Ünal Üstel..

1991 yılından bu yana siyasetin içerisinde bir isim..

Kabinelerde farklı görevler yaptı, bir ara Demokrat Partili olsa da UBP’nin Girne’deki kalelerinden biri oldu..

UBP’nin başkanı olmayı elbette çok istedi, taban onay vermedi ama gün geldi devran döndü..

Pazar günü seçimsiz bir kurultay ile “Ünal ağabey” modeli ile Başbakanlık koltuğuna oturan Üstel, UBP’nin de başkanı oldu..

Hayırlı olsun..

Makama geliş şekli muhalif bakış açısıyla elbette çok tartışılacaktır..

Aynen Ersan Saner’in de taban onayı olmadan Başbakan ve Parti Başkanı olması gibi..

Çok değil 2 yıl önce oldu bunlar..

Hala belleklerde tazedir o günkü tartışmalar..

Gelgelelim “koltuk hırsı” Ersan Saner’in siyaseten sonunu getirdi..

Peki Ünal Üstel için de bu geçerli olur mu?

Elbette bu sorunun yanıtı bizzat Üstel’e bağlı..

Üstel’in bir şansı var çünkü.. Kendisinden önce ayni metotlar ile koltuğa oturtulan Ersan Saner’in yaşadıklarını iyi etüd etmeli.

Onlardan ders çıkarmalı..

Dediğim gibi makamlara geliş şekli elbette tartışılacaktır. Ama bu tartışmaları bitirebilmek Ünal Üstel’in elindedir.

Üstel’in her bir tercihi bir dokuma tezgahındaki dikiş işi gibi olacaktır..

Yanlış tercih eline iğne batıp kanama etkisi yapacağı gibi, doğru tercihler ile güzel bir elişi ortaya çıkaracaktır..

Elbette her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır..

Sayın Üstel’in idare yöntemini de elbette kendisi belirleyecektir..

20 yılı aşkındır işi gereği siyasetçileri takip eden bir gazeteci olarak birkaç önerim olabilir sadece..

Artık iki başlı bir yönetim olmadığına göre kötü gidişe bir mazeret kalmamış demektir..

O zaman iyi bir ekonomi yönetimi ile işe başlanmalıdır..

Zira ekonomik olarak ciddi bir çöküş içerisindeyiz.. Başta elektrik faturalarındaki şişkinlik olmak üzere akaryakıt, tüp gaz, et, süt gibi temel konularda adımlar atılmalı.. Bu adımlar atılmadığı sürece başarı mümkün olmayacaktır.

Kısa vadede Ünal Bey’in karşısında yerel seçim sınavı vardır.. Bu sınavdan başarı elbette aday seçimleri olduğu kadar, hükümetin yukarıda saydığım konularda nasıl açılım yapacağıyla da orantılıdır.

Olası bir başarısızlık otoriteyi sarsacak, tartışmaları alevlendirecektir.

Giyilen gömlek ateşten mi ben bilmem ama ekonomideki gidişata bir açılım yapılmazsa gömlek yerini “siyaseten” bir kefene bırakır!