Siz bizi terk ettiniz, sattınız arkadaş!..
Bu ülkede yeniden Türk Bayrağı dalgalanıyorsa bu Kıbrıslı Türklerin sayesindedir!..
1960 yılında yeniden Kıbrıs’a sizi biz soktuk!..
-İstiklal Marşınızı, İstiklal Marşımız olarak haykırdık...
-Andınızı, andımız olarak okuduk...
-Atanızı, sizden daha fazla atamız olarak kabul ettik...
-Atanızın getirdiği rejimi, sizden daha çok benimsedik ve içselleştirdik!..
-Dilinizi dilimiz, dininizi dinimiz, bayrağınızı bayrağımız yaptık!..
-Sizinle ağladık, sizinle sevindik!..
-Milli takımınızla coştuk, milli takımınızla üzüldük!..
-Her darbede kahrolduk, her depremde acınızı acımız yaptık!..
-Kaybettiğiniz her insan için gözyaşı döktük!..
-Özal’ın da, Ecevit’in de ölümüne üzüldük, katledilen Uğur Mumcu’nun arkasından ağladık...
Daha neyin ispatını arıyorsunuz arkadaş?
Kimin haddine bir Kıbrıslı Türk’e, “Türkiye düşmanı” demek?
Hangi terbiyesiz kalkıp da, “Türk bayrağından nefret eden Kıbrıslılar var” diyebilir?
Siz kimsiniz arkadaş?
Esas düşman arıyorsanız, Kıbrıs’a ve Kıbrıslıya karşı düşman olanlara bakınız!..
Bu toplumdan Türkiye düşmanı çıkmaz!..
Kendi ülkesinin onuru için Türkiye’yi yönetenlere muhalif olmak düşmanlık değil vatanseverliktir!..
Yukarıda saydım!..
Geriye bir canımız kaldı!..
Eğer bu diyet sona erecekse alın canımızı bitsin arkadaş!..
Ya da kesin o aptal sesinizi!..
Silin o ağzınızdan akan köpüklerinizi!..
Bizim sevgimiz kalbimizde, sadakatimiz ise laikliğimizde!..