Avcılık Federasyonu, Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği’ni eleştirdi.

Avcılık Federasyonu’ndan yapılan yazılı açıklamada, federasyonun, 89 birlik ve 22 bin kayıtlı üyesi ile ülkenin en büyük sivil toplum örgütü olduğunu belirtti.  

Federasyonun, ülkedeki avcılık ve yaban hayatının sürdürülebilirlik esasları çerçevesinde düzenlenmesi, bilimsel kural ve uygulamalar vasıtasıyla iyileştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi için çalıştığı vurgulanan açıklamada, avcılığın bir hobi olduğu ve avcıların doğasına her zaman sahip çıktığı vurgulandı.

Avcılık camiasına yönelik suçlamaların eleştirildiği açıklamada, Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Dr. Damla Beton’un, avcılar ile ilgili yaptığı açıklama da değerlendirildi.

Bu ve buna benzer haberler ile gündem yaratılıp, avcılık camiası üzerinde “nefret uyandırmak” için  beyanatlar verilmesine asla müsamaha gösterilmeyeceği belirtilen açıklamada, “Bir gün gerçek avcıların doğa aşığı ve doğadan herkesin faydalanabileceğinin bilincinde insanlar olduğunu anlayabilmenizi temenni ediyoruz” denildi.  

YAPILAN AÇIKLAMA ŞU ŞEKİLDE:

HERKES GİBİ BİZ DE DOĞANIN SAHİBİ DEĞİLİZ! Avcı Doğanın BEKÇİSİDİR!!!

Dünyanın tüm ülkelerinde olduğu gibi KKTC'de de bir kültürdür avcılık. 1971 yılında kurulan KKTC Avcılık federasyonu bugün 89 birlik ve 22.000 kayıtlı üyesi ile birlikte bu ülkenin en büyük sivil toplum örgütüdür. Ülkemizdeki avcılık ve yaban hayatının sürdürülebilirlik esasları çerçevesinde düzenlenmesi, bilimsel kural ve uygulamalar vasıtasıyla iyileştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi için çalışmak bu federasyonun misyonudur.

Kuzey Kıbrıs'ta avcılık ve yaban hayatının sorunları, K.K.T.C Avcılık Federasyonu'nun birinci öncelikli faaliyet konusudur.Vizyonumuz, en büyük sivil toplum örgütü olmanın getirdiği sorumluluğun farkında olup, bu açıdan Avcılık - Toplum - Çevre ilişkisini sürdürülebilir avcılık için geliştirmek, çağdaş, bilimsel, ve akılcı olacak şekilde yönetebilmek ve atalarımızdan miras, evlatlarımızın emaneti olan avcılık kültürünü sürdürüp, ülkemizin en popüler hobisi olan avcılığın doğru bir zeminde devam etmesi için gerekli ve yerinde projeleri hayata geçirmektir. Bu çerçevede camiamız her alanda olması muhtemel çürük elmaların da farkındadır ve asla kabul edilemeyecek mentalitedeki "eli silahlılarla" etkin mücadele için, savaşmaktadır. Dahası Federasyonumuz, bu konu ve doğa ile ilgili hemen her konuda diğer çevre kuruluşlarıyla da ortak çalışmaktadır.

Şimdi size soruyoruz!!! Doğasına sahip çıkan, özellikle kurak zamanda doğadaki tüm hayvanlar için su kaynağı yaratmak adına 40-45 derece sıcaklıkta uğraş veren, üreme dönemindeki av hayvanlarını ve yavrularını bir nebze olsun korumak adına zararlılarla mücadele eden, tehlikeli/bilinçsiz zirai ilaç kullanımından tutun da, anız ve derelerin yakılmasına kadar her sorunla bir şekilde boğuşmaya çalışan ve faaliyetlerini sadece avlanabilir hayvanlarla kısıtlı olarak değil doğadaki tüm canlılar için sürdüren,doğamızda yaşanan sorunlarla elindeki tüm imkanları seferber ederek mücadele etmeye çalışan AVCILIK CAMİASI cahil midir? Suçlu mudur? yoksa katil mi?

Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı sayın Dr. Damla Beton lütfen avcılar için beyanda bulunurken yazıda belirttiğimiz katkılarımızıda göz önünde bulundurunuz. Bu ve buna benzer haberler ile gündem yaratılıp camia üzerinde nefret uyandırmak için beyanatlar verilmesine asla müsamaha göstermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Emin olunuz ki bizler bu doğanın sadece bizlere ait olmadığını sizlerden çok daha iyi idrak edebilmiş insanlarız çünkü avcı olan her birey damdan düşer gibi doğa aşığı olmamış zaten doğanın içerisinde büyümüştür. Beyanatınızda pandemi süreci içersinde olduğumuzdan bulaş riskinden de bahsetmişsiniz. Unutmamalısınız ki avcıların da aileleri ve çevrelerinde dolaşan bu illeti bulaştırmaktan korktukları yakınları vardır. Evet!!! İşte tam da bu yüzden sizin deyiminizle açılım olur olmaz dışarıya akın etmek yerine, hakkımız olan avımıza giderken bulaşa neden olmamak ve ne kendimizi ne de halkımızı tehlikeye atmamak ve ülkeyi yeni bir kaosa sürüklememek adına PCR test yaparak gidebileceğimizi ilgili mercilere yaptığımız başvurumuzda önerdik. Dolayısıyla bizlerin bu konuda da sizlerden daha öngörülü, hassas ve bir adım ilerde olduğumuz yeterince aşikardır.

Bir gün gerçek avcıların doğa aşığı ve doğadan herkesin faydalanabileceğinin bilincinde insanlar olduğunu anlayabilmenizi temenni ediyoruz.

Son olarak Bilimsel verilerin esas kabul edilmesinin bizler ve tabi ki sizler için önemine inandığımızdan tüm halkımızın da DOĞRU şekilde bilgilendirilmesi adına “European Federation for Hunting and Conservation (FACE)”-“Avrupa Avcılık ve Koruma Federasyonu” 'nun paylaşmış olduğu bilimsel veriler ışığında ortaya çıkan çalışma sonucunu da paylaşmayı bir borç biliriz. Bahsi edilen çalışmada avcılığın doğa üzerindeki olumsuz etkisinin sadece %0.66 olarak verilendirildiğini anlayabileceğinize inanmak istiyoruz.

Size uzatılan zeytin dalını durmadan, usanmadan ve bıkmadan kırmanızın sebebini anlayamamak ile birlikte adetiniz olduğunu zaman içerisinde bir kez daha öğrenmiş olduk.

Bu vesile ile sizleri ALGI politikalarınızla başbaşa bırakıyoruz ancak biliniz ki ASLA BAŞARAMAYACAKSINIZ..

KKTC AVCILIK FEDERASYONU