Kıbrıs Türk Siyasetinin deneyimli isimlerinden KKTC eski başbaknalarından, Meclis Eski Başkanlarından Hakkı Atun, Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcıoğlu ile yaptığı röportajda 2018 erken genel seçiminin zamanlamasının yanlış olduğunun belirterek,  seçimden koalisyon çıkma ihtimalinin de yüksek olduğunu vurguladı. Atun, muhalefetlerin ise ömrünün kısa olduğuna dikkat çekerek, erken seçimin mevcut tıkanıklığa çare olamayacağını belirtti. Hakkı Atun, “Parlementer sistemde bunca başarısız denemenin ardından Başkanlık sistemi artık gündeme gelmelidir” dedi. 
 
“Zamanlama yanlış”

Hakkı Atun, erken seçim zamanlamasının yanlış olduğunun altını çizerek, “Erken seçimi aktif siyaset yaptığım dönemde ben de gerekli gördüm ama bu erken seçim biraz zaman olarak uygun olmadığını söyleyebilirim. Öncelikle o belirlenen seçim tarihinin bütçe görüşme dönemi olması sebebiyle devletin işletilmesi yönünde birçok aksaklıklar getirecektir. Kısacası Ocak ayında bir seçim aklıma yatmamıştır diyebilirim. Üstelik Ocak soğuk bir iklimdir, bu nedenle miting ve parti çalışmaları için zorlayıcı olacaktır ki bunu kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Dolayısıyla erken seçim tarihi çok iyi planlanamamıştır” şeklinde konuştu.
 
“Şimdikinin benzeri bir koalisyon ortaya çıkabilir”

Halkın sandıkta ne karar vereceğini kestirmenin kolay olmadığını söyleyen Atun, “Halk bugün gelinen noktada bütün partilerden şikâyetçi pozisyonundadır ve halkın siyasetin kötüye gidişini partilere mal etmekte ve onların icraatlarının sonucu olduğuna inanmaktadır. Dolayısıyla bu seçimden durumu iyileştirecek bir sonucun çıkabileceğini sanmıyor, şimdikinin benzeri bir koalisyon ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum. Burada Kudret Özersay iyi bir kampanya götürerek, iyi bir vitrin ortaya çıkararak ve iyi örgütlenerek bir sürpriz yapabilir kanaati de ortada durmaktadır. Buna bende katılmakla birlikte, bugüne kadar yerleşen siyasi sistemin artık geçersiz olduğunu popülizmle partisel yaklaşımlarla devletin iyi yönetilmediği ortaya çıktığına ve 3’lü kararname sisteminin çok gülünç, acı veren durumlar yarattığına göre radikal yeni bir yapılaşma, kamu yönetiminin yeniden ele alınarak halka hizmet verecek verimli bir yapılaşmasının ortaya çıkması gerekir. Kudret Özersay ve arkadaşları halka güvence ve ümit vermektedir, ama bu curcuna içerisinde seslerinin de yeterli derecede çıktığını da göremiyorum” dedi.
 
“Sağa sola savrulmuş durumdayız”

Atun, sözlerine şu şekilde devam etti; “Artık şapkamızı çıkarıp önümüze koyup bu devleti en iyi şekilde nasıl yönetebiliriz, hangi sistemi getirebiliriz. Bu devlet onun bunun seçim kazanması ve keyfini yerine getirmesi için kurulmamıştır. Türkiye’nin bizi hala adam yerine koymaması ve hak vermek istememesi karşısında bizim bir yumruk gibi bütünlük içinde olmamız önemlidir. Ama maalesef bugün bunların hiçbirini görememekte, sağa sola savrulmuş bir durumdayız. Dolayısıyla bizim için kurulan devlet önemlidir ve son 40 yılda bize sağladığı olanakları gördük, büyük bir atılım içindeyiz ama kendimizi iyi yönetemiyoruz. Dolayısıyla bunları temenni olarak söyledikten sonra yine de bu seçimlerin Her şeye rağmen hayırlı olmasını, daha iyi bir durumun ortaya çıkmasını ve geçmiş hatalardan ders alınarak artık aklıselime dönmemizi öneriyor ve temenni ediyorum.”
 
“40 yıldır bir buçuk yıldan fazla ömürlü hükümet yok”

Bu karmaşık durumda sandıktan iyi bir sonucun çıkmamasının mümkün olmadığını söyleyen Atun, “Sandıktan çıkma ihtimali olan 3’lü koalisyon daha zordur. Demokrasinin bir uzlaşma sanatı olduğunu düşündüğümüzde, partilerimiz hala o noktaya ulaşmış değildir. Bugün Almanya, Hollanda gibi ülkeler demokrasiyi çoktan beri uyguladığı için, elbette başları tokuşa tokuşa demokrasiyi uzlaşı noktasına getirebilmişlerdir ve bu ülkeler koalisyonla başarılı olarak en azından yönetimi uzun bir süre götürebilmektedir. Ama biz koalisyonları başarılı götüremedik, en son bir yerde tüm koalisyonlar tıkanmaktadır ki bende koalisyonu denedim ama olmadı. Kısacası Bu ülkede son 40 yıl içinde üzülerek söylüyorum ki bir buçuk yıldan fazla ömürlü hükümet ortaya çıkmadı. Temennimiz bu seferde aynısının olmamasıdır ama öyle olmayacağını söylemek mümkün değildir” diye konuştu.
 
“İşi bilen kadrolar önemli”

Atun, sözlerine şu şekilde devam etti; “Ben politikaya girdiğimden beri aklıma yatan ve biz deneyim kazanan yetişmiş bürokratlar olarak, olağan üstü bir yeteneğimiz vardır demek istemeden, bakanlık yapacak kişilerin konularını iyi bilmesi ve ne yaptığını bilmesi gerektiğini söyleyebilirim. Örnek olarak şu anki Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığını gösterebilirim Ulaştırma Bakanı müzik öğretmeni ve Eğitim Bakanıydı oradan da yine kendi gibi eğitimci müsteşarını alarak Ulaştırma Bakanlığının başına geçti ama bu noktada ne Bakan ne de müsteşarın ulaştırmadan anlamıyorsa bu iş nasıl gidecek. Ben İskân Bakanlığından, Maliye Bakanlığına geçtiğimde İskandaki müsteşarım da benimle gelmek ve görevine Maliyede devam etmek isteğindeydi. Ama ben mantıklı hareket ederek benim ve müsteşarımın da maliyeden anlamadığımızı ve bakanlığı bu şekilde yönetemeyeceğimizi söylemiş ve Onur Hanım ile onun yetiştirdiği geriden gelen çok deneyimli bir kadroyla Maliyeyi çok da güzel yönetmiştik. Ve Eğitim Bakanlığı yaptığım dönemde de iyi bir kadroyla çalışarak başarılı adımlar atmıştım.”
 
“Başkanlık sistemi istikrar ve başarı getirebilir”

Müdürler ve müsteşarlar bakanlıklarda uzun süre oturması gerektiğini belirten Hakkı Atun, “Bakanlar değişse bile kadrolar değişmemelidir. Benim düşüncem Başkanlık sisteminin çok daha istikrarlı ve başarılı bir hükümet getirebileceği yönündedir. Güneyde Başkanlık sistemi çok da güzel uygulanmaktadır. Eğer çaresiz olarak koalisyon kaderimizse o zaman daha mantıklı devleti ve vatanı düşünen bir yaklaşım içine girmemiz gereklidir. Asgari müştereklerde anlaşarak, devleti ve halkı düşünerek bir ortak nokta bulabilmeliyiz. Bunu ancak böyle yürütebiliriz” şeklinde konuştu.