7 Ocak 2018 tarihinde yapılacak olan Milletvekilliği Erken Genel Seçimlerinde aday olan Yeni Bakış gazetesinin yaptığı siyasetin yeni yüzlerinin bugünkü konuğu İlkşen Varoğlu Atik Özlem Çimendal'a konuştu. Siyasetin içinden bir aileden gelen Atik, her zaman siyasetle içi içe yaşadığını belirtti.

İlşen Varoğlu Atik, yıllardır topluma reva görülen bozuk, adaletsiz yağma düzenine hiçbir zaman kayıtsız kalmadığını ve  toplumsal refahı sağlamak adına her zaman mücadelenin içinde bulunduğunu belirtti. Atik, mücadelesini ilk öğretmenlik yıllarından beri üyesi olduğu sendikasıyla birlikte verirken, şu anda da ülkenin içerisinde bulunduğu kötü duruma ve yönetime seyirci kalamayarak arkadaşlarıyla birlikte siyasi mücadelede yerini aldığını vurguladı.                

“Sol görüşe sahip birisiyim”

Siyası görüşü ile ilgili olarak görüşünü açıklayan İlkşen Varoğlu Atik, sol görüşe sahip birisi olduğunu söyledi. Atik, yıllardan beridir verdiği mücadelede her zaman emekçilerin yanında yer aldığını ve bundan sonraki mücadelesinde de her zaman emeğin yanında yer alacağını belirtti. Atik,  “Emekçi halkın çıkarlarını savunan, tam demokrasiden, düşünce özgürlüğünden ve laiklikten yana sol görüşe sahip birisiyim” dedi.    

“En büyük sorun çözümsüzlük”

KKTC’de hemen hemen her alanda çok büyük sorunlar olduğunu belirten Atik, bu sorunların azalmadığını aksine çok büyük bir hızla arttığını söyledi. Meclis’teki aritmetikle bu sorunlara çözüm bulunamayacağına dikkat çeken İlkşen Varoğlu Atik, Toplumcu Demokrasi Partisi olarak ülkeyi düzlüğe çıkarabilecek kadro ve donanıma sahip olduklarını belirtti. Atik sözlerine şöyle devam etti: “Şu an KKTC’nin en büyük sorunu çözümsüzlük ve onun beraberinde getirdiği gibi görünse de Dövizin hızla yükselişi, Türk parasına mahkum olmamız, alt yapı hazırlanmadan şehirlerde yüksek binalara izin verilmesi, şehir planlarının olmayışı, trafiğin dayanılmaz boyutlara ulaşması, sırf geçici rantlar uğruna kıyılarımızın peşkeş çekilmesi ve buralara yapılan düzensiz binalar, eğitim ve sağlıktaki plansızlık, gibi birçok alanda sorunlarımız vardır” dedi.  

“Halkımızla alay ediyorlar”                                            

Siyasete olan güvenin her geçen gün daha fazla azalmasının doğru bir teşhis olduğunu vurgulayan TDP Milletvekili aday İlkşen Varoğlu Atik, bunun nedeninin özellikle seçim dönemlerinde verilen sözlerin mevcut siyasilerce yerine getirilmemesi aksine tam tersinin yapılması olduğunu savundu. Atik siyasete olan güvensiliğin nedenlerini şu sözlerle açıkladı “son dönemlerde yurttaşların siyasete karşı soğuk durdukları doğrudur. Bunun da nedeni iktidara gelen partilerin seçimlerde verdikleri sözleri yerine getirmemeleri, vaatlerinin tam tersine hareket etmeleri ve halkımızla adeta alay etmeleridir”.  

“Halkın çıkarları için mücadele edenlerin sayısı parmakla gösterilecek kadar az”                          

An itibarı ile Mecliste görev yapan vekillerin büyük kısmının yenilenmesi gerektiği görüşünde olan Atik, yine de  değişimde çoğunluğun kişisel değil toplumsal çıkarları ön planda tutması gerektiğini, aksi durumda ise milletvekilleri değişse bile yaşanan sıkıntıların yeniden yaşanacağını iddia etti. Atik sözlerini şöyle sürdürdü: “şu anki milletvekillerinin pek çoğu halkın beklentilerinden çok uzaktırlar. Aralarında halkın çıkarları doğrultusunda hareket eden, mücadele veren milletvekilleri de vardır. Onların da hakkını teslim etmek lazım. Ancak onlar da parmakla gösterilecek kadar azdır. Meclis’in tümden değişmesi mümkün değildir, ancak en azından büyük çoğunluğun yerini yenilerinin alması gerekir. Bu yenilenme, sadece yüzeysel bir yenilenme olmamalı, değişimi de beraberinde getirmelidir. Halkı ve ülkesini her şeyin üstünde gören, emekten yana, demokrasiden, özgürlükten, barıştan yana olan vekillerin çoğunluğa gelmeleri gerekir. Yoksa Ali gitti Veli geldi biçimindeki bir değişiklik hiçbir işe yaramayacaktır”.

“Kadın sadece Mecliste değil her alanda eşit oranda temsil edilmeli”

Ülkemizde kadınların sadece Mecliste değil birçok platformda yeteri kadar temsil edilmediğini belirten Atik,  geçmişten gelen alışkanlıklarla kadınlara biçilen rolden dolayı kadın temsiliyetinin yeterili düzeyde olmadığını söyledi. İlkşen Varoğlu Atik, “toplumun ve ailenin kadına biçtiği rolden dolayı kadınlar birçok alandan uzak tutulmuşlardır. Kadın artık kendine biçilen bu rolü oynamaktan kurtulmalı ve yalnız Meclis'te değil, her alanda eşit oranda temsil edilmelidir” şeklinde görüş aktardı.  

“Görüşmeler mutlaka çözümle sonuçlanmalıdır”                                       

Kıbrıs konusu ile ilgili görüşlerini de aktaran TDP Milletvekili adayı, Kıbrıs sorunu ile ilgili müzakerelerin Ocak 2018 sonrasında yeniden başlayacağını ve tarafların masaya döneceğini kaydetti. Kıbrıs’la ilgili iki bölgeli, iki toplumlu siyasal eşitliğe dayalı federal bir çözüme eninde sonunda ulaşılacağını belirten Atik, yine de arada sırada tökezlenmeler olabileceğini söyledi. Atik sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Rum tarafında ocak ayında yapılacak Başkanlık seçimlerinden sonra yeniden masaya dönüşeceğine inanıyorum. Bunca yıldır yapılan görüşmeler sonucunda çözümün nasıl olacağı ortaya çıkmıştır. Bunu oraya buraya çekmenin hiç gereği yoktur. Görüşmeler mutlaka bir çözümle sonuçlanmalıdır. Her iki toplumun buna ihtiyacı vardır. Bu amaca giden yolda bazı tökezlemeler olabilir ama eninde sonunda Kıbrıs Sorunu iki bölgeli, iki toplumlu Siyasal eşitliğe dayalı federal bir çözümle son bulacaktır. Başka başka arayışlara girmenin ne gereği ne de yararı vardır”. 

“Meclis tam bağımsız olarak hareket edemiyor”                                                  

KKTC Meclisi bağımlılıklarından dolayı tam olarak bağımsız olarak hareket edebiliyor dersek hatalı bir saptamada bulunuruz diyen Atik, “çünkü siyasi anlamda da ekonomik anlamda da bağımlılıkları vardır. Bu sağlıklı bir ilişki değildir. İki ülke arasındaki ilişki ana- yavru ilişkisinden çıkıp, karşılıklı saygıya dayanan iki devlet ilişkisine dönüştürülmelidir. Bu da ancak güçlü ve uzlaşmacı bir irade ile sağlanabilir” şeklinde konuştu. 

“Sadece kürsü dokunulmazlığı olarak sınırlandırılmalı”                                 

Milletvekilliği dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığı şeklinde olması gerektiğini ve sokağı kapsamaması gerektiğini savunan TDP milletvekili adayı Atik, meclis kürsüsü haricinde işlenen suçların milletvekilliği dokunulmazlığı zırhı arkasına saklanılarak örtbas edilmemesi gerektiğini söyledi. İlkşen Varoğlu Atik konu ile ilgili sözlerini şöyle sürüdürdü: “bize göre milletvekili dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığı olarak sınırlandırılmalıdır. Sokağı kapsamamalıdır. Dışarıda her türlü suçu işleyecek ve sonra da dokunulmazlık zırhı arkasına saklanacaksın. Olmaz öyle şey. Milletvekili de bir yurttaştır ve diğer yurttaşlara ne uygulanıyorsa ona da uygulanmalıdır”.  

“Vatandaş kimsenin umurunda değil”

Ülkedeki ekonomik durumun çok kötü olduğuna dikkat çeken Atik, özellikle gelir dağılımındaki adaletsizliğe işaret etti. Durumun böyle olması özellikle alacak – verecek davalarının patlamasına neden olduğunu ve acil önlemler alınmaması durumunda ise bu sorunun artarak devam edeceğini vurgulayan Atik, “Vatandaşların çoğu borçlarını ödemekte zorluk çekiyorlar. Kiracılar kiralarını ödeyememekte, birçok işyeri kepenk kapatmaktadır. Hükümet ne yapıyor? Seyrediyor. Umarım halk da bunların gidişini 7 Ocak’ta seyredecektir” dedi.

“Mücadele yeterli değil”                    

Son yıllarda KKTC’de patlama yapan uyuşturucu ile ilgili görüşlerini de açıklayan İlkşen Varoğlu Atik, alkol, sigara ve uyuşturucunun zararları ile ilgili okullarda zorunlu eğitim verilmesini istedi. 
Bu konularda eğitimin çok önemli olduğunu ve bilinçlendirmenin erken yaşlarda başlamasının gerekliliği değinen Atik, uyuşturucu ile ilgili esas kaynakların da ortaya çıkarılmasını istedi. Atik, “uyuşturucu ve madde kullanımı ilgili mücadeleyi yeterli bulmuyorum. Denetimler sıklaştırılmalı, Kaynakları ortaya çıkarılmalı ve ağır cezalara çarptırılmalı.  Uyuşturucunun zararları okullarda zorunlu eğitim olarak verilmelidir” dedi.   

“Mecliste halkın gözü kulağı olacağım”  

Ülkede birçok konuda acil önlemler alınması gerektiğini, şu veya bu konular öncelikli olacak diyemeyeceğini belirten TDP Milletvekili adayı “Milletvekili olarak seçilirsem, şu anki bu bozuk düzene son vermek için her alanda çalışacağım. Ve ülkemizi yangın yerine çevirenlerin de hesap vermeleri için elimden geleni yapacağım. Meclis'te halkın gözü kulağı olacağım” şeklinde görüş bildirdi.