelidir.  Rum tarafı ile birleşik bir Kıbrıs kurmayı öngören görüşmeler yapılmasına son verilmelidir. Rum tarafı ile ancak iki eşit egemen komşu devlet temelinde devletten devlete olmak kaydı ile  ortak sağlık, çevre, adli olaylar, uluslararası göç, terör tehdidi, karşılıklı ticaret, iki devlet arasında ulaşım, dostluk köprüleri inşa etme gibi konular görüşülmelidir” dedi.

Akça, bu vesileyle Rum devletinin KKTC'yi dost komşu bir devlet olarak tanıması ve izolasyonları kaldırması şartı getirilmesi gerektiğine işaret ederek, çöken müzakerelerin sonucunda, bugüne kadar görüşme sürecinde verilmiş olan tavizler, haritalar, öneriler ve yapılan açılımların müzakere şartları itibarı ile geçersiz ilan edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Akça görüşlerini şöyle sıraladı:

“Türkiye ile KKTC arasında ortak savunma ve işbirliği anlaşması imzalanmalı ve Türkiye’ye bir Deniz - bir Hava Üssü verilmelidir.

Türkiye - KKTC arasında geçmişte kurulan ‘’Ortaklık Konseyi’’ yeniden çalıştırılmalı ve ekonomik entegrasyon yönünde yeni adımlar atılmalıdır. Maraş asıl sahibi olan Vakıflara devredilmeli ve Vakıflar İdaresi tarafından hazırlanan inkişaf projesi hayata geçirilmeli tüm KKTC serbest bölge ilan edilmelidir.

Ülkede yaşanan siyasi yozlaşmanın önüne geçmek ve bölünmenin engellenmesi adına Başkanlık sistemine geçilerek daha dinamik yeni bir yapı kurulmalıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin  tanınması için, Türkiye ile birlikte büyük bir kampanya başlatılmalıdır. Bu bağlamda BM’nin aldığı tanınmayı engelleyen kararlarının iptali için girişim yapılmalıdır.”