BRT'de yer alan habere göre, Çalıştayın açılışında, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile turizm sektör temsilcileri hazır bulundu…

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu açılışta yaptığı konuşmada, temel yaklaşımlarının Turizm Strateji Planı 2024’ü gerçekleştirmek adına tüm paydaşların katılımı ile parametreler oluşturmak olduğunu vurguladı.

Çalıştay sonunda ortaya çıkacak düşüncelerin harmanlanacağını, böylece aksiyon ve eylem planlarının oluşturulacağını anlatan Bakan Ataoğlu, “Böylece Turizm Strateji Planı 2024’ü Ekim ayında yasalaşmak üzere Meclise göndermek hedefimizdir” dedi.

Konuşmasında turizm verilerini de ayrıntılı bir şekilde ortaya koyan Bakan Fikri Ataoğlu, Çin ve Amerika Birleşik Devletlerinin gelecekte turizmde söz sahibi olacağına vurgu yaparak bu noktada lokal turizm anlayışından uzaklaşmak gerektiğinin altını çizdi.

Başbakan Tufan Erhürman da Devlet Planlama Örgütü’nden aldığı verileri paylaşırken, propaganda yerine sorunları konuşmak gerektiğini söyledi…

KKTC’nin dış açığının azalmasında Turizmin önemli katkısı olduğuna işaret eden Erhürman, “2017 itibarıyla 865 milyon net gelirimiz var. Bu potansiyelimizin gerisinde. Çünkü henüz halletmediğimiz sorunlar var” dedi.

Turizmde çeşitliliği sağlayamadıklarını, yıl boyuna yayamadıklarını, yerli malı kullanımı ve istihdama katkısını henüz çözemediklerini belirten Erhürman, turizmde çalışanların yüzde 55’i Türkiye uyruklu, yüzde 25’i 3’üncü ülkeden ve sadece yüzde 20’si KKTC vatandaşı” dedi.

Turizmde KKTC vatandaşı istihdam oranlarının önlerindeki en önemli sorunlardan biri olduğuna işaret eden Erhürman, “ülkede genç işsizlik oranı yüzde 19 iken, turizmde çalışan KKTC vatandaş sayısının yüzde 20 olması beni ilgilendiren çok önemli bir sorun. Bu konuda rahat olamayız… Bu sorun bu masalarda sonuç alıcı şekilde tartışılmalı” dedi.

Otellerde, yerli ürünlerin kullanımı ile ilgili de benzer sorun olduğuna vurgu yapan Erhürman, “ En önde giden sektörümüzün yerli ürün kullanımı istenilen noktada değilse bunu da bu masalarda konuşmalıyız” diye konuştu…

Erhürman, “ Turizm de temel sorun şudur. ‘Turistler neden rakiplerimizi değil de bizi tercih etsinler’ sorusuna doğru yanıtı üretmeliyiz. Fransa, İtalya Antalya değil de neden turist buraya gelsin. Bu soruyu net cevap bulmalıyız. ‘Cazibemizin buradadır’ dememiz lazım.  Çeşitlendirme, alternatif modeller yaratma ve turizmi 12 aya yaymamız lazım…” dedi…

Hükümet olarak netleşmiş, taraflar kavramından uzaklaşmış bir takım çözüm önerilerine ihtiyaçları olduğunu belirterek, çalıştayda bu sorunlara çözüm önerileri gelmesini diledi…

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, çalıştayın başarılı olmasını diledi…

19 yıl önce 2 buçuk yıl turizm bakanlığı yaptığını hatırlatan Akıncı, “ 19 yıl önce ana konular neyse 19 yıl sonra da aynı meselelerle karşı karşıyayız…” dedi.

Akıncı, turizmde yıllardır, ulaşım, direk uçuşlar, tanıtım, üretim, ürünlerin pazarlaması gibi konular etrafında dönülüp dolaşıldığını kaydetti…

Ülkede marka ürün arayıp, tartışmaya gerek olmadığını ifade eden Akıncı, “Güzel bir denizimiz var. Sahillerimizi var. Antalya’dan güzel sahillerimiz var. Tarihimiz çevremiz, güzel bir Akdeniz mutfağımız var. Kongre turizmimiz… Sağlık, özel ilgi turizmimiz var… Sadece casinolara dayalı turizm yerine; kendi özel alanlarımıza ilgiyi artıracak,  geleni bir daha cezbedecek anlayışı geliştirmemiz lazım” diye konuştu

KITSAB’ın kendisine sunduğu raporu da paylaşan Akıncı, raporda turizmde sürdürülebilir yapı için, tarihi yerlerin bakımının yapılması ve çevre kirliliğine çözüm bulunması gerektiğinin de belirtildiğini ifade etti…

Akıncı, “Çevreyi korumayı kültür haline getirmezsek bu topraklara turizmi unutun.Bunu yaşam biçimi haline getirmeliyiz..” şeklinde konuştu

Akıncı , “ Bu adada KKTC’yi pırıl pırıl yapabiliriz. Bu öz saygımızla ilgili, kendimize saygı ile alakalı. Bir kısım işler yapıyoruz.Denetim,ödül ve ceza.. Bunu mutlaka uygulamalıyız. Belediyelerin yetkileri artırılmalı, Çevre Bakanlığı’nın da yetkileri artırılmalı..Caydırıcılık son derece önemli. Bunu yapmazsak ülkeyi temiz tutamayız. Turist 10 katlı binalarımızı görmeye gelmez. Fiziki planları uygulamalıyız. İmar Planları yapmalıyız. Gazimağusa’nın imar planı yok. Böyle bir şey olamaz. Düzenleme planlama mutlaka olmalı. Bu işler sadece emirnamelerle olmaz. Yapacağınız çalışmalar lafta kalmasın..” ifadelerini kullandı.

İki gün sürecek olan çalıştayda turizme ortak payda olan tüm sektörel birimler, kurum ve kuruluşların katkısı ile Turizm Strateji Planının, Devlet Politikası olma yönünde temel parametrelerinin oluşturulması hedefleniyor.

Bu hedefler doğrultusunda, strateji belgesini oluşturacak olan iç ve dış operasyonel süreçler, etkileri uygulama ve planlama strateji sonuçları da ele alınacak.

Çalıştay sonrasında ise, çalıştaydan elde edilecek fikirler ışığında planın metin haline getirilmesi, eylem ve aksiyon planlarının hazırlanması aşamasına geçilecek.

2024 Stratejik Turizm Planı özellikle Kuzey Kıbrıs destinasyon algısının  orta vadede çizeceği Turizm imajının da daha güçlü bir yapıya kavuşmasına olanak sağlayacak…

Turizm Stratejisi 2024 Çalıştayı’nda 5 farklı masada 5 ayrı modöratör ve 5 ayrı ekip çalışmaları yürütecek.