Deniz Abidin

Ekonomist Ünal Akifler, enflasyonun ne olacağının belli olmamasından dolayı Faiz Yasası’nın dahi yeterli olmayacağını ifade ederek, faizlerin enflasyona paralel değişmesi gerektiğini belirtti.

Akifler, kredilerin geri dönmesinin az olmasından dolayı faizlerin yüksek olduğunu, bankaların bu açığı kapatmak için yüksek faiz aldıklarını kaydetti. Akifler, bazı kişilerin riskli olduğunu ve daha yüksek faiz ödemesi gerektiğini belirterek, devlete kredi vereceklere daha düşük faizle kredi verildiğini, bu kişilerin ise güvenli olduğunu kaydetti.

“Merkez Bankası yetkili kılınmalıdır”

Ülkede çok sayıda faiz mağduru olduğuna dikkat çeken Akifler, yapılması gereken en garanti yolun Merkez Bankası’nı yetkili kılmak olduğunu söyledi.

Akifler, Merkez Bankası’nın belirli dönemlerde bir gösterge faizi ilan etmesi gerektiğine vurgu yaparak, faizin sabitlenmesi gerektiğini belirtti.

Akifler, şöyle devam etti, “Eğer ki bir banka gösterge faizinin çok üzerinde kredi veriyorsa bunu Merkez Bankası araştırmalıdır. Uygun olmayana kredi verilmemesi gerekir. Az yüksek faizde kredi verilecekse ise izahat alınacak ve ceza uygulanacak. Başka türlü bu olmaz. Çünkü bizde şartlar değişiktir. Bizde krediler çoktur, banka sayısı fazladır, maliyetler yüksektir. Erken zengin olmak isteyenler vardır, ayrıca faizi yüzde 10’dan fazla alamazsın denilse dahi, enflasyon yüzde 15 olduğunda ne olacak? Bankaya para yatıranların alacağı faiz enflasyonun altında olmaz. Enflasyonun yüzde 2 veya 3 altında olması gerekir. Mudilere verilen ideal kredi faizin yüzde 2 üzerindedir. Bizde bu böyle değil. Bizde yüzde 40 üzerindedir. Değişken bir enflasyon var. Bunu düzeltmenin tek yolu sağlam bir Merkez Bankası’nda geçer, ne yaptığını bilen insanlardan geçer. Para politikasını bilirkişi olarak Merkez Bankası idare edecek. Örneğin, denecek ki bugünden itibaren gösterge faizi yüzde 10’dur. Enflasyon düşerse, enflasyon faizi yüzde 8’dir denilecek. Merkez Bankası, bunun aksine gidenleri sorgulayacak ve ceza kesecek”

“Faizleri sıfırlayalım demekle bu iş olmaz”

Akifler, riskliye de emniyetliye de aynı uygulanan faiz oranının doğru olmadığını belirterek, “Faiz politikası yapalım, faizleri sıfırlayalım demekle bu iş olmaz” dedi. Akifler, Merkez Bankası’nı yetkili kılacak olanın hükümet olduğunu ifade ederek, özerkleştirilerek bu yetkinin verilmesi gerektiğini söyledi. Akifler, Merkez Bankası’na sorulsa, “Benim yetkim yoktur” yanıtının alınacağını, çünkü bunları bilmediklerini belirtti. Akifler, “Merkez Bankası, para politikalarını kontrol etmek için özerkleştirilmelidir” diye konuştu.

“Gelir dağılımı daha da bozulacak”

Akifler, hükümetin ekonomik anlamda tedbir almadığını, hükümette olanların bir şey bilmediğini, bir bilene de sormadıklarını söyledi. Akifler, hükümetin işine göre, kendi şahsi durumuna göre hareket ettiğini ifade ederek, “keşmekeş içinde yaşıyoruz” dedi. Akifler, geleceği ekonomik anlamda çok parlak görmediğini dile getirerek, gelir dağılımının daha da bozulacağını belirtti. Akifler, fakirin daha da fakir, vurgun vurup zengin olanların daha da zengin olacağını kaydetti. İçte hırsızlıkların artacağını belirten Akifler, yaşam kalitesinin dibe vuracağını söyledi.

“Dengesiz, idaresiz, kötü yönetimle geldiğimiz nokta budur”

Akifler, şunları söyledi, “Kullanılan arabalara ve yaşanılan evlere bakıldığında, dışarıdan bir iktisatçı gelse ve görse milli gelir 30 bin dolardır diyecek. Ancak hastaneye yatan bir hastaya milli gelir nedir diye sorulsa, 2 bin dolardır diyecek. Sadece yolları görürse 3 bin dolardır diyecek. Lefkoşa’nın içine girerse 4 bin dolardır diyecek. Kısacası dengesiz, idaresiz, kötü yönetimle meydana gelen durum budur. Rant ile Rum malı ile Türkiye’den gelen para ile iyi yönetilememeden kaynaklı ortaya çıkan durum budur. Bazı insanlar zengin de olsa yaşam kalitesi düşüyor. Ne eğitimde, ne hastanelerde ne de yollarda hayır kalıyor”

“Pahalılığın nedeni enflasyon ve Türk Lirası’dır”

Akifler, lüks binaların Brezilya’da da olduğunu ifade ederek, biraz ileriye gidildiğinde çocukların çinkoların altında yattığının görüldüğünü söyledi. Akifler, her kesimin pahalılıktan bahsettiğini, bunun enflasyondan ve Türk Lirasından kaynaklı olduğunu belirterek, küçük ölçekli ekonomiden kaynaklı da bu sıkıntının var olduğunu kaydetti.

“Lüks binalar, lüks arabalar bizi kandırmasın, batıyoruz”

Akifler, en pahalı ülkenin İsviçre olduğunu belirterek, burada enflasyonun olmadığını söyledi. Fiyatların İsviçre’de günden güne aynı en fazla yüzde 2 arttığını belirten Akifler, söz konusu pahalılığın gelirden kaynaklı olduğunu kaydetti. Akifler, bizdeki pahalılığın gelirden kaynaklı olmadığını belirterek, gelirin yetmeme sebebinin bu olduğunu söyledi. Akifler, gelir dağılımının yetmemesi durumunda hiç yetmeme gibi bir durumla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti.

Akifler, “Gün gelecek asgari ücretli aç kalacak. İsyanlar çıkacak. Hırsızlıklar artacak. Yaşam kalitesi bozulacak. Hastalıklar çoğalacak. Olacak olan budur. Ülke gemi değil, batsın da görelim.  Batma budur. Bizde batıyoruz. Lüks binalar, lüks arabalar bizi kandırmasın” diye konuştu.