Ülkede kara sınır kapıları açıldı. Allah daha çok versin. Hafta sonu çarşı pazar Güney’den gelenlerle doldu taştı. 
Ancak sanıyorum birileri bizi yanlış anladı. Biz kapıları açın derken, sadece Güney’den gelenlere ya da buradan Güney’e geçenlerden söz etmiyorduk.
Turizm için de kapıların açılmasını istiyorduk. Ancak ne yazık ki öyle olmadı. Kapıların bu şekilde açılması sadece marketçilere hediye oldu.
Neden mi?
Adaya güneydeki hava limanlarını kullanarak gelecek olan turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişlerine konan engeller, aslında “ülkemize gelmeyin” demenin bir başka yoluydu.
Türkiye’den gelecek olan turistlere de konan engeller, işi adeta bilmeceye döndürdü.
Turizmciler dün sordu.
Bütün dünya ülkeleri çift aşılarını tamamlamış olan kişileri ülkelerine “başka herhangi bir koşul” aramadan kabul ederken, biz neden PCR testlerinden tutun da çeşit çeşit renk skalasıyla kendimizden soğutuyoruz?
Üstelik bizim koyduğumuz kriterleri bırakın turisti, turisti getirecek tur operatörleri dahi anlayabilmiş değil.
Aslında işin rengi belli olmuştur. Biz bu yıl bu kriterlerle “Turiste gelme” diyoruz. Olabilir bu da bir seçenektir. Demek ki biz Maliye’nin her ay borçlandığı parayla  ya da Türkiye’den gelecek kaynakla, turizm sektöründe çalışana 12 ayda iki tane 1500 TL vererek geçirmeyi seçtik.
O halde çıkın bunu dürüstçe açıklayın.
Yoksa açmadığınız turizmi açarmış gibi yapıp, bizi de kendini de kandırmayın.
Turizmcilerin dediği gibi hükümet anlaşılan 2021 yılını da gözden çıkarmıştır. Milyar dolarlara varan ülkedeki turizm yatırımını “yerli turist” ile avutmanın peşindedir.
Beyler uyanın. Dünya pandemi sonrasında kabuğundan çıkmış, güvenli yerler arıyor. Siz vaka sayısıyla övünürken, bunu ekonomik bir sonuca ulaştırmaktan kaçınıyorsunuz.
Ülkeye girişte öyle şartlar koyuyorsunuz ki, turiste bir tek “Bilmeceyi çözen KKTC’ye gelebilir” demediğiniz kaldı. Anlaşılan bazılarının tuzu kuru. “Bu sene de turist olmayıversin” diyor. O halde çıkıp bunu açıkça itiraf edin. Kimsenin anlayamadığı turizm kriterleriyle ipe un sermeyin…