Rahme Çiftçioğlu

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, trafik güvenliği ve ulaştırma alanlarında tecrübeli ve bilimsel düzeyde çalışacak bir takım oluşturduklarını ve değişim için gereken çalışmalara başladıklarını açıklayarak, “Hem toplum, hem de devlet yapısı olarak değişmemiz şart” dedi.

Trafik güvenliği ve ulaştırma sistemini bir bütün olarak ele alma zamanının geldiğini belirten Atakan, “Hedef sadece daha çok yol yapmak veya ülkemize benzer yapılar kazandırmak değil. Toplumun refahı için gerekenler yapılırken trafikte hayat kurtarmak ve ciddi yaralanmaları önlemek hepimizin birincil hedefi olmalı” şeklinde konuştu.

Bakan Atakan, daha güvenli bir trafik için alınan kararları ve gerçekleştirecek projeleri bugün düzenlediği basın toplantısıyla paylaşarak, “Herkes sorumluluklarını yerine getirdiği takdirde güvenli bir trafik sistemine kavuşabileceğimizi bilmeliyiz” hatırlatmasında bulundu.

Bakan Atakan’a basın toplantısında Müsteşar Kemal Bağzıbağlı ile lisanslı ve profesyonel trafik ve ulaştırma mühendisi Taner Aksu ile Aksu’nun başkanlığında trafik konusunda bakanlıkta danışmanlık yapacak uzman ekip eşlik etti. 

ATAKAN: “GECİKTİRİLMİŞ BÜYÜK BİR DEĞİŞİMİ BAŞLATTIK”

Söze “Halkımıza hizmet edecek bir trafik güvenliği ve ulaştırma sistemi oluşturmamızın zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir” diyerek başlayan Atakan, “Bugün, Kıbrıs Türk toplumu için kaçınılmaz ama yıllardır geciktirilmiş olan büyük bir değişimi başlattığımızı açıklamak için buradayız” şeklinde konuştu.

“Trafik Haftası”nın geride bırakıldığını anımsatan Bakan Atakan, “Biz, sadece bir hafta sürecek bir trafik eylemi için değil, her yıl 52 hafta sürecek bir trafik eylemi için görevde olacağız” vurgusunda bulundu.

“VAHİM ÖTESİ BU DURUMU DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNMEK DAHİ İSTEMEDİLER”

Atakan, trafik konusundaki değerlendirmesini şu sözlerle yaptı:

“Toplum olarak yıllardan beridir farkındayız ki Kuzey Kıbrıs’ta gereken trafik güvenliği ve ulaştırma sisteminin oluşturulmaması bizi vahim ötesi bir duruma getirdi. Tüm istatistikler ve her gün yayınlanan haberler bu durumu açıkça ortaya sermektedir. Çok üzücüdür ki, geçmiş yönetimler bu farkındalığı gerektiğince ortaya koyamadılar ve bu vahim ötesi durumu değiştirmeyi düşünmek dahi istemediler. Biz daha önce yapılmamış bir değişimi gerçekleştirmek için buradayız. O nedenle geçmişten daha fazla bahsetmeyi gerekli görmüyorum.”

“Trafikte ölüm ve ciddi yaralanmaları kabullenmemiz mümkün değildir” şeklinde konuşan Atakan, şunları söyledi:

“Hem toplum, hem de devlet yapısı olarak değişmemiz şart. Ancak, değişimler zordur ve biz zoru başarmak için kararlı bir şekilde buradayız. Bizler trafik güvenliği ve ulaştırma alanlarında tecrübeli ve bilimsel düzeyde çalışacak bir takım oluşturmuş ve değişim için gereken çalışmalara da başlamış bulunmaktayız. Artık trafik güvenliği ve ulaştırma sistemini bir bütün olarak ele alma zamanı gelmiştir. Bu sebeple, trafik güvenliği ve ulaştırma ile ilgili değişik alanlarda yapılması gereken birçok çalışmayı paralel şekilde yürütmeye başlamış durumdayız. Hedef sadece daha çok yol yapmak veya ülkemize benzer yapılar kazandırmak değildir. Toplumun refahı için gerekenler yapılırken trafikte hayat kurtarmak ve ciddi yaralanmaları önlemenin hepimiz için birincil hedef olması gerektiğidir. Trafik güvenliğinin anlamı tam da budur.”

“ ‘VİZYON SIFIR’A HAZIR OLMAKTAN ÇOK UZAĞIZ”

Dünyanın birçok ülkesinde İsveç Parlamentosu’nun 1997’de başlattığı "Vizyon Sıfır" ismiyle anılan trafik güvenliği ve ulaştırma yaklaşımını uyguladığını anımsatan Atakan, “Ne üzücüdür ki biz ülke olarak ‘Vizyon Sıfır’a hazır olmaktan çok uzağız. Dolayısı ile ‘Vizyon Sıfır’ı başlatabilmek için önce çok ciddi ve zorlu bir hazırlık sürecinden geçmemiz kaçınılmazdır” dedi. 

Trafik Dairesi’nin bahsedilen önemli ve gerekli değişimin en kritik öğesi olduğunu vurgulayan Atakan, “Trafik Dairesi’nin doğru oluşumu sağlanırken, buna bağlı olarak Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu için gerekli çalışma sistemi tayin edilerek uygulaması yapılacak” açıklamasında bulundu.

7 E İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLATILDI

Dünyanın başarılı şekilde kullandığı “eğitim”, “denetim”, “mühendislik”, “acil hizmetlerden” oluşan ve “4E” olarak anılan sisteminden başlayarak yedi unsurdan oluşan “denetim”, “mühendislik”, “eğitim”, “acil hizmetler”, “açığa çıkarma”, “değerlendirme” ve “teşvik”ten oluşan ve “7E” olarak gösterilen trafik güvenliği sistemini hayata geçirmek için çalışmaları başlattıklarını kaydeden Atakan, “Her adımda eğitim değişimin en temel unsuru olacak” vurgusunda bulundu. 

“PROFESYONEL BİR TAKIM VE ÇALIŞMA SİSTEMİ OLUŞTURDUK”

Bakan Atakan, çalışmaları nasıl yapacakları konusundaki bilgileri şöyle paylaştı:

“Biz görevi devraldığımız ilk günden itibaren trafik güvenliği ve ulaştırma uzmanları ile bir çalışma başlattık. Amerika Birleşik Devletleri’nde uzun yıllar lisanslı ve profesyonel trafik ve ulaştırma  mühendisi olarak çalışmakta ve ülkemizde uzun yıllardır bir trafik güvenliği ve ulaştırma sisteminin oluşturulması için katkı koymakta olan Taner Aksu ile birlikte bakanlığımıza uzman danışmanlık yapacak profesyonel bir takım ve çalışma sistemi oluşturmuş bulunmaktayız. Bu profesyonel takım, trafik ve ulaştırma mühendisliği alanlarında eğitimli, deneyimli, araştırmacı ve yüksek seviyede trafik güvenliği farkındalığına sahip mühendis ve mimarlardan oluşmaktadır. Ayrıca, benim yönetimim ve gözetimim altında, bakanlığımızın trafik güvenliği ve ulaştırma sistemi ile ilgili tüm çalışmalarında sayın Taner Aksu bakanlığımızın tam yetkili danışmanlığını da üstlenecektir.”

KISA VE ORTA VADELİ PROJELER

Hayata geçirilecek projeleri “çok kısa”, “kısa”, “orta” ve “uzun” vadeli olarak sınıflandıran Bakan Atakan, şu açıklamalarda bulundu:

“Trafik hız tespit kameralarının kullanımına belirli bir standart getirmek ve kameraların tuzak veya sadece bir para makinesi niteliğinden mutlaka çıkarmak ve maksada hizmet etmelerini sağlamamız gerekmektedir. Orta refüjlerdeki ve yol kenarlarındaki reklam panoları trafik güvenliğini olumsuz etkileyen yanlış bir uygulamadır. Bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekmektedir. Bilhassa yol kenarlarındaki reklam panolarındaki alkollü içecek reklamlarının kaldırılması gerekmektedir. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, sürücüye hitap eden tüm alkol reklamlarının yollarımızdan kaldırılması için gereken çalışmayı yapmayı planlamaktayız.

Yoğun güzergahlarımız üzerindeki problemli kavşaklarımızı tayin etmeye de ayrıca başlamış bulunmaktayız. Çok kısa vadede, bu kavşaklara kalıcı çözüm getirme çalışmalarını sürdürürken, bu kavşaklardaki güvenli trafik akışını sağlamaya yönelik geçici bazı iyileştirmeler yapacağız. Örneğin, bu kavşaklardaki eksiklikleri giderecek ve bilhassa sola dönüş şeritlerini daha güvenli olacak şekilde düzenleyeceğiz. Ana yollarımız ve kentlerimizde gerekli ve gereksiz şekilde uygulanan aydınlatma sistemini tamamen çalışır hale getirmek için gerekenleri yapacağız. Bu sistemler ilk kondukları günden beri gerektiği şekilde çalışmamakta, günden güne daha kötüye gitmekte ve dolayısı ile gereken hizmeti vermemektedirler. Var olan ve yakın gelecekte sisteme entegre edeceğimiz trafik ışıklarını dünyanın gelişmiş ülkelerinde kullanılan çağdaş sistemlerin seviyesine getirmek için çalışmalarımız başlamıştır.”

“Kısa ve orta vadede tüm ana yollarımız üzerindeki özellikle geometrik olarak hatalı ve dolayısı ile tehlike saçarak maksada hizmet etmeyen kavşakların güvenli ve akıcı hale getirilmesi için tasarım ve yapım safhalarının nasıl gerçekleştirileceğiyle ilgili çalışmalara da başlamış bulunmaktayız” diyen Tolga Atakan, “Örneğin, Lefkoşa-Mağusa ve Lefkoşa-Güzelyurt ana yolları üzerindeki tehlikeli kavşaklar ve bunlara benzer başka kavşaklar bu çalışmalarımızın kapsamına alınmıştır. Bir örnek verecek olursak, Alayköy kavşağının güvenli hale getirilmesi için gereken çalışmalar başlatılmıştır” şeklinde konuştu.

“ARTIK ‘DİREKSİYON HAKİMİYETİNİ KAYBETMENİN’ ÖTESİNE BAKMAK GEREK”

Trafikte meydana gelen tüm çarpışmaların ve öncelikli olarak ölüm veya ciddi yaralanmayla sonuçlanan çarpışmaların nedenlerinin ve böyle olayların tekrarlanmaması için nelerin yapılması gerektiğinin ortaya çıkarılmasını son derece önemsediklerini belirten Atakan “Artık ‘direksiyon hakimiyetini kaybetmenin’ ötesine bakmak gerektiği hepimizin malumu. Dolayısı ile insan, araç ve yol özelliklerine bağlı ciddi faktörleri derinlemesine incelememiz gerekmektedir. Yol kullanıcılarının tüm trafik kurallarına uyması için 7E sisteminin gerektirdiği çalışmaları başlatmış bulunmaktayız. Örneğin, öncelikli olarak, emniyet kemeri, çocuk koltukları ve motosiklet kasklarının her zaman kullanılmasını sağlayacak ve sürücülerin alkol ve cep telefonu kullanmaları ve sürat yapmalarını önleyecek çalışmaları başlatmış bulunmaktayız” şeklinde konuştu.

“Yol inşaatları ve tamiratları sırasında mutlaka alınması gereken trafik güvenliği önlemlerinin standartlarının belirlenmesi, yasalaştırılması ve uygulanması da kısa süre için planladığımız çalışma programı dahilindedir” diyen Atakan, şöyle devam etti:

“STANDARTLAŞMA ZAMANI GELDİ”

“Bugün resmi standartlarımız olmadığından birçok standart dışı ve amaca hizmet etmeyen yapıyı toplum olarak devralmış durumdayız. Bu kötüye doğru gidişin durdurulması mümkündür. Dolayısıyla standartlarımız tüm KKTC çapında kullanılacak şekilde geliştirilecek ve yasallaştırılacaktır. Özetle, ülkemizde standartlaşma zamanı gelmiştir. Şüphesiz ki, yaya, bisiklet ve toplu taşımaya dayalı bir ulaşım sistemini ülkemize kazandırmak için çalışmayı da planlamaktayız.  Bir ülkenin trafik güvenliği ve ulaştırma sistemi artmaya devam eden motorlu araç sayısına sürekli olarak adapte olmak zorunda bırakılamaz. Yükselen motorlu araç trafik hacminin ekonomik, çevresel ve sağlıkla ilgili birçok götürüsü vardır. Karayolları Dairemizin de bahsettiğimiz değişime büyük katkısı olacaktır. Bu hususta dairenin gerektiği gibi işlev görmesinin sağlanması için çalışma başlatılmıştır.”

Anaokulu seviyesinden başlayarak lise düzeyini ve hatta üniversiteleri kapsayacak şekilde çağdaş bir trafik güvenliği eğitimi sistemini ülkeye kazandırmak için geçmişte başlatılmış çalışmaları sürdüreceklerini belirten Atakan, “Bu eğitimden amaç, gelecek nesillerimizin kalıcı bir trafik güvenliği içinde yaşamasını sağlamaktır. Ayrıca halkımızın trafik güvenliği farkındalığını artırıcı faaliyetler yapmayı da planlamaktayız” dedi.

“HAYATA GEÇİRİLMEYEN AB PROJELERİNİ TAMAMLAMAK ÖNCELİĞİMİZ”

Atakan şöyle devam etti:

“Avrupa Birliği’nin yaklaşık sekiz yıl önce tamamladığı, ama maksada hizmet edecek şekilde hayata geçirilmeyen Kıbrıslı Türkler için yaptırmış olduğu trafik güvenliği projelerinin incelenmesi ve varsa eksiklikleri tamamlanarak hayata geçirilmeleri önceliklerimiz arasındadır. Bu projelere araç muayene, sürücü eğitimi, ehliyet verme sistemi ve polis denetim sistemi yanında trafik güvenliğini sağlamaya yönelik proje çalışması dahildir.”

“Araç sigorta sistemimizi Avrupa Birliği düzeyine taşımak için başlatılmış çalışmaları sürdüreceğiz. Bahsi geçen değişim için gereken tüm yasal değişiklikler üzerinde de yoğun bir çalışma planlamaktayız” diyen Atakan,  “Çalışmalarımızda ilerleme sağladıkça da halkımızı bilgilendirerek şeffaflık sağlamak bizim en önemli görevlerimizden biri olacaktır” şeklinde konuştu.

“ANCAK HEPİMİZ SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRDİĞİ TAKDİRDE GÜVENLİ TRAFİK SİSTEMİNE KAVUŞABİLİRİZ”

“Sistem tarafında çalışan bizlerin büyük sorumlulukları olduğu gibi, ülkemizde yaşayan tüm bireylerin de ciddi sorumlulukları vardır. Basınımızın da bugün bahsettiğimiz değişimde çok önemli bir yeri olduğunu bu vesile ile vurgulamak isterim” diyen Atakan, “Ancak herkes sorumluluklarını yerine getirdiği takdirde güvenli bir trafik sistemine kavuşabileceğimizi hepimiz bilmeliyiz” uyarısında bulundu.

Atakan, konuşmasının ardından basının sorularını da yanıtladı.

* * *

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, ülkede öğrencilere de turistlere de toplu taşıma hizmeti verilemediğini kaydederek,  “Ülkemize gelen turistler otostop çekiyor. Bu da bizim için bir ayıp” dedi. 

Toplu taşıma için sıfırdan bir çalışma başlattıklarını açıklayan Atakan, “Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı olarak bütün ülkenin toplu ulaşımına el atmamız mümkün değil. Şu anda Gazimağusa, Lefkoşa ve Girne belediyeleri ile çalışma başlattık. Pilot uygulamaları hayata geçireceğiz. 2018’de değilse bile bunun sonuçlarını 2019’da göreceğimizi umuyorum” açıklamasında bulundu. 

Sabit kamera cezalarının istenilen hızda dağıtılamadığını, ciddi birikmeler olduğunu da söyleyen Atakan, bunu ortadan kaldırmak için ilgili firmanın yazılım geliştirdiğini açıkladı. 

Atakan, “Olası ihlallerin anında tespitini sağlayacağız. Sürücü kameraya yazılsın da bu aylar sonra ortaya çıksın... Bu durum son bulacak” dedi.
Bakan Atakan, bugün düzenlediği basın toplantısında soruları da yanıtladı.

(BAKANLIK VE POLİS)… “BİR ŞEYLER YAPMA GAİLESİ TAŞIYAN İKİ KURUM VAR”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Atakan, polisin trafik denetimlerindeki rolüne ilişkin soruyu yanıtlayarak, başlatılan seferberliğin birçok bileşenden oluştuğunu bunun en önemlilerinden birinin de polis olduğunu söyledi.

Atakan şöyle konuştu:

“Denetim noktasında yapacağımız iş birliğinin temelleri aslında önceden atıldı. Polis Genel Müdürlüğü bu konuda her türlü katkıyı koymada hazırdır. Polisle iş birliğimiz konusunda tam bir kararlılık vardır. Birbirine emir veren değil, birlikte hareket eden, çaresizce seyredilen sorunların ortadan kaldırılabilmesi için bir şeyler yapma gailesi taşıyan iki kurum var. Göreve başladığımız tarihten bugüne kadar polisle özellikle işletme izinleri, kaçak taşımacılığa karşı 100’den fazla denetim gerçekleştirdik. Sadece bir telefon açıp ekip rica etmemiz yeterli oldu. Emir yetkimiz olsa bu kadar uyum içinde çalışamazdık diye düşünüyorum.”

ÖZEL GÜVENLİK YASA TASARISI ALT KOMİTEDE… YAKIN ZAMANDA GENEL KURULA GELECEK

Atakan, polisle ilgili soru üzerine yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:

“Polis teşkilatının mevcut yapısında bir personel problemi olduğu ortadadır. Hükümetin gündeminde ve Meclis alt komitesinde olan Özel Güvenlik Yasa Tasarısı çerçevesinde bu konuda ciddi bir rahatlama olacak. Tasarı yakın zamanda Genel Kurul’a gelecek. Bu yasayla ciddi bir rahatlama sağlanacak. Polis teşkilatının özellikle işi dışında kitabet işiyle uğraşan, gereksiz noktalarda nöbet işiyle uğraşan personelin genel anlamda polis gücüne katılımı aşamasında… Biz bunun ciddi bir aşama olduğunu düşünüyoruz. Bütün bunlara ek olarak 2018’deyiz. Teknolojinin getirdiği nimetlerden ülkemizin denetim anlamında yararlanacağı bir dönem olacak. Örneğin seyrüseferle ilgili denetimlerin sokaklarda, 45 derece sıcağın altında polis çevirmesiyle değil de plaka takip sisteminin üzerinden yapılacağı, yine buna benzer denetimlerin, siz normal aracınızı kullanırken, sizi takip eden kameralar tarafından yapılacağı bir döneme giriyoruz.”

LEFKOŞA-GİRNE YOLUNDAKİ İŞLEMLER HAFTA SONU BİTECEK

Yollar konusundaki soruları da yanıtlayan,  Lefkoşa-Girne yolundaki tüm işlemlerin içinde bulunulan haftanın sonu itibarıyla biteceğini kaydeden Bakan Atakan, “Oraya öyle bir alt yapı yapıldı ki bir benzeri KKTC’de şu an yok” dedi.

“Artık toplum olarak buna hazır olmak zorundayız. Her şeyden şikayet ediyoruz. Düzeltilmesi konusunda bir adım atıldığında yine şikayet ediyoruz ama öyle bir lüksümüz yok.  Bir şeylerin sağlıklı, güvenli ve uzun süreli olması önemli” şeklinde konuşan Atakan, şunları ekledi:

“ÜLKE, 2019 İKİNCİ YARISINA KADAR KARAYOLLARI BAĞLAMINDA ŞANTİYEYE DÖNECEK”

“2019’un ikinci yarısına kadar ülke karayolları bağlamında bir şantiyeye dönecek. Kavşakların birçoğunu yeniden elleyeceğiz. Lefkoşa-Mağusa yolunu, Mesarya’da, Karpaz’da, batıda, doğuda, birçok yolu yeniden elleyeceğiz. Bu ellemeler, bugüne kadar yapıldığı gibi ‘bir yeri keselim, oraya asfaltçık dökelim, yolu da boyayalım da bu iş bitsin’ şeklinde olmayacak. 2019’un ikinci yarısına kadar bir şantiyenin içinde yaşamaya bugün itibarıyla alışmak durumundayız. Bu kısa süreli çekeceğimiz cefanın sonu daha uzun süreli bir sefa olacak. Ciddi anlamda da güvenli bir alt yapıya kavuşmuş olacağız.”

BASIN TOPLANTISINDA BAKAN ATAKAN’IN GS ROZETİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Basın mensuplarından biri Bakan Atakan’ın ceketindeki Galatasaray rozetine işaret ederek, “Şampiyonluğunuz kutlu olsun” dedi ve reklam tabelaları, seyrüsefer ve plaka konusunda Bakana soru yöneltti:

PLAKA TAKİP SİSTEMİ

Atakan, soruyu şöyle yanıtladı:

“Lefkoşa-Girne, Lefkoşa-Mağusa, Lefkoşa-Güzelyurt yollarında kuralları ihlal eden tabelaların tespitini yaptık. Sahipleri ile iletişime geçtik. Belli süreler verdik. Olumsuz dönüş almadık. Bakanlık, genel hizmetlerin birçoğunu yerel yönetimlerle iş birliği içinde gerçekleştirmek zorunda. Seyrüseferlerle ilgili toplanan ücretler Maliye’ye gidiyor. Belli dilimler çerçevesinde bakanlığımıza ayrılan payı alıyoruz. Geliştirdiğimiz projeler çerçevesinde, kullanılmayan, proje yapılmadığından ellenilmeyen birçok hibe kaynağı var. Bunların ana payı TC’nin verdiği hibe kalemleri. Biz bu sene bize ayrılanın hepsini kullanacağız. Kullanamayan bakanlıklarınkine de talibiz. Bunu yapmak zorundayız. Ortaya koyduğumuz, koyacağımız birçok proje var. Karşılıklarının olacağına da inanıyoruz. Plaka takip sistemi, mevcut plakaların değişim tarihini öne almamızın en önemli sebebi. Bu sistem, karayolu ağımızın çeşitli noktalarına yerleştirilecek sadece seyrüsefer takibi değil, başka anlamda da, araba çalıntı mı, bir sıkıntı var mı, sigortası ödenmiş mi gibi birçok bilgiyi anında belli bir merkeze ulaştırabilecek alt yapı. Bu ilk etapta ada genelinde 28 adet kurulacak. Bunu artırmayı da düşünüyoruz. Bu her anlamda güvenlik için de önemli bir olgu.”

Toplu taşıma konusundaki soruya karşılık Bakan Atakan şunları söyledi:

“Toplu taşıma ülkemizin en büyük problemlerinden biri. 100 binden fazla öğrencimizin olmasıyla övünüyoruz ama bu öğrencileri adada dolaştıramıyoruz. Dünyada bir ülkeden diğer ülkeye giden turistlerin yüzde 51’i tur operatörleriyle değil kendi başına hareket ediyor. Ülkemize gelen turistler yollarda otostop çekiyor. Bu da bizim için bir ayıp. Onlara da toplu taşıma imkanı sunamıyoruz. Toplu taşıma için sıfırdan bir çalışma başlattık. Bütün ülkenin toplu ulaşımına el atmamız mümkün değil. Yerel yönetimleri de bir paydaş olarak kabul edip onların da buna dahil olmasıyla belli bir aşama kaydedebiliriz. Ülkemizdeki 28 belediyeden kaç tanesi bu büyüklükteki toplu ulaşımı hayata geçirebilir ve idame ettirebilir bu da ayrı bir soru. Şu anda Gazimağusa, Lefkoşa ve Girne belediyeleri ile bu yönde bir çalışma başlattık. Pilot uygulamalar hayata geçireceğiz. 2018’de değilse bile bu yıl içinde tohumlarını atıp 2019’da ilk ürünlerini göreceğimizi umuyorum.”

“KAZAYA KARIŞMIŞ BİR BETON MİKSERİNİN NEDEN O NOKTADA DEVRİLDİĞİNİ BELİRLEYEMİYORUZ… BU ACI BİR GERÇEK”

Araçların denetlenmesi noktasında ciddi bir eksiklik olduğunu, bunu vurguladıklarını belirten Atakan, “Şu anki araç muayene istasyonlarımızın çağdaş normlarda hizmet vermediğini, kamyon, otobüs gibi ağır vasıtaları denetleyecek alt yapıda olmadıklarını biliyoruz. Bu bizim en büyük sıkıntılarımızdan biri. Yakın zamanda kazaya karışmış bir beton mikserinin hangi sorundan dolayı o noktada devrildiğini belirleyemiyoruz. Bu acı bir gerçek. Son dönemlerde sıklıkla araç yangın haberlerine rastlıyorum. Şu anda şartname hazırlama noktasındayız. Seçim yasaklarından sonra ihale sürecini başlatacağız. Artık araç muayene istasyonları kamu-özel ortaklığında hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dıştan müdahale edilmenin mümkün olmayacağı bir o aracın denetlenmesi… Bu çok önemli.”

Sabit kamera cezalarının istenilen hızda dağıtılamadığını, ciddi birikmeler olduğunu söyleyen Atakan, bunu ortadan kaldırmak için ilgili firmanın yazılım geliştirdiğini açıkladı. 

Atakan, geliştirilen bu yazılımla ülke genelindeki sabit hız radarlarının, “point to point” kameraların ve polislerin araçlarındaki mobil radarların hepsinin uyum halinde çalışması ve ihlal halinde bunun anında merkeze bildirilmesi için alt yapı oluşturulacağını kaydetti. 

Atakan, “Olası ihlallerin anında tespitini sağlayacağız. Kameraya yazılsın da bu aylar sonra ortaya çıksın... Bu durum son bulacak” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi ile benzin istasyonlarında alkollü ürünlerin satışının durdurulduğunu anımsatan Atakan, “Bu tek başına bir sorunu çözmez. Ben bunun bilinçle ilgili olduğunu düşünüyorum. İsteyen istediği kadar alkol tüketebilir ama alkol tüketen kişinin direksiyon başına geçmemesi önemli. Caydırıcı cezalar bilinç yerleşene kadar önemli bir araç olabilir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Atakan, toplu taşımanın devlet dairelerine entegrasyonunun da olumlu bir adım olabileceğini, basının soruları arasında gelen bu öneriyi de gündemine aldığını söyledi.

AKSU: “HEDEFE ULAŞMAK İÇİN KARARLIYIZ”

Trafik ve Ulaştırma Mühendisi Taner Aksu, “28 yıl sene ülkeye trafik güvenliğinin gelmesi için çalıştım. Sayın Bakan göreve gelir gelmez bana Amerika’dayken ulaştı. Birkaç toplantımızdan sonra,  ‘Taner Abi senin yıllardır bahsettiğin değişimi seninle birlikte yapmak istiyoruz. Kararın nedir?’ diye sordu. Sevinçten ve duygusallıktan dondum. Kararım belli değil mi? Niye buradayız? Biz başlangıç yapıyoruz. Trafik güvenliğine ve ulaştırmaya bütün olarak bakacağız. Sayın Bakan’ın ve müsteşarın girişimi, bizlerle birlikte bir takım kurması 1990’lı yıllarda yapılsaydı trafik kazalarında kaybettiklerimizin yarısı hayatta olacaktı, o kadar insan sakat kalmayacaktı” şeklinde konuştu.
Aksu, kimsenin elinde sihirli değnek olmadığını, çalışmaların sonucunun zamanla görüleceğini belirterek, “Hedefe ulaşmak için kararlıyız. Birbirimize güveniyoruz. Gece gündüz çalışmaya hazırız. Başka çaremiz yok” dedi.

Taner Aksu,  problem olan noktaları bir bir incelemeye başladıklarını ifade ederek, örnek olarak Lefkoşa’daki Açık Öğretim Fakültesi’nin olduğu noktaya işaret etti, “Güvenli trafik ışık sisteminin ülkeye gelmesinden kaçındık. Aslında bu ülkeye trafik ışığı yağdırmak değildi. Dünyada şehir içindeki sorunlar çemberlerle ya da trafik ışıklarıyla çözülüyor. Bizim burada 28 trafik ışığımız var. 3’ü çalışmaz. 4’ü de yaya geçidi. Açık Öğretim Fakültesi’nin olduğu köşedeki sorun nasıl çözülebilir? Trafik ışığıyla değil… Hastanenin önüne de dokunmak lazım. Bunların onlarcasına bakıyoruz. Bunlarla ilgili belediyelerle de çalışma yapacağız. Halkın güvenli ve akan bir trafiğe kavuşması mümkün” şeklinde konuştu. 

Aksu, “Değişime bugün başlıyoruz. 40 yıl başlanmadı. Bir takım kurduk ama biz yeterli değiliz. Hepimiz olmalıyız. 7 E olmalı, bütün bu mekanizma çalışmalı. Çalışmaması için de sebep yok. Uygulanması için hepimiz elimizden geleni yapacağız. Yapmaktayız” dedi.