Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, bu topraklarda yaşayan herkesin buranın Türkiye’ye dost bir coğrafya olmasını istediğini belirterek, “Türkiye ve Türkiye’deki kardeşlerimizin iyiliğinden, daha mutlu bir geleceğe ulaşmasından başka isteğimiz yoktur, olamaz da. Ancak diğer yandan da kendi hayat tarzımıza, Atatürk ilkelerine bağlı, demokratik, laik yaşam tarzımıza da saygı duyulmasını bekleriz. Bize kimsenin 'hayatınızı böyle yaşamalısınız' demesini de kabul etmeyiz” dedi.
 
Çözüm konusunda en gerçeki seçeneğin uluslararası toplumun desteklediği, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin de resmi tezi olan siyaseten eşit iki kurucu devletin olacağı federal bir yapı olduğunu belirten Akıncı, “Bunun alternatifi, statükonun, yani bölünmüşlüğün perçinlenmesidir. Bunu Kıbrıs Türk halkı istemez, yıllar öncesinden gelen ve kökeni ne olursa olsun bu topraklarda bizimle aynı kaderi paylaşan insanlarımız da istemez” dedi.
 
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı dün gece Girne’de düzenlenen ‘Güven ve Kararlılık Gecesi’ndeki konuşmasında, halka beraber kararlılıkla çıkılan yolun başında maalesef yaşanmaması gereken durumlarla karşılaşıldığını belirtti. 

Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı
Mustafa Akıncı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Akıncı, herhangi bir seçim döneminde görevde olan kişiye eleştiri yapılmasının doğal olduğunu, ancak eleştiri yerine ağır hakaretler edilmesini, kendisinin de, temsil ettiği toplumun da hak etmediğini vurguladı. Toplumun çok büyük çoğunluğunun yaşananlara tepki içinde olduğunu belirten Akıncı, “Benim temsil ettiğim halk ne olursa olsun demokrasiden, hukuktan şaşmaz, tepkisini demokrasi ve hukuk içinde gösterir. Bu halk demokrasi, hoşgörü, çoğulculuk nedir biliyor, soğukkanlı olmasını da biliyor” dedi. Kendisinin de halkın da yapılan hakaretlere hakaretle karşılık vermeyeceğini, kin, öfke ve nefrete yönelmeyeceğini belirten Akıncı, demokrasi, hoşgörü ve anlayış içinde hareket edeceklerini, ancak bunu yaparken de mutlaka kendi özgüven ve kararlılıklarını koruyarak ilerleyeceklerini vurguladı.  
 
“ÇÖZÜM HEDEFİNİ GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLERLE BESLEYEREK DEVAM ETTİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, federal çözüm hedeflerini, güven artırıcı önlemlerle besleyerek yollarına güven ve kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti.
 
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ile 2015 yılında kararlaştırdıkları tüm güven artırıcı önlemleri ve fazlasını hayata geçirdiklerini kaydeden Akıncı, geçişlerde vize uygulamasının kaldırıldığını, 46 alanın mayından arındırıldığını, cep telefonlarının her iki tarafta da çalışır duruma geldiğini, elektrik şebekelerinin kalıcı bağlantısının gerçekleştirildiğini, Derinya ve Aplıç kapılarının açıldığını, kendi önerileri ile Eğitim, Kültür ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konularında iki toplumlu komiteler kurulduğunu, Kültürel Eserlerin karşılıklı olarak iade edildiğini, 28 tarihi eser ve alanda restorasyon ve konservasyon çalışmasının tamamlandığını söyledi.
 
Sürecin Crans Monta’da çözümün kıyısına kadar geldiğini ifade eden Akıncı, bunun BM Genel Sekreteri’nin ‘Tarihi fırsat yitirildi’ sözleri ile de ifade edildiğini anımsattı. Akıncı, “1960 yılından sonra ilk kez garantörlerin de katılımı ile 5’li toplantı yapıldı ve çözüme çok yaklaşıldı, bizler de orada asla teslimiyetçi olmadan, haklarımızı koruyarak, inisiyatif alınması gereken noktada inisiyatif alarak hareket ettik. İki bölgeli, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı, özgürlük ve güvenliğin her iki toplum için de geçerli olacağı bir formül için uğraş verdik” dedi.
 

“BERLİN’DE İÇERİĞİ ÇOK GÜÇLÜ BİR METİN ÇIKTI”

Berlin toplantısında ortaya çıkan sonucun, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Kıbrıs Türk Halkının üzerinde hassasiyetle durduğu ilkeleri içermesi açısından olumlu olduğunun altını çizen Akıncı, her iki tarafın da onay verdiği metnin, iki bölgeli, iki toplumlu federal çözümü net bir şekilde teyit ettiğini, çözüm hedefinde yaratılmaya çalışılan bulanıklığı giderdiğini, siyasi eşitlik, kararlara etkin katılım, dönüşümlü başkanlık gibi önemli hususları içeren belgelere vurgu yaptığını; stratejik anlaşma hedefi ve ucu açık olmayan sonuç odaklı süreç konusuna açıklık getirdiğini vurguladı. Akıncı, Berlin görüşmesinde kısa ancak içeriği çok güçlü bir metin orataya çıktığını belirterek, ortaya çıkan sonucun üzerinden giderek ve sonuna kadar zorlayarak çözüm şansını değerlendirme kararlılığını ifade etti.
 
“ÇOK ÖNEMLİ BİR KAVŞAKTAYIZ”

BM Genel Sekreteri’nin de Nisan seçimlerinin ardından inisiyatif alarak ve müdahil olarak sürece katkı yapma kararlılığında olduğunu belirten Akıncı şunları kaydetti: “Bu masa yeniden kurulacak ve çözüm fırsatı kapımızı çalacak. Çok önemli bir kavşaktayız, ya çağdaş, medeni bir avrupa ülkesi olarak, özgürlük ve huzur içinde demokrasi ve hukuk normlarının geçerli olacağı, bağnazlığa yer olmayan, laik bir yaşam isteyerek, Avrupa ülkelerinde geçerli olan standartların burada da geçerli olması için bu yolu beraber yürüyeceğiz, ya da bunun karşısında bölünmüşlük daha da kalıcı hale gelecek.”
 
AB içinde iki ayrı egemen, bağımsız, uluslararası tanınmışlığı olan bir seçeneğin bu konjonktürde mümkün olmadığını belirten Akıncı, bu mümkünmüş ve Akıncı kabul etmiyormuş algısı yaratılmaya çalışılmasının büyük bir aldatmaca olduğunu vurguladı. Gerçekçi seçeneğin uluslararası toplumun desteklediği, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin de resmi tezi olan iki kurucu devletin olacağı federal bir yapı olduğunu belirten Akıncı, “Bunun alternatifi statükonun, yani bölünmüşlüğün perçinlenmesidir. Bunu Kıbrıs Türk halkı istemez, yıllar önce gelen ve kökeni ne olursa olsun bu topraklarda bizimle aynı kaderi paylaşan insanlarımız da istemez” dedi.
 
Kıbrıs Türk halkının kendisini yıllardır tanıdığını, bu nedenle başkalarının kendisini Kıbrıs Türk halkına anlatmasına gerek olmadığını belirten Akıncı, “Beni tanımadan sizlere anlatmaya çalışanlar 45 yıldır çeşitli makamlarda hizmet ederken, sizlerin hep aranızda olduğumu, sizlerin bir parçası olduğumu ya unutuyorlar, ya da bilmiyorlar. Bu toplum küçük olabilir, sayıca da az olabilir ama bu halkın insanlığı ve yüreği kocamandır” dedi.