İşveren kanadı, 15 gün içerisinde tekrardan toplanacak olan komisyonun yine aynı rakamı Bakanlar Kurulu’na iletmesi ve Resmi Gazete’de yayımlanması halinde, süreci yargıya taşıma kararı aldı.

“KOMSİYON TEKRAR TOPLANDIĞINDA EĞER BİZİM KABUL EDEBİLECEĞİMİZ BİR RAKAM ÇIKMAZSA, HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ”

Komisyonda işveren tarafını temsil eden Metin Arhun yaptığı açıklamada, “Hem Çalışma Bakanlığı ve Başbakanlığa rakama ilişkin yazılı itirazımızı, hem de avukatlarımız aracılığıyla, Komisyonun seçim yasakları kapsamında toplanmasının hukuka aykırı olduğunu belirten ayrı bir yazıyı ilettik. İtiraz gönderildiği için Komisyon 15 gün içinde tekrar toplanıp itirazı değerlendirecek. Değerlendirmede asgari ücret eğer bizim de kabul edebileceğimiz bir rakama gelmezse, hukuki süreci başlatacağız” dedi.

“BRÜT 6 BİN 500 TL’YE YAKLAŞMIŞTIK…”

İşveren tarafının yanaştığı rakamın, hayat pahalılığı ve refah payı dahil olmak üzere brüt 6 bin 500 TL olduğunu ifade eden Arhun, söz konusu rakama devlet kanadının başlarda sıcak baktığını ancak Komisyon Başkanı’nın Çalışma Bakanı ile kısa bir görüşme gerçekleştirdiğini, ardından işçi tarafının 7 bin TL’lik teklifine yaklaşıldığını, bu nedenle toplantıyı terk ettiklerini söyledi:

“Toplantıyı kim çağırdı? Devlet kanadı. Biz tabi ki dersimize çalıştık ama herhangi bir teklif sunmadan, devletin bildiği bir şey var diyerek toplantıya katıldık. Temmuz ayında belirlenen asgari ücretten Kasım ayına kadar geçen sürede hayat pahalılığının ne kadar arttığını öğrendik. Aralık ayı bitmemesinden dolayı artışın yüzde 18 olduğunu gördük. Aralık ayında da maksimum yüzde 5 oranında bir artış olduğunu öngörerek hayat pahalılığını yüzde 23 olarak hesapladık. Yüzde 2 de refah payı koyduk. Bu kapsamda ortaya çıkan brüt rakam, 6 bin 250 TL oldu. Biz, 250 TL daha verelim dedik, 6 bin 500 TL’ye yükselttik. Tüm bunları gayrı resmi olarak konuştuk. Sonra Komisyon başkanına, 6 bin 500 TL’yi kendi aramızda konuşmak istediğimizi söyledik, bu sırada işçi kanadı 7 bin 500 TL’de ısrar ediyordu. Devlet kanadı bizim teklifimize yaklaştı, 6 bin 500 TL oylamaya sunulacağı sırada işçi kanadı çok büyük bir tepki gösterdi ve toplantıya ara verildi. Bu sırada Komisyon Başkanı, Çalışma Bakanının yanına çıktı, artık ne konuşulduysa konuşuldu ve devlet kanadı 6 bin 500 TL’den vazgeçti, 7 bin TL’nin oylamaya sunulacağı söylendi, biz de itiraz ederek toplantıyı terk ettik.”

“SİYASİLER ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEN RANT ELDE ETMEYİ PLANLIYOR”

Kararın çok hızlı bir şekilde verildiğini söyleyen Arhun, “Asgari ücreti dün belirlemekle Ocak ayının son haftasında belirlemek arasında hiçbir fark yok. Çünkü zaten Ocak ayından itibaren geçerli olacaktı. Alelacele geçirmelerinin anlamı yok. Çünkü bir seçim süreci yaşanıyor, siyasetçi bundan rant elde etmeyi planlıyor” dedi.

“İŞVERENİ DÜŞÜNEN YOK”

 “İşvereni düşünen yok” diyen Arhun, “Popülistliği yaptın, olayı siyasete kurban ettin, tamam ama bunun sonucunda çalışan fayda görebilecek mi? Yoksa bir kısım işini mi yitirecek? Toplantı sonrası çok sayıda işveren beni aradı, bu maaşı ödemeyeceklerini, mecburen işten çıkarımlar yaşanacağını söylediler. Siyasi kanat bunu mu arzu ediyor? Siz, verilemeyecek bir rakam için işvereni zorlarsanız, olacak olan budur” şeklinde konuştu.

“SUCUOĞLU POPÜLİSTLİK YAPIYOR… KENDİSİNİ KINIYORUM”

Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun, “Yargı süreci başlarsa, asgari ücretin yürürlüğe giriş tarihi uzar” sözlerinin sorulması üzerine Arhun, Sucuoğlu’nu “popülistlik” yapmakla suçladı, “Bu açıklamalarından dolayı kendisini kınıyorum” dedi.

Asgari ücreti yürürlüğe koyanın Bakanlar Kurulu olduğunu ifade eden Arhun, “Bakanlar Kurulu izin vermezse, bu asgari ücret yürürlüğe girmez. Yapılan açıklama, tribünlere oynamaktır. Çalışanı da işvereni de enayi yerine koymasınlar” dedi.

Kaynak: Kıbrıs Postası