Özlem Çimendal

Ekonomist Ünal Akifler, TL’nin kullanıldığı sürece paranın her krizde döviz karşısında değer yitirmesi ve uzun vadede de enflasyon farkı kadar değer kaybetmesine bir şey yapılamayacağını kaydetti.
 
“Fakirleşiyoruz”

Dövizin vurduğu KKTC’de ilk yapılacak olanın gümrük vergilerinin düşürülmesi olacağını vurgulayan Akifler, “Gümrüklerin gelirleri artar bu gibi durumda, o nedenle oranların düşürülerek, ülkede çok fazla pahalılık yaratmamak lazım. Asgari ücreti ayarlamak gerekmektedir. İstikrar Fonu’nu doğru dürüst kullanarak tedbir almak, ana gıda maddelerini sübvansiye etmek gerekmektedir. Aksi takdirde pahalılık olarak, enflasyon yükselecek ve fakirleşeceğiz” dedi.
 
“Mahkemeler borçlularla dolup taşacak”

Ülkede alacak-verecek nedeniyle mahkemelerin dolup taştığına da değinen Akifler, önümüzdeki sürecin daha fazla mağdur ve alacaklı yaratacağının açık olduğuna değinerek, “Mahkemelerde alacak-verecek davaları daha da artacak. Mahkemeler daha da yığılacak, adalet aksayacak” şeklinde konuştu.
 
“Enflasyon %14’lere kadar çıktı”

KKTC’de enflasyonun %14’lere kadar çıktığına dikkat çeken Akifler, “İngiltere’de bu enflasyon yüzde 3 olduğu sürece bizde yüzde 14 olduğu sürece aradaki fark yüzde 11 olacak, bu uzun vadede devam ettirilemez. Onun için TL faizleri de enflasyon yükseldikçe yükselecektir” şeklinde konuştu.
 
“Gelir dağılımı bozuldu, orta sınıf yok oldu”

Asıl sorunun gelir dağılımının bozulması olduğunun altını çizen Akifler, gelir dağılımının bozulması ile orta sınıfın ortadan kalktığını ifade etti. Akifler, orta sınıfın yok olduğu bir ortamda ekonomik şokların kaldırılmasının imkansıza yakın olduğunu da söyledi.
 
“Zenginden çok, fakirden az vergi alınmalı”

Akifler şöyle konuştu: “Bu gibi ekonomik şoklara direnç göstermenin birinci şartı orta sınıfın sağlıklı olmasına bağlıdır. Hükümet ülkede sağlıklı bir denge oluşturmalıdır bu  görevidir. En basit tabiri ile hükümet zenginden alıp fakire vermelidir. Zengin olandan değeri kadar vergi, fakir fukaradan da ederi kadar vergi almalıdır. Adaletli vergi sistemi gerekmektedir” dedi.
 
“Pahalılığa yol açmayacak vergi sistemi lazım”

Hükümetin ülkede pahalılığa yol açmayacak vergi sistemi oluşturması gerektiğini vurgulayan Akifler, “Servetten, mülkten vergi alacak daha çok ki fakiri desteklesin. İstikrarlı para biriminin de olması en büyük destekçisi olacaktır bu sistemin. Ama maalesef istikralı para birimine Türkiye müsaade etmiyor” ifadelerini kullandı.
 
“Ekonomide göz boyanıyor ama boyananın altı çöplük”

Hükümet edenlerin ülke ekonomisinin iyi durumda olduğu söylemlerini yalan olarak nitelendiren Akifler, “Gümrük gelirleri arttı, af kanunu çıkardılar, bütçe gelirleri çoğaldı, giderleri çoğalmadı. Bu da biraz daha dengeli bütçe ve Türkiye’ye biraz daha az sırt dayamayı getirdi. Bu ekonominin göz boyamasıdır. Boyadı ama boyadığı yerin altı çöplüktür. Uzun vade gitmez bunlar. Af yapmayla para çoğaltma olmaz. TL’nin sürekli değer yitirmesi ile gümrüklerin gelirlerinin artırılması ile de olmaz bu iş” dedi.
 
“Ülkede temel gelir dağılımı ve adalet yok”

KKTC’de ekonominin bel kemiğini oluşturan  gelir dağılımı ve adaletin bozuk olduğunu vurgulayan Akifler, “Bu ülkede iki şey bozuktur. Bu da temel gelir dağılımı ve adalettir” şeklinde konuştu.
 
Dış dünyayla yaratılan krizler TL’nin değer kaybına neden oluyor

Dövizdeki artışın uzun vadede enflasyona kısa vadede ise yabancı para biriminin giriş-çıkışına bağlı olduğunu dile getiren Akifler şunları söyledi: “Eğer yabancı döviz sahipleri Türkiye’deki karışıklıktan dolayı paralarını çekerlerse o oranda düşecek. Krizler daima düşürür. Türkiye dış dünya ile sürekli kriz yaratmaya devam ederse TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı böyle devam edecek.”    
 
“Giderek fakirleşen halk, isyan edecek”

Enflasyonun artması ile TL’nin sürekli döviz karşısında değer kaybetmesinin getirisinin Kıbrıs Türk halkının giderek fakirleşmesi anlamına geleceğinin altını çizen Akifler, “Giderek fakirleşen bu halk artık isyan noktasına gelecek ve isyan çıkaracak” dedi.
 
“İthalata bağımlıyız”

KKTC’nin bir başka mantık dışı sisteminin TL ödenerek, döviz borçlandığı ya da döviz üzerinden ödeme yapması olduğuna dikkat çeken Akifler, “Mal ithalatına bağımlı olduğumuz için biz ekonomik buhranlardan daha çok etkileniyoruz” ifadelerini kullandı.
 
“TL değer ölçüsü kabiliyetini kaybetti”

Türk Lirası’nın değer ölçüsü kabiliyetini kaybettiğine dikkat çeken Akifler, bunun da beraberinde daha dengeli ve ölçülü para birimlerine yönelinmesini getirdiğini belirtti. Özellikle KKTC’de bunun tercih edildiğini ifade eden Akifler, “Alan da haklı dövizle borçlanmakta veren de. TL değer ölçü kabiliyetini yitirdi. İşin temelinde ise herkes kazandığı para biriminden borçlanmalı. Ayağını yorganına göre uzatmalı” diye konuştu.