Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yeni fikir diye eskiden pişirilmiş kotarılmış fikirleri yeniden masaya getirip, bunlarla bir yere gidilemeyeceğini bir kez daha görmelerine gerek olmadığını söyledi.

Akıncı, “Bu bizi, bir takım çıkmazlara ve suçlu konumuna oturtur, bu konularda çok dikkatli olmamız, attığımız her adımı dikkatli hesaplamamız lazım. Bazen kulağa hoş gelen şeyler söylenebilir ama altını eşeleyince ortaya başka şeyler çıkar. Rum tarafı bir oyun içindedir ve bu oyunu statükonun sürmesi yönünde kullanmaktadır” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise gelinen aşamada Kıbrıs’ta çözüm için farklı modellere ve yeni fikirlere ihtiyaç olduğunu, taraflar arasında ortak bir vizyon bulunmadığı takdirde müzakerelere tekrar başlanmasının anlamlı olmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ilk yurt dışı ziyaretini bugün KKTC’ye yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı’nda 11.30’da başlayan kabulde konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Kıbrıs Türkü’nün eşitlik ve özgürlük mücadelesinin eserini teşkil eden KKTC’de bulunmaktan memnuniyet duyuyorum” dedi ve ilk yurt dışı ziyaretini KKTC’ye yapmaktan heyecan duyduğunu ifade etti.

Kıbrıs’ın, her vatandaşlarının yüreğinde özel bir yeri olduğunu belirten Şentop, Kıbrıs Türkü’nün yarım yüzyıla yakın bir süredir her türlü baskıya karşın yılmadan mücadele ettiğini ve varlığını koruyarak hakkına sahip çıkmayı bildiğini dile getirdi.
Türkiye’nin de Kıbrıs Türkü’nün haklarını korumak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağını tüm dünyaya gösterdiğini, Kıbrıs sorununun adil ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşılması için yarım asırdır el birliğiyle hareket ettiklerini dile getiren Şentop, müzakere süreçlerinden hiçbir netice alınamamasının sebebinin Kıbrıs Rum halkının tutumu olduğunu söyledi ve Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye’nin üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini ifade etti.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak gören Rum halkının zihniyeti değişmeden adada siyasi eşitliğe dayalı bir ortaklık kurulmasının mümkün olmayacağını söyledi. Şentop, Kıbrıs Türkü’nün adanın ortak sahibi olduğunu ve bir Rum devletinde azınlık haline getirilmesinin kabul edilemeyeceğini dile getirdi.

Gelinen aşamada Kıbrıs’ta çözüm için faklı modellere ve yeni fikirlere ihtiyaç olduğunu, sonuç vermeyecek süreçlerle zaman kaybetmenin Kıbrıs Türkü’ne haksızlık olduğunu söyleyen Şenop, “Taraflar arasında ortak bir vizyon bulunmadığı takdirde müzakerelere tekrar başlanmasının anlamlı olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Şentop, liderlerin 26 Şubat tarihli görüşmelerinde varılan güven yaratıcı önlemlerle ilgili mutabakatı memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek söz konusu adımların iki toplum arasında güvenin tesis edilmesine katkıda bulunmasını temenni ettiklerini kaydetti ancak asıl önemli olanın Rum tarafının siyasi eşitliği ve eşitlik temelinde bir ortaklık kurulmasını kabul etmesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Şentop’un görevinin hayırlı olmasını diledi ve TBMM ile yürütecekleri iş birliği ve dayanışmanın büyük önem taşıdığını kaydetti.

Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere sürecinin 1968 yılında Beyrut’ta başlatıldığını hatırlatan ve hâlâ bir arayış içerisinde olduklarını kaydeden Akıncı, haklarından fazlasını istemediklerini söyledi.

Kıbrıs’ın zenginliklerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu kaydeden Akıncı, doğal gaz konusunda da akıl yolunu işaret ettiklerini dile getirdi. Akıncı, Doğu Akdeniz’i bir gerginlik ve çatışma alanı haline getirmek değil, iş birliğine dayalı herkesin kazanacağı fikirler üretmeleri gerektiğini, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’yi dışlayacak politikalar yerine iş birliğine açık akıl yollarında buluşmanın şart olduğunu hep söylediklerini hatırlattı.

Kıbrıs Türk halkının siyasi ve hukuki haklarının 1963 yılından beri gasp edildiğini, bu gaspın Kıbrıs Rum tarafına uluslararası hukuk içinde tek taraflı bir tanınırlık getirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, buna razı olmadıklarını, haklarını almak için mücadele vermeleri gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk halkının azınlık haklarını hiçbir zaman kabul etmediğini ve etmeyeceğini de vurgulayarak Kıbrıs’ta akılcı çözümün iki tarafın da kabul edebileceği, iki kurucu devlete dayalı siyaseten eşit bir yapılanma olduğunu kaydetti ve “Bunun adına ne dersek diyelim” dedi.
Adada menfaatlerini koruyacak, dünyaya anlatabilecekleri ve BM parametrelerine uygun düşecek çerçeveleri, istikrarlı ve kararlı bir şekilde sürdürmeleri gerektiğini ve bu noktada Türkiye’nin de desteğine her zaman olduğu gibi ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Akıncı, şöyle konuştu:

“Şu yanlışa düşmememiz lazım. Belirttiğiniz için söylüyorum. Yeni fikir diye eskiden pişirilmiş kotarılmış fikirleri yeniden masaya getirip de bunlarla gidilmediği gibi yeniden gidilmemesini bir kez daha görmemize gerek yok. Bunlar denenmiş şeylerdir. Bu bizi, bir takım çıkmazlara ve suçlu konumuna oturtur, bu konularda çok dikkatli olmamız, attığımız her adımı dikkatli hesaplamamız lazım. Bazen kulağa hoş gelen şeyler söylenebilir ama altını eşeleyince ortaya başka şeyler çıkar. Rum tarafı bir oyun içindedir ve bu oyunu statükonun sürmesi yönünde kullanmaktadır. Ben bu tehlikeye hep işaret ettim, bundan sonra da edeceğim bu görevimdir.”
Azınlık konumuna düşürülmeye ne Kıbrıs Türk halkı ne de Türkiye’nin müsaade edebileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyaçları olduğunu da belirtti.