Eski bir KIB-TEK mammacısı bizimle uğraşmaya, birilerine tetikçilik yapmaya devam ediyor. Normalde bu tip tetikçilere cevap dahi vermem.

Ama ortaya attığı iddialara cevap vermezsem bu tipler birilerinin gözünde haklı görünüp, kahraman olmaya başlayacak. Öyleyse devam...

MESELE ŞU (2)

Meclise ilk girdiğim günlerde her zamanki mammacılar, adrese teslim ihale ile Kuruma 4 Adet Jenaratör kakalamaya çalışıyorlardı.

4 adet jenaratörün keşif bedeli; KDV dahil 50 Milyon Auro idi. O zamanki Kıb Tek yönetimi de bunun altına imza atmıştı.

Oysa aynı jenaratörleri İsmet Akim, pazarlık usulü ile tanesini 5.5-6 milyon avroya kadar düşürmüştü.

 Aradaki fark yaklaşık 27 Milyon avro idi.

Bu işi kotarmak isteyen malum rantiyeciler, bu  arkadaşın da içinde bulunduğu yönetim kurulunu avuçlarının içine almışlardı. Hatta bir kısım Yönetim Kurulu üyeleri, ilgili şirket tarafından güya jenaratör kullanan ülkeleri görsünler diye yurt dışı tatiline de götürülmüşlerdi.

Aynı çevreler şimdi olduğu gibi o zamanda bazı basın yayın kuruluşlarını ve gazettacıları da yanlarına almışlar, çok ciddi lobi yapıyorlardı. Onlara göre, bu jenaratörlerin alınmaması halinde 2019 yazında ülke karanlığa gömülecekti. Koro halinde KIB-TEK e yatırım yapılması gerektiği söyleniyordu... Yatırım dedikleri şey ise bahse konu 4 adet jenaratördü.

Ülkede 4 lü Koaliayon Hüküm sürüyordu ve KIB-TEK te bu 4 partinin de temsilcisi vardı. Allah için Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami dik duruyor, bu ihale yapılacaksa uluslararası olması gerektiğini söylüyordu.  Çünkü ihale yerel olursa jenaratörlerin kimden alınacağı belli idi.

Ortada paylaşılaşılacak para 27 Milyon avro idi. Herkes ellerini oğuşturup payına düşecek rakamı bekliyordu.

 İşte o dönemde biz meydana çıktık. En az 10 defa Meclis kürsüsünden, en az 30 defada  ekranlardan konuşarak bu vurgunun durdurulması için ciddi bir kampanya yaptık. UBP den Tatar ve Taçoy da bu konuda demeçler vermeye başlamıştı.

İşte o dönemde KIB-TEK te bu jenaratörlerin alınmasını isteyen lobinin sözcülüğünü Yusuf Avcıoğlu yapıyordu. Avıcoğlu 21 Ağustos 2019 da verdiği demeçte Jenaratör ihalesine karşı çıkan YDP Genel Sekreteri Turan Büyükyılmazı sert sözlerle eleştiriyordu.

Avcıoğlu kanuna aykırı olarak hem elektirik işi yapıyor hem de KIB-TEK Yönetim Kurulu üyeliği yapıyordu. Konuyu eleştiren gazetecilere ise;"Ne yapayım. Aç mı kalayım?" diye cevap veriyordu. Oysa bir önceki dönemde Elektirik işi yapan bir şahsın Yönetim Kuruluna atanması engellenmişti. (Nasreddin Hoca misali bizim haspaya kuralları çiğnemek yakışıyordu)

Şimdi soru şu; O dönemde KIB-TEK i KDV dahil 50  Milyon avroluk batağa sokarak jenaratör alma kararını üretenler kimlerdi?

*4 lü Koalisyon döneminde Kuruma iş yapan ve jenaratör kakalamak isteyen   bir firmanın finansörlüğü ile yurt dışına giden Yönetim Kurulu üyeleri kimlerdi. (O dönemde ben bunu Meclis kürsüsünde sorduğumda, masrafların büyük kısmının KIB-TEK ve geziye giden Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılandığını söylemişlerdi. Ama belge istediğimde bu belgeler bir türlü gösterilmedi)

*Son bir soru daha bu arkadaş, bizim Kurumu borçlanma sureti ile zarara uğrattığımızı iddia ediyor. Peki kendi Yönetim Kurulu üyesi iken kurum ne kadar borçlanmıştı;  küçük bir tiyo, Kurum onların döneminde yapılan borçlanmayı  ayda 17 milyon TL taksitlerle ödüyor.

Ne deyim. Dinime küfreden bari Müslüman olsa....