Rakamlar ekonomide çok önemlidir.
Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy dün sabah Kanal T’deki programımın konuğuydu… 
Pandemi döneminde ülkeden 45 bin kişinin gittiğini, 4 bin 500 kadar kişinin de geldiğini söyledi…
Daha sonra, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu, Haber Kıbrıs’ta Ali Baturay’ın programına katıldı, “Pandemi döneminde ülkeden 86 bin kişi gitti” dedi.

-*-*-

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ı rahatsız ettim ve sordum…
“İki deniz limanı ve Ercan’dan 14 Mart – 30 Haziran arası çıkanlar 86 bin kişidir; Faiz beyin verdiği rakam doğrudur” dedi.
Peki 45 bin rakamı?
“… Bakanlar Kurulu’nu zaman zaman bilgilendiriyorum, bu rakam, sadece Ercan’dan çıkanların rakamıdır; son bilgi verdiğim günden bu yana bin kişi kadar artmıştır” dedi.

-*-*-

Bir de “Larnaka’dan gidenler” var!
Bakan Atakan, “… Onları net bilmiyoruz” dedi.

-*-*-

Her hangi bir bakanı suçlamak, eleştirmek gibi bir niyetim yok.
Ama rakamlar bir miktar da olsa kafa karıştırıyor!
Ve “acaba ekonomiyle ilgili çalışmalarda nasıl tam doğru olarak hesap yapılıyor?” veya “yapılan hesaplar acaba doğru değil mi?” soruları akla gelebiliyor!

-*-*-

Evet devlet, kendi kasasından çıkan maaş veya ödeme miktarını biliyor!
Devlet, kasasına gireni de biliyor!
Ama bunun ötesindeki hesaplar, doğru bir şekilde yapılamıyor!

-*-*-

Turizm sektöründe kaç kişinin “Ada’dan ayrıldığı” veya “işten atıldığı”, kesin rakamlarla bilinmiyor.
Tahmin söz konusu!
Çünkü ayıptır söylemesi, bu konuda “asgari ücret” de, “belirli oranda KKTC yurttaşı çalıştırma zorunluluğu” da uygulanmayan gerçeklerdir.

-*-*-

Üniversite sektöründe de özellikle “özel” üniversitelerde, yani Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ve Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) dışında kalanlarda, “hala işinin başında olanlar”ı belirlemek için, “net rakam” veya “kesin saptama” yapmak, çok kolay olmasa gerek!
Maaşlar da devletin bilgisinde değildir!
Tüm özel sektör için bu durum geçerlidir!

-*-*-

Kısacası, pandemi dönemi, hayatımızı kesinlikle allak bullak etmiştir ama bundan tecrübe ve ders çıkarıp; “olası pandemi sonrası yeni dönemde” veya “pandemiyle birlikte yaşamak zorunda kalacağımız yeni dönemde”, çok daha net hesaplar yapmak zorundayız.

-*-*-

“İşçi hakları, insan hakları, ILO sözleşmeleri, angarya, kölelik” ana başlıkları ile toparlayabileceğimiz “sıkıntılı” özel sektörün toparlanması hükümetin ciddi bir başarısı olacaktır.

-*-*-

Çalışanların kayıt altına alınması demek; vergi adaletinin daha sağlam temelleri olması demektir.

-*-*-

“Black economy” olarak adlandırılan “kayıt dışı ekonomi”nin de “dizginlenmesi” anlamına gelen bu “çaba” veya “başarı”, özellikle Başbakan Ersin Tatar’ın uzmanlık alanıyla ilgilidir.

-*-*-

Başbakan, bu konularda ülkenin önemli uzmanları arasındadır ve bu da kendisi ve toplum için çok ciddi bir avantajdır.

-*-*-

Kaçak işçi sorununu 2000’li yıllarda çözen İngiltere, akabinde “Gelir Vergisi”, “KDV” ve “Kurumlar Vergisi” gibi çok önemli “kayıt dışı ekonomi” sıkıntılarının da önüne geçmiştir.

-*-*-

Bir küçük kebap dükkanındaki “kaçak işçileri” saptayan “Çalışma” ile alakalı birimler; akabinde vergi ve muhaceret birimlerini de haberdar etmiştir… Baskınlar ve cezalarla, “kayıt dışı ekonomi” düzene sokulmuştur.
Benzer bir çalışma, bizde de yapılabilir.

-*-*-

Ekonomi uzmanlarının işine karışırmış gibi olmak istemem, haddimi bilirim ama KKTC’de en ciddi sıkıntı, “rakamlar”dır!
Hani, “ekonomist” değilim.
Che Guevara gibi, “komünist” saysam da kendimi; ekmeğimiz yedim, suyumu da içtim sanırım.
Hani Küba devriminden hemen sonra Fidel Castro, yoldaşı Guevara’yı “Merkez Bankası Başkanı” yapmıştı ya… Amerikalı gazeteciler, büyük devrimciyi “ekonomi bilmemek”le eleştirmek amacıyla, “ekonomist misiniz?” diye soru sormuşlar, Guevara ise “komünistim” diye yanıt vermişti!
Benim öyle bir derdim de yok!
Basit ve düz mantıkla yorum yapmaya çalışıyorum sadece!
Affola!


-*-*-

Diyeceğim veya dediğim şudur ki; nüfus, ama özellikle de “özel sektördeki insan rakamı” net bir şekilde bilinmezse; bırakın geleceğe dair “bütçe” hesaplarının yapılmasını; “kaçak” olan kişi veya para; devletin kontrolüne asla giremez.

-*-*-

Evet, çok sıkıntılı bir dönemdeyiz.
Ekonomik olarak ciddi anlamda “dibe vuran” sektörler, kişiler, kurumlar söz konusudur ve bugün yaşadıklarımızın iyi günler olduğunu tahmin eden ciddi sayıda “uzman” söz konusudur.

-*-*-

Dolayısıyla Başbakan ve kabinesinin, rakamlar konusunda artık net olması; hava ve deniz limanlarından giriş yapanların takip edilmesinde olması gerektiği gibi; kayıt dışı ekonomiye sebep olabilecek her türlü “kaçağın” tespit edilmesinde de başarılı olması hayati önemdedir.

-*-*-

Hem devlet adına hayati önem söz konusudur; hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi adına hayati önem…
Hükümetin, bu konudaki başarısı, özellikle Başbakan’ın bu yarıştaki gücünü de olumlu yönde etkileyecektir.

-*-*-

 “En başta nüfus olmak üzere, artık tüm rakamları bilmek zorundayız”!
Kıbrıs sorununda Rum Yönetimi ile “yarışmak” veya “pazarlık yapmak” adına, “gerçek nüfus” saklanıyor olabilir.
Buna hiç gerek olmadığı inancındayım!