Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, 24 Haziran seçimlerinde YDP’nin oylarını en çok arttıran siyasi parti olduğunu belirterek, “Hedefimizi zaten 20 belediye meclis üyesi olarak açıklamıştık, hedefimizin tutmasıyla birlikte 22’ye çıktık. Alayköy ve Paşaköy gibi yerlerde teknik sıkıntıları aşıp Belediye Meclis üyesi çıkarabilseydik eğer bu sayıyı çok rahat 25’e çıkarabilirdik” diye konuştu.

Siyasi partilerin yerel seçimlerdeki başarısının, çıkardıkları belediye başkan sayısına göre ölçülmediğini savunan Arıklı, “Burada geçerli olan belediye meclis üyelerinin aldığı oylardır başarı orandır” dedi. Erhan Arıklı, YDP’nin, 15 bölgede belediye meclis üyesi adayı gösterdiğini ülke genelinde partinin aldığı oy oranının ise yüzde 8 olduğunu ifade etti. Arıklı, “24 Haziran seçimlerinde kendimizi oldukça başarılı buluyoruz” ifadelerine yer verdi.
 
“Hastalığın tedavisi belli, doktorlar korkak”

Erhan Arıklı, yerel yönetimler reformu konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

“Batık belediyeler maaş ödeyemez duruma geldiklerinde ve ciddi bir takım komplikasyonlar ortaya çıktığında hem kamuoyunda hem siyaset arenasında neden haklı olduğumuzu herkes görecek” diyen Arıklı, şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti bastırıyor, ‘Lütfen reform yapın ve ondan sonra seçime gidin’ diyor. İrade eksikliği ve popülizm gibi hastalıklar ortada, hastalığın nasıl tedavi edileceğini de herkes biliyor fakat bunu uygulayacak olan doktorlar korkak. Halbuki Anayasa’da küçük bir değişiklik yapılabilirdi, fırsattan istihare birkaç madde daha değiştirilebilirdik. Mesela Meclisin tatilinden kısaltılmasından tutun, iş tüzüğü gereği olmamasına rağmen Mecliste nisap meselesini halledebilecek bir takım değişiklikler yapabilirdik, bu şekilde 3-4 madde değişikliğini halkın önüne götürürdük, seçimleri bir yıl sonraya alırdık, bu arada da reformu yapardık.”

Arıklı, belediyelerin sayılarının azaltılmasının önemli bir argüman olduğunu ancak daha ziyade belediye başkanlarına ve meclis üyelerine sorumluluk yüklemek gerektiğini kaydetti.
 
“Esentepe’de örgütümüzün sesine kulak verdik”

Arıklı, 24 Haziran seçimlerinde Esentepe’de neden belediye başkanı adayı çıkarmadıklarını da açıklığa kavuşturdu. Arıklı, bir bölgede aday çıkarma kararı almadan önce prensipleri gereği o bölgedeki örgütlerinin düşüncelerini aldıklarını, Esentepe’de de bölge örgütünün düşünceleri doğrultusunda belediye başka adayı çıkarmadıklarını söyledi.

Arıklı, “Bölgede zaten altı belediye başkan adayı vardı ve tabanımız tümüne dağılmış durumdaydı. Bunun sebebi de bölgenin küçük olması ve orada yaşayanların birbirileri ile olan akrabalık ilişkileri. Adayların tümünün bize yakın oluşunu da göz önünde bulundurup, Esentepe’de tabanımızı serbest bıraktık, hatta bu taban çok kırılgan bir tabandır diyerek seçim süresince Esentepe’ye asla gitmedik” dedi.

Seçimden önce Esentepe Belediye Başkanı cemal Erdoğan ile görüştüğünü söyleyen Arıklı, personelin maaş geriliğinin su saatlerinden elde edilecek gelirle ödeneceğinin bilgisini aldığını kaydetti.

Arıklı, “TC Büyük Elçiliği’nin belirlediği raporda da Esentepe Belediyesi orta halli Belediyeler statüsü içerisinde. Esentepe Belediyesinden daha kötü durumda olan belediyeler var. Dolayısıyla Esentepe’nin bir sıkıntısı yok” dedi.
Erhan Arıklı, ayrıca Esentepe Belediyesi’ni Türkiye’deki bir Büyükşehir Belediyesi ile kardeş belediye yapacağı yönündeki sözünün arkasında olduğunu açıkladı.
 
“Şov meraklıları milletvekillerini hedef gösterdi”

Milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda da değerlendirmede bulunan Arıklı, “KKTC’de de şov yapma meraklıları seçim meydanlarında milletvekillerini hedef göstererek dokunulmazlıkları kaldıracağız diye propaganda yaptılar. Oysa sistemi incelediğinizde bu memlekette yasal olarak dokunulmazlığa sahip olmayıp, öte yandan siyasi, ekonomik ve hatta akrabalık ilişkilerine dayalı olarak dokunulmazlık zırhına bürünen birçok kişi var” dedi.

Erhan Arıklı, “Sayıştay’da raporlar hazırlanmıştır, en az 100 civarında dosya var, Sayıştay dosyalarının en az 90’ında yolsuzluklar, hırsızlıklar vardır, rüşvetler tespit edilmiştir. Hem polis genel müdürlüğünde bekleyen, hem Başsavcılıkta bekleyen, kamuoyunu da çok meşgul eden onlarca dosya vardır.

Bunlar bir türlü bir adım ileriye götürülmez, biz 26 yıllık dosyayı konuşuyoruz. Sayıştay’ın yakın zamanda gönderdiği raporları neden gündeme getirmiyoruz? Başbakan Hükümeti kurduktan hemen sonra polis genel müdürlüğünden yolsuzluk dosyalarıyla ilgili rapor istedi, polis genel müdürlüğü gönderdiği cevapta 48 tane dosya, bunun 24 tanesini ‘Başsavcılık mesele yok’ diyerek kapattı, geriye kalan bir kısmı araştırılıyor, bir kısmı ise mahkeme aşamasında duruyor. Bakılıyor ki hepsi devasa dosyalar, milyonlarca liralık kaçakçılık, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, suiistimal her şey var bunların içinde ve bir adım ileri gidilmiyor” diye konuştu.

Arıklı, “UBP milletvekili Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığının kaldırılması konusunda da tepkimizin nedeni Çaluda’nın yargılanmasının önünün açılmasına değildi, bekleyen dosyaları da gündeme getirmekti” dedi.