Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sporcu ve izleyicilerin birlikte yer alacağı bir organizasyonda, güvenliğin ilgili tarafların polisince sağlaması gerekirken, BM’nin yeterli güvenliği sağlayamayacağı gerekçesi ile maçın ara bölgedeki stadyumda değil de Güney’de kalan bir stadyumda oynanması hususundaki ısrarının kabul edilmez bir tutum olduğunu belirtti.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Mağusa Türk Gücü ve Nea Salamina takımları arasında iki toplumlu Pile köyünün sınırları dışında gerçekleştirilen futbol karşılaşması çerçevesinde köyün statüsüne ve yaşananlara ilişkin ortaya çıkan söylemler nedeniyle bakanlığın bazı hususlara açıklık getirme ihtiyacı duyduğu belirtildi.

Açıklamada, Pile köyünün Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların birlikte yaşadığı özel statüye sahip bir köy olduğu, köyde Kıbrıs Türk halkının yerel yönetimi ile Kıbrıs Rum halkının yerel yönetiminin ayrı olup, temsilcilerin kendi toplumları tarafından ayrı ayrı seçildiği ifade edildi.

Köyde Kıbrıslı Türklerle ilgili vuku bulan herhangi bir olayda Kıbrıs Türk polisinin, Kıbrıslı Rumlarla ilgili bir vakada ise Kıbrıs Rum polisinin yetkili olduğu belirtilen açıklamada, iki toplumun bireylerinin de taraf oldukları olaylarda ise iki tarafın polis otoritelerinin BM Barış Gücü gözetiminde birlikte müdahalede bulunduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Hatırlanacağı üzere, Pile köyünde yasa dışı faaliyetlerde bulunan kumarhanelere iki tarafın polisi ortak bir operasyonla müdahale etmişti. Ayrıca, belediye ve diğer kamu hizmetleri her iki tarafın ilgili makamlarınca yürütülmektedir. Ara bölgede olmakla birlikte ara bölgenin genelinden farklı olarak, Pile köyü BM Barış Gücü kontrolünde değildir. Bu çerçevede, BM Barış Gücü Pile köyünde sadece gözlem ve irtibat (liaison) görevi yapmaktadır.” denildi.

Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Hal böyleyken, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sporcu ve izleyicilerin birlikte yer alacağı bir organizasyonda, güvenliğin ilgili tarafların polisince sağlaması gerekirken, BM’nin yeterli güvenliği sağlayamayacağı gerekçesi ile maçın ara bölgedeki stadyumda değil de Güney’de kalan bir stadyumda oynanması hususundaki ısrarı kabul edilmez bir tutumdur. Bununla birlikte BM’nin Pile’nin güvenlik sorunu yaşanan bir yer olduğu algısını yaratması da en basit anlamda sorumsuz bir davranıştır.

Maalesef son zamanlarda BM Barış Gücü’nün ara bölgeye ilişkin hususlarda sergilediği taraflı tutumun artmakta olduğu gözlemlenmektedir. Bu yanlı tutum hem BM Barış Gücü’nün kendi misyonuyla çelişmekte hem de iki halkı yakınlaştırma amacıyla düzenlenen bu tür etkinliklerin ruhuna ters düşmektedir.

Yaşanan gelişmeler, Kıbrıs Türk tarafı olarak bir süredir BM Barış Gücü’nün görev yönergesi ve işlevlerinin adadaki mevcut realiteler ışığında gözden geçirilmesine ilişkin tutumumuzun ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.”