Bakan Atakan, Seyrüsefer ve sabit radarlardan toplanan ceza ücretlerinin Ulaştırma Bakanlığı’na değil, Maliye Bakanlığı’nın kasasına gitmesinin önündeki blokajın kalkması gerektiğini vurguladı.

Atakan, uzun zaman toplanan ücretlerin Trafik Güvenliği için kullanılması yönünde karar alındığını ancak bunu hayata geçiremediklerini belirtti.

“Bizim bir kuruşluk fonumuz yok” diyen Atakan, bu kaynakların direkt olarak Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na aktarılması durumunda ellerinin daha güçlü olacağını ve bu kaynaklarla icraat yapabilmelerine imkân tanınacağını ifade etti.

Bakan Atakan şunları ifade etti: “2018 yılında sabit radar cezalarından ve seyrüsefer yatırımlarından gelen rakam 155 milyon lira. Bu rakam bizim bakanlığımızda toplanmış olsa, vatandaşın haklı olarak şikayet ettiği yollarla ilgili problemlerin çok büyük bir kısmı çözülmüş olur. Mühendislerimizle yaptığımız bir çalışma var, 2 yıllık bir periyot içerisinde birinci yıl 180 milyon ikinci yıl da 100 milyon civarında bir rakamla ülkemizdeki Karayolları uhdesinde bulunun 1600 km’lik yol ağının önümüzdeki 20-30 yıl hiçbir sorun yaratmayacak şekilde toparlanması için gereken rakam”

Bakan Atakan, ihalesine çıkılan yollar hakkında da bilgi verdi.

Atakan, “İskele’de Karpaz’a doğru ciddi problemli yerler var, Kuzey-güney Mesarya’da ciddi sıkıntılar var, Güzelyurt ve Lefke tarafında ciddi sıkıntılı yerler var. Bu çerçevede ihalelere çıktık. Maliye bakanlığı da yeni kaynak yaratma konusunda çalışma yapıyor. Projelerimizin hepsi masada bize kaynak aktarılması durumunda bunları hayata geçirecek durumdayız” diye konuştu.

Lefkoşa-Girne yolu Ciklos mevkiinde geçen yıl yaşanan sel felaketi sonrasında bu yolda yapılan gerekli çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunu da anlatan Atakan, ihale sürecinin ve kaynak yaratılması konusunun da bu süreci uzattığını anlattı.

Atakan, Meclis komitesinde görüşülmekte olan Ciklos raporunda sona gelindiğinin de altını çizdi.

((BRT)