Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı ve Trafikte Kazasız Yaşam Derneği Başkanı Hüseyin Sevay, Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcıoğlu'na trafikte yaşanan kaos ve sistemden kaynaklanan eksiklikler nedeniyle hızlı bir artış gösteren ölümlü trafik kazalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundular. 

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı:

“Önlem planı hala daha alınmıyor” 

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, Trafik kazalarının artışının sebeplerinden birinin önlem planının ortada hala  olmamasından kaynaklandığına dikkat çekerek, “Bunun yanında trafikte artan araba ve sürücü sayısı sürücü kalitesinin sorgulanmaması ve altyapılarda herhangi bir düzenleme yapılmaması gibi nedenlerle kazaların olması için zemin her geçen gün devam etmektedir. Kuzey Kıbrıs nüfusu az olan bir ülke olmasına rağmen her yıl  7 bin civarında yeni ehliyet alınmaktadır. Öte yandan yurt dışından gelen kişilerin de ehliyetlerini değiştirerek onlara da bu ülkede araç kullanma  hakkı verilmektedir. Bu da sürücü sayısının artmasını sağlamaktadır. Bir diğer önemli konu ise trafiğimizin soldan olması, çemberlerin tartışmalı olması, bunların yanında ana yollarda polis devriyelerinin olması da kazaların artmasını tetikleyen en büyük etkenlerdir” diye konuştu. 

“Polis denetimsizliği kazaların artmasının bir diğer sebebi” 

Avcı, sözlerine şu şekilde devam etti; “Polis denetiminin olmaması ve devriyelerin yollarda görülmemesi nedeni ile  sürücülerin kafasında polisin devriye gezmediği ve denetim yapmadığı yerleşmiş durumdadır. Bu sebeple süratli ve dikkatsiz sürüş, kırmızı ışıklarda durmama gibi yanlış şeyleri çok rahat ve ceza almadan yapabileceklerine inanmaktadırlar. Eğer sürücüler trafik kurallarına uymadıkları zaman herhangi bir polisin onları görüp, ceza keseceğini bilseydi bu suçu işlemekten de korkarlardı.” 

“İnsan hayatını tehlikeye atıyorlar” 

 Mehmet Avcı, kazaların birçoğunun nedeni olan  altyapı eksikliklerinin defalarca dile getirilmesine rağmen düzeltme çalışmalarına başlanmamasının hükümetin ve belediyelerin ayıbı olduğunu vurgulayarak, “Belediyelerin görevi sadece su dağıtarak para toplamak değil, beledi hizmetleri içerisinde yolları güvenli halde tutmak esas görevlerden  biridir. Belediyeler ve Karayollarında yolları boyama, çizgileri belirgin hale getirme göz ardı edilmekte ve hata yapılmaktadır. Bu konuda görevlerini yapmıyorlar ve insan hayatını tehlikeye atıyorlar. Bunların yanında birçok çember de hangi yöne gidilmesi gerektiğini gösteren oklarda yok ve bu ciddi bir sorundur. Bu noktada ülkeye gelen yabancı bir sürücü hangi şeritte gideceğini ve nerede duracağını da eksikliklerden dolayı bilemez durumdadır” dedi. 

“Proje yapmaktan aciziz” 

Bütçelerde, trafiğe öncelik tanınmadığını ve yeteri kadar kaynak ayrılmadığının altını çizen Avcı, “TC Yardım Heyeti ve Avrupa Birliğinin bizlere yol için ayırdığı kaynaklarda proje yapılmadığı için kullanılamamaktadır. Bu da rahatlıktan kaynaklanmaktadır ki, bugün memuriyet bile rahatlık diye algılanmakta ve iş üretilmemektedir. Buna bağlı olarak projelerin üretilmemesi de ülkenin rahatlığından kaynaklanmaktadır. Projeyi yapmaktan acizsek ve üşeniyorsak bu da körelmiş bir yönetimden kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu. 

“Kontrolsüz yapılaşma da kazalara sebebiyet veriyor” 

Kontrolsüz yapılaşmanın da kazalarda etken oluğuna vurgu yapan Avcı, “Bugün Büyük otellerin bile çıkış noktaları doğru yapılmamıştır. Oteller önüne kamera levhaları koyarak vatandaşı yavaşlatmaya çalışılmaktadır, ama otelin çıkışı güvenli ve görüş mesafesi olan yerde değilse bunu imzalayan mühendisi sorgulamak gerekmektedir” diye konuştu. 

“Yabancılar da denetimlerin yapılmadığını biliyor” 

Trafik eğitimi alan bir insanın sol veya sağ trafikte araç kullanma gibi bir sorununun olmaması gerektiğine dikkat çeken Avcı, “Bugün Almanya’da ehliyet alan çok kolay İngiltere’de araba kullanabiliyor ve kaza da yapmıyor. Ama tabi ki aldığı eğitim kalitesi de bu noktada önemlidir. Bu konu ile alakalı diğer bir nokta ise Bir Alman İngiltere’ye gidip trafik kurallarına uymadığında devletin ensesinde olacağından emindir. Bizde ise durum tam tersidir ve Devletin ensesinde olmayacağından şüphe bile duymaz. Siz bu algıyı yaydığınız için yabancı sürücüler nasıl olsa kimse denetim yapmıyor diyerek trafik kurallarına uymamaktadır. Kısacası bu ülkeye gelen yabancılar, kendi ülkelerindeki ciddiyetin burada olmadığını görünce çok rahat davranabiliyor” dedi. 

“Denetim yok” 

Avcı, sözlerine şu şekilde devam etti; “Ülkede meydana gelen kazaların birçoğunda duyduğumuz yabancı isimlerin, kısacası ülkemize başka ülkelerden gelerek kaza yapan kişilerin birinci sebebi bu kişilerin yollarımıza yabancı olmasından kaynaklanmaktadır. Bizim ülke yollarımız hep tuzaklarla doludur. Örneğin ülkemizde birçok tehlikeli viraj, birçok yolda oluşan devasa çukurlar vardır ve bunları bilmeyen yabancı sürücülerin kaza yapması büyük olasılıktır. Diğer yandan bu ülkede süratli gidersem, uyuşturucu veya alkol kullanırsam beni yakalayacaklar diye bir endişe yoktur. Çünkü bu ülkede denetim yoktur. Polis örgütü zayıflatılmıştır, devriye sistemi kurulmamıştır, anayol devriye sistemi için arabalar alındığı halde o sistem kurdurulmamıştır, dolayısıyla yollardaki bu otorite boşluğuna, sürücü davranış bozukluğu olanlar çok rahat davranmaktadır.” 

Trafikte Kazasız Yaşam Derneği Başkanı Sevay: 

“Sorunsuz noktamız yok” 

Trafikte Kazasız Yaşam Derneği Başkanı Hüseyin Sevay ise, gerçek anlamda ülkeye hizmet edecek trafik güvenliği sistemine sahip olunmadığının altını çizerek, “Trafik güvenliği ve sorunları hakkında yeterince farkındalığımız vardır ve artık değişime girmemiz gereklidir. Arkasından gelecek olan da detaylardır. Bugün ülkemizde Dağyolundan, Hamitköy’e, Erülkü ve Alayköy çemberine kadar sorunsuz noktamız yoktur. Başlangıçta eğitim, denetim, mühendislik kollarında sistemi oluşturmamız gerekir. Trafikte eğitim kısmının tam olması için eğitim, insan davranışlarını değiştirmek için denetim ve iyi altyapılar ortaya çıkması içinde mühendislik şarttır” dedi. 

“Artık acı gerçekle yüzleşmeliyiz” 

Şu an  trafik sistemini düzeltmek için çok çalışmak gerektiğine vurgu yapan Sevay, “Sorgulama noktasını daha sonra da yapabiliriz. Biz doğru düşünmeyi ve Eğitim, Denetim ve Mühendislik temelleri üzerinde nasıl düşünmeyi öğrenmezsek, bu sorunları düzeltmek için çalışmazsak maalesef daha kötü tablolar görmeye kendimizi mahkûm etmiş olacağız. Maalesef ülkemizde insanlarımız her türlü  bu yollarda ölebilmektedir. Diğer yandan şehir içlerine baktığımızda da insanlarımızın öldüğünü üzülerek görmekteyiz. Bizim artık uyanmamız ve acı gerçeklerimizle yüzleşmemiz lazımdır” diye konuştu. 

“Sistem doğruyu yapmak üzere organize edilmedi” 

Trafiğin ve ülkenin her yerinde sorun olduğuna vurgu yapan Hüseyin Sevay, “Bizim sorun çözücü zihniyete sahip olmak için uğraşıyor olmamız lazım. Noktasal sorunları konuştuğumuz zaman herkes o noktasal sorunlara çözüm bulmaya çalışıyor. Ama sistem doğruları yapmak üzere organize edilmiş değildir” şeklinde konuştu. 

“Hem öldürüp, hem yaralayacağız” 

Meclisteki Trafik Güvenlik Komitesine de atıfta bulunan Sevay, “Bu artık son şansımızdır, bu  trafikle hem daha çok öleceğiz, hem öldürüp, hem de yaralayacağayız. Çünkü iyi niyetli ve dikkatli bile olsanız, bu tip bir sistemde birçok hata yapmanız muhtemeldir, çünkü yapısal sorunlar bizi oraya yitmektedir” dedi.