Yeni Bakış gazetesinden Deniz Abidin'in haberine göre; Ülkenin en büyük sorunlarından biri olan kayıt dışı yaşam ve kayıt dışı çalışanlarla ilgili, devletin ilgili organları yetersiz kalıyor.

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca, ülkedeki kayıt dışılığın yüzde 70’in üzerinde olduğuna dikkat çekerek, bunun önlenebilmesi için Çalışma Dairesi, Vergi Dairesi ve Polisin koordineli bir şekilde çalışması gerektiğini ifade etti

“Kayıt dışılık polise bildirildiği anda polisin bu kişiyi tutuklayıp dava okunması gerekir. Nasıl ki yolda ehliyetsiz birini gördüklerinde ceza yazıyorlarsa, burada da izinsiz olarak inşaat taşeronları işi yapana ceza yazmaları gerekir. Bu konuyu bir çok kez polisin en üst kademesine iletmemize rağmen bir adım atılmıyor. “Personel yok” denilerek iş hep ileriye atılıyor. Kayıt dışılık ancak kaza olduğu zaman ortaya çıkıyor”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de ülkede yaklaşık 58 bin kaçak işçiden söz edildiğini belirterek, polisin sadece bir eylem yapıldığı zaman sokakta olduğuna dikkat çekti. Elcil, “Polis kontrol yapmıyor, devriye yok. Kayıt dışılığın önüne geçilmesi için Çalışma Bakanlığı’yla polisin koordineli çalışması gerekiyor” diye konuştu

“İnşaat patlaması var, kimin ne yaptığı bilinmiyor”

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca, ucuz işçilik olsun diye çalışma izni ve sigortası olmadan yollarda birçok kişinin iş aracı kullandığına dikkat çekerek, bu konuda, Çalışma Dairesi, Vergi Dairesi ve polise görevler düştüğünü belirtti. Amca, özellikle sabah erken saatlerde iş araçları yola çıkıldığında denetim yapılması gerektiğinin altını çizerek, Çalışma Dairesi, Vergi Dairesi ve polisin koordineli bir şekilde bu konunun üzerine gitmesi gerektiğini söyledi. Amca, ülkedeki kayıt dışılığın yüzde 70’in üzerinde olduğunu belirterek, “Çalışma Bakanlığı sorumluluğu polisin üzerine atmasın. Biz defalarca bu konunun kavgasını yaptık. Bir önceki bakana da yeni bakana da bunu anlattık. İş sağlığı ve güvenliğiyle birlikte kayıt dışılığın da kontrol edilmeye başlanması gerekmektedir. İyiye doğru bir yönelim var. Ancak bunun kalıcı olabilmesi için kayıt dışılığın kontrolüne de başlanmalıdır. Burada polise de düşen görev vardır. Ancak esas görev Vergi Dairesi’nindir. Çalışma müfettişi polisi de alıp yola çıkılmalı ve kontrol yapılmalıdır” diye konuştu. 

“Kimin ne yaptığı bilinmiyor”

Osman Amca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müfettişler inşaata gidiyorlar. Ancak çalışma izniniz var mı diye sorulmuyor. Oysa Çalışma Dairesi müfettişinin görevi budur. 2006-2007 yılındaki inşaat patlaması bugün yeniden yaşanıyor. İnşaatlar son hızıyla devam ediyor, ancak kimin ne yaptığı, nasıl yaptığı ve de kimlerin bu inşatları yaptığı kesinlikle bilinmiyor. 10 yıl önce batmış birçok müteahhit ve taşeronlar vardı, yarım kalmış birçok inşaatı yaptığımız araştırmalara göre çok yakın bir gelecekte göreceğiz. Bunların hepsi kayıt dışıdır. Polis sokağa çıkıp bunun denetimini ne yazık ki yapmıyor. Oysa 6 ay önce bizim kanıtlayıp polise yazı verdiğimiz inşaatlar var. Biz üzerine gittik sonra polisin yetersiz olduğundan bahsediliyor. Yeterli polis personeli yok diye bir mazeret artık kabul edilemez. Bir şeyin önlemi alınmak isteniyorsa bunun kılıfını hazırlamak gerekir. Bir bakıyoruz oto kaportacısı inşaat yapar ve satar. Bir bakıyoruz öğretmen inşaat yapar ve satar.”

“Birileri çıkıp da personelimiz yetersiz demesin”

Amca, ülkede ihtiyacın üç katı kadar inşaat yapıldığını ifade ederek, Planlama İnşaat Dairesi’nin bağlı olduğu Ulaştırma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Muhaceretin bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı’nın toplanarak, önlem alınması gerektiğinin altını çizdi. Amca, daha önce yapılmış olan inşaat çalıştaylarından alınan ciddi sonuçlar olduğunu anımsatarak, bunların uygulamaya konulup sorunların çok kısa bir sürede çözümlenebileceğini kaydetti. Amca, “Birileri çıkıp da personelimiz yetersiz demeyecek. Bunun önlemini alacaklar” diye konuştu. 

“2 yıl hapislik ve 5 asgari ücret cezası var”

Osman Amca, Yapı Denetim Yasası’nın 3 yıl önce geçmiş olmasına rağmen uygulanmadığını, uygulanmış olsa sorunların yüzde 80’inin  çözülebileceğini kaydetti. 

Amca, belediyenin hazırladığı tutanağa imza atıldığına dikkat çekerek, mimar, mühendis, müteahhit, Tapu Memuru, mal sahibinin ve taşeronun orada olduğunu anımsattı. “Bu, inşaat ciddi bir şekilde kayıt altına alınıyor demektir” diyen Amca, bunun olmadığı bir koşulda yapılan inşaatın mühürlenerek kapatılması gerektiğini söyledi. 

 “Personel eksikliğinden işler yürümüyor” diyen Amca, Taşeronlar Yasası’nın içinde de kimsenin belge almadan inşaat taşeronları işi yapamayacağının belirtildiğini ifade ederek, bunu yapanın cezasının 2 yıl hapislik ve 5 asgari ücret olduğunu kaydetti.

“Kayıt dışılık kaza olunca meydana çıkıyor”

Amca, şunları söyledi, “Kayıt dışılık polise bildirildiği anda polisin bu kişiyi tutuklayıp dava okunması gerekir. Nasıl ki yolda ehliyetsiz birini gördüklerinde ceza yazıyorlarsa, burada da izinsiz inşaat taşeronları işi yapana ceza yazmaları gerekir. Bu konuyu Polis Genel Müdürlerine çeşitli zaman dilimlerinde bildirmemize rağmen yürürlüğe girmiyor. Personel yok denilerek iş hep ileriye atılıyor. Kayıt dışılık kaza olduğu zaman ortaya çıkıyor. Kaza olmadan denetim yapılırsa bunlar önlenebilir. Bakanlık bugün sadece iş sağlığı ve güvenliğine bakıyor. Henüz  bu sorunlara el atılmadı, bugün Bakan ile yeniden bir görüşme talebimiz olacak.” 

KTÖS Genel Sekreteri Elcil:

"Polis sayısı yetersiz ise verilen nüfus sayısı doğru değil"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil de, ülkede 300 bin nüfus olduğundan bahsedildiğini ifade ederek,  bu nüfusa göre ülkede kişi başına düşen polis sayısının Avrupa Birliği ve Türkiye’nin üzerinde olduğunu belirtti. “Polis sayısının yetersiz olduğu ifade ediliyorsa demek ki verilen nüfus sayısı doğru değildir” diyen Elcil, ülkeyi girişleri de kontrol edenin polis olduğunu kaydetti. Elcil, ülkede yaklaşık 58 bin kaçak işçiden bahsedildiğini belirterek, öğrenci olarak Ada’ya giriş yapan ve kaçak olarak çalışan kişilerin sayısının da oldukça fazla olduğunu söyledi. Elcil, Çalışma Dairesi personelinin her şeyi denetlemesinin mümkün olmadığını belirterek, bu noktada polisin devrede olması gerektiğini kaydetti. 

“Polis kontrol yapmıyor, devriye yok”

“Sorun kapsamlı bir denetim ile engellenebilir” diyen Elcil, polisin sıkı bir denetim yapmasının şart olduğunu belirtti. Ülkede polisin sadece bir eylem yapıldığı zaman sokakta olduğuna dikkat çeken Elcil, ancak böyle zamanlarda müdahale edildiğini kaydetti. Elcil, “Polis kontrol yapmıyor, devriye yok” diyerek, kayıt dışılığın önüne geçilmesi için Çalışma Bakanlığıyla polisin koordineli çalışması gerektiğini vurguladı. 

“Başbakan söylediğine kendisi de inanmıyor”

Elcil, Başbakan Erhürman’ın, “Polisin sivile bağlanmasına gerek yoktur, bana bağlıdır” dediğinin hatırlatılması üzerine ise, “Başbakan söylediğine kendisi de inanmıyor” diye konuştu. Elcil, Anayasa’nın 10’uncu maddesi çerçevesinde polisin Güvenlik Kuvvetlerine bağlı olduğunu kaydetti. Elcil, “Burada polis ve sivil savunma kağıt üzerinde başbakanlığa bağlı görünür. Ancak gerçekte böyle değildir” dedi. 

Elcil, sivilleşme ve demokratikleşmenin mucidinin CTP olduğunu belirterek, bugünkü söylemlerinin böyle olmadığını kaydetti. Elcil, bu hükümetin de polisin sivile bağlanması konusunda adım atmayacağını belirtti.