Cumhurbaşkanı Akıncı Habertürk Gazetesinde Nagehan Alçı'ya konuştu. Akıncı ile yapılan söyleşi Habertürk Gazetesi'nde şöyle yer aldı:

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: “Türkiye’deki duygu seli içinde mesajım yanlış algılandı”

Akıncı ile ilgili başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye siyasetinin en önemli isimleri çok sert açıklamalarda bulundular ancak kendisi o açıklamadan sonra hiç konuşmadı.

Ben aradığımda “Nagehan Hanım Türkiye’den arayan ilk gazetecisiniz. Size çok teşekkür ediyorum. Büyük bir lince maruz kaldım ancak sizin dışınızda kimse bana bir şey sormadı” dedi.

“Büyük haksızlık yapılıyor, ciddi bir çarpıtma var. Ben söyleyeceğimi net dile getiren bir insanım. Söylediğim şu: Türkiye’nin terör belasından kurtulmasını istemeyen var mı Kıbrıs’ta? Elbette bunu istiyorum. Çarpıtmaya mahal yok” diye girdi lafa.

“KIBRIS BARIŞ HAREKATI İLE İLGİLİ AYNI ŞEYİ DAHA ÖNCE DE SÖYLEDİM”

Akıncı’nın sözü Kıbrıs Barış Harekatı’na getirmesi de burada çok tepki aldı ve kendi kamuoyu tarafından da bu nedenle eleştirildiği ileri sürüldü. Kendisine bunu sordum, 1974’e atıf yapmasının hâlâ arkasında olup olmadığını merak ettim.

“Ben bunu ilk kez söylemiyorum ki Nagehan Hanım. Mesela 20 Temmuz 2015 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da olduğu törende de söylemiştim. Ben her savaş için aynı şeyi söylüyorum. Bir daha olmasın, yeni şehitler vermeyelim… Benim sıklıkla oturttuğum bir bağlam bu. Bakın o açıklamada da var, ben Kıbrıs Barış Harekatı’nda bir genç olarak Lefkoşa’daydım ve o harekata katıldım. En yakın arkadaşlarım gözümün önünde şehit oldular. Operasyon desek de neticede bu bir savaş. Benim ne demek istediğimi Kıbrıs’ta herkes bilir. Eski bir siyasetçiyim. Söylediklerime burada tepki yok. Kıbrıs’ta yıllardır benim
nerede durduğumu görüyor insanlar.”

“KAST ETTİĞİM PKK İLE DİYALOG DEĞİL”

Akıncı’ya diyalog ve diplomasiden ne kast ettiğini sordum. “Sorunun çözümü için PKK-YPG ile diyalog mu öneriyorsunuz?” dedim.

“Hayır, kastım PKK filan değil. Türkiye ile Suriye arasında en kısa zamanda diyalog ve diplomasi kanalları açılsın istiyorum. Yalnızca Suriye değil AB ile Mısır ile de öyle. Ben diplomasi ve diyaloğun gücüne inanıyorum. Bu yalnızca bu mesele ile sınırlı değil. Yoksa terör örgütleri ile görüşsün vs demiyorum. Zaten onu diyecek konumda da değilim” diye konuştu.

Akıncı’nın sözlerinin arkasında kuvvetli bir şekilde durduğunu gördüm. Kendi bakış açısı ve bugüne kadar söyledikleri ile tutarlı bir çizgi bu. Ancak şu cümlesini çok önemsedim ve içeriğinde bir özeleştiri sezdim...

“Türkiye’deki atmosferi Buradan çok iyi anlamak imkansız. O duygu seli içinde bizim vermek istediğimiz mesaj doğru algılanmadı Nagehan Hanım.”

Sayın Akıncı’nın bu sözle önemli bir tespit ve özeleştiri yaptığını düşünüyorum.

Akıncı KKTC siyasetinde eski bir isim. 28 yaşında Lefkoşa’nın ilk seçilmiş belediye başkanı olmuş, bu görevi 14 yıl yürütmüştü. Daha sonra milletvekilliği, parti başkanlığı ve başbakan yardımcılığı yaptı.

Türkiye’ye ‘ana vatan’dan ziyade eşitlik temelinde bakıyor, hatırlarsanız göreve geldiğinde yavru vatan değil, kardeş vatan diyerek yine tepkileri üzerine çekmişti. Ancak kendi siyasi görüşü çerçevesinde tutarlı bir çizgi izlediğini de teslim etmemiz gerek.

Türkiye zor zamanlardan geçiyor. Ambargo kararları ve tehditler art arda geliyor, bu nedenle doğal olarak milletçe hassaslaştık ancak her görüşün ifade edilebildiği bir ortamın korunmasının hepimizin faydasına olacağına inanıyorum.