Sanayi Odası yönetimine talip olduğu dönemde, ortaya koyduğu en temel vizyonlardan birinin süreçlerin gelişimine seyirci kalan değil, süreçleri inşa eden sanayi odası yaratmak olduğunu ifade eden Avunduk, “Oda artık her toplumsal ve ekonomik olayda, fikri sorulan, görüşü alınan, itirazları dikkate alınan bir noktaya erişmiştir.” dedi.
Özverili ve uyumlu bir ekip çalışmasının ürünü olarak başarılı olduklarını kaydeden Avunduk, Sanayi odasının kurumsal imajı, saygınlığı, erişebilirliğinin sağlandığını, bunun tüm kurum ve kuruluşlarla, parti gözetmeksizin yapıldığını anlattı. Görevde olduğu dört yıllık sürenin iki yılında Pandemiyle mücadele eden Avunduk, buna rağmen şevkinin kırılmadığını ifade etti.

Dört yıllık işleyişte neler yapıldı?
İki dönem yani dört yıldır Oda’ya Başkanlık yapan Candan Avunduk, bu sürede gerçekleştirilen proje ve işleyişleri şöyle anlattı:
“Pandemide sanayimizin ve sanayicilerimizin karşılaştığı sıkıntıları aşmak için canla başla yol almaktayız.
Bu süre içerisinde 100’ün üzerinde yönetim kurulu toplantısı ve bunlara ek temas ve görüşme gerçekleştirerek, sanayicimiz üzerinde oluşan pandemiden kaynaklı etkilerin en az hissedilebilmesi adına canla başla çalıştık, mücadelemizi verdik.
Elektriğe sağlanan yeni teşvikler, navlun bedellerinin ödenmesi, sosyal sigorta işveren prim destek ödemeleri, destek kredilerinin artırılması, vadelerin uzatılması, kredi faizlerin indirilmesi konularında erişilmiş sonuçlar bu çalışmaların ürünüdür.
Görevde olduğumuz 2 yıllık sürenin büyük bir kısmında etkisini gösteren pandeminin şevkimizi kırmasına izin vermeden Coğrafi işaret tescilleri konusunda, hellim sonrasında niş olan ürünlerimizin tescillerinin alınmasıyla ilgili çalışmalar yaptık ve ülkemize has olan Zivaniya’yı Türk Patent ve Markalar Kurumu’nda tescil ettik. Bundan sonraki süreçte de sırasıyla diğer niş ürünlerimizin coğrafi işaret tescillerini ülkemize kazandırmak, bu alanda üretim yapan üreticilerimize yeni pazarlar ve imkanlar sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

“Kangrenleşen sorunları ele aldık”
Sanayi Bölgelerinin mevcut sorunlarının çözümü noktasında yaptığımız girişimlerle Lefkoşa sanayisinin sel risklerinin azaltılmasına yönelik önemli projelerin hayata geçmesini sağladık. Diğer yandan, geliştirmiş olduğumuz uluslararası ilişkilerin ve kazanmış olduğumuz itibarın bir tezahürü olarak, Güvercinlik Yeni Sanayi bölgesi projesi de zorlu aşamaları aşılarak sanayimize ve sanayicimizin gelişimine ciddi katkılar sağlayacağı günü bekliyor.”

“Tüm kesimlerin işbirliği yapmak için girişim yaptığı bir oda haline dönüştük”
Yine ısrarlı girişimlerimiz sonucunda üretimin ve ihracatımızın artması için Türkiye’de 90 bini aşkın ihracatçı üyesi olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ülkemizde Sanayi Odası bünyesinde TİM ofisini açmış olması önemli başarılardan biridir.
Bu bağlamda TİM ile yürüteceğimiz 10’larca çalışma arasında ilk göze çarpacak olan muhtemelen KKTC nin avantajlı durumunda olan ihracat ürünlerinin belirlenip hedef pazarları konusunda çalışma yürütülmesi olacaktır. Amacımız, TİM ile ilişkilerimizi geliştirerek, bilgi birikimi, tecrübe ve bağlantılarından faydalanmak, üyelerimize yeni iş imkanları yaratacak bir altyapı oluşturarak, ülkemizde üretimin ve ihracatın artırılmasını sağlamaktır.
Gerek paydaşlarımızla, gerek diğer tüm sivil toplum kuruluşları ile geliştirilen seviyeli ilişkiler, yalnızlaşan bir sanayi odası yerine, tüm kesimlerin işbirliği yapmak için girişim yaptığı bir oda haline dönüşmemizi sağlamıştır.”

Hedefleri neler?
“Birincil hedefimiz, kamuoyunda yerli ürün bilincinin artırılması konusunda çalışmaların sürdürülebilir bir şekilde devam ettirilmesidir. Kıbrıs Türk sanayi ürünlerinin gerek iç gerekse de dışta rekabetçi yapısının kamuoyuna anlatılması ve Kıbrıs halkının yerli ürünlerine, yerel üretimine, yerel sanayisine sahip çıkması için çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu bağlamda sanayi ve sanayicimiz için sürdürülebilir devlet politikaları oluşturulmasını hedefliyoruz.
İkinci bir görevimiz ise, yurtdışından gelen ürünlere karşı Kıbrıs Türk ürünlerini rekabetçi kılabilmek için girdi maliyetlerinin düşürülmesi, sanayimize ve sanayicimize sağlanan destek, kredi ve hibelerin, ülkenin gerçekleri ile örtüşen, rasyonellikten kopuk olmayan, hayal gören bir anlayışla değil, ayakları yere basan bir anlayışla sağlanması adına halihazırda yapmakta olduğumuz çalışmalar yarın da devam edecek ve başarı ile sonuçlandırılacaktır.
Gerek hükümet ile gerekse de ilgili üretici örgütleriyle birlikte üretim girdi maliyetlerinin düşürülmesiyle ilgili her türlü çalışmayı yapmaya ve ürünlerimizin rekabet edebilirliğinin her alanda artırılması için de elimizden gelen gayreti göstermeye de devam edeceğiz.
Yeni dönemde sanayi bölgelerinin tamamının reorganizasyonu için gerekli yasa çalışmalarının tamamlanarak, sanayi bölgelerinin odamızın denetim ve kontrolüne geçmesi, altyapı eksiklerinin giderilmesi öncelikli hedeflerimiz arasında yer alacaktır.
Özellikle üretimin artırılması ve artan üretim ile gerek Yeşil Hat üzerinden Güney Kıbrıs’a, Avrupa Birliğine, gerek ise diğer dünya ülkelerine ihracatımızın geliştirilmesi için çaba sarf edeceğiz.

Tıpkı Ülkenin olduğu gibi, kurumların da kuruluşların da ihtiyacı olan şey, sürdürülebilir istikrarlı bir yapıdan başka bir şey değildir. Ülkede istikrardan yana tavır alan herkesin aksine davranarak istikrarlı bir şekilde çalışmalarına devam eden sanayi odasının sinerjisini bozmaya yönelik çalışmalar üyelerden gerekli cevabı alacaklardır.”