Kıbrıs Türk Barolar Birliği, adalete olan inancın yitirilmesinin, toplumun yaygın ve derin travmalarına yenisini eklemekten veya artırmaktan, dolayısıyla topluma zarar vermekten başka bir işe yaramayacağını vurguladı.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği, bu durumun, geride kalan ve mücadeleye devam eden yargıç veya avukat tüm hukukçuların emeklerini de değersizleştirme tehlikesi taşıdığını belirtti.

Barolar Birliği, yargı organının ne amaçla olursa olsun bu yönüyle tartışmaya açılmasının; yargının dönüştürülerek kontrol altına alınması amacını güden veya bu amaca hizmet edenlere fırsat yaratacağı endişesini dile getirdi.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Güzelyurt mahalli baroları imzasıyla yayımlanan bildiriyle, Kıdemli Yargıç Tacan Reynar’ın istifa gerekçelerini içeren açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

Değerlendirmede, normal koşullarda, bir çalışan ile çalıştığı kurum arasındaki ilişkiyle ilgili ve şahsi bir tercih olduğu düşünülebilecek olan istifa kavramının Tacan Reynar’ın istifası özelinde ve önceki akşam yayımladığı istifa gerekçeleri ışığında şahsi nitelikli olmaktan çıktığına dikkat çekildi.

Yargıcın açıklamasında istifa gerekçesi olarak değindiği hususların, ülkeyi, toplumu ve özellikle yargı organıyla yargı mensuplarını doğrudan ilgilendirdiğine dikkat çekilerek, “Elbette ki, içinde bulunduğumuz sürecin tüm muhataplar tarafından sağlıklı, soğukkanlı ve sağduyulu bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir” denildi.

Barolar Birliği açıklamasında, yargının faaliyetlerinin dışa dönük ve içe dönük olmak üzere iki ana eksende alınması gerektiğine işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi.

"İkinci sıradaki faaliyetten başlayacak olursak, Sayın Yargıcın istifa gerekçesi olarak temas ettiği hususlar, yargının yönetimi olarak nitelendirebileceğimiz Yüksek Adliye Kurulu’nun ve bu kurulun çekirdeğini oluşturan Yüksek Mahkeme’nin, yargıç tayin ve terfileriyle ilgili uygulamalarının değerlendirilmesi için zemin sağladığı oranda faydalı olacaktır.

“MEVCUT İÇ SİSTEM SAVUNULABİLİR NİTELİKTE DEĞİL”

Gerçekten de yargıç tayin ve terfilerinin gizli oyla ve herhangi bir gerekçe içermeksizin yapıldığı; mesleğe giriş ve yükselmenin objektif ve önceden belirlenmiş kriterlere bağlı olmadığı; istatistiki verilerin ve özellikle dava bitirme sayılarının ön plana çıkarıldığı inancıyla hareket eden genç yargıçların ciddi bir yarışma ve sert bir rekabet duygusu içinde meslek icra etmelerine sebep olunduğu; atanan, terfi eden veya tam aksine atanamayan ve terfi alamayanların bunun sebeplerini tam olarak bilmediği; tüm bu sebeplerle mutsuzluğa ve endişeye sebebiyet veren mevcut iç sistem savunulabilir nitelikte değildir. Yasal düzenlemenin buna olanak sağlaması, bu sistemde ısrarcı olunmasını haklı kılmamaktadır. Ülkedeki tüm kamu personel atama ve terfilerinin yargısal denetimini yaparken objektif kriter ve gerekçe arayan yargı organının; kendi uygulamalarında bunu gerekli görmemesi, üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir sorun olarak ortada durmaktadır.

“ZARARLI VEYA TEHLİKELİ SONUÇLARA YOL AÇMA OLASILIĞI VAR”

Yargının dışa dönük, yani adalet amacına ulaşmak için yargılama yapma olarak belirttiğimiz ilk fonksiyonu açısından konuya bakıldığında ise; yargıcın açıklamalarının maalesef zararlı veya tehlikeli sonuçlara yol açma olasılığı bulunmakta olduğu görülmektedir. Yargıcın kendisinin de belirttiği gibi, yargıçlar ülkedeki tüm olumsuzluk ve imkansızlıklara karşın görevlerini iyi niyetle, bağımsız ve tarafsızca yerine getirme gayreti içerisindedirler. Yargı, ülkenin tüm yerleşik kurumları içerisinde en çok güven duyulandır. Yine istifa gerekçelerinde belirtildiği gibi, tüm bu kötü tablo içerisinde herhangi bir makam veya kişinin yargıçların gördükleri davalar ve kararlarıyla ilgili etki, baskı veya yönlendirme yapabileceği bir zemin mevcut değildir ve umut sönmemiştir ve halen vardır.”

Değerlendirmede, durum böyleyken Reynar’ın açıklamalarının, yargının tarafsızlığı ve özellikle bağımsızlığının sorgulanması ve toplum mensuplarının son umut olarak gördükleri yargıya olan güvenin tartışılması için zemin olarak kullanıldığının görülmekte olduğunu, bu sorgulama ve tartışmanın fayda değil; zarar getireceği vurgulandı.

Açıklamada, “Kıbrıs Türk Baroları ve avukatları olarak, bir parçasını oluşturduğumuz yargı sisteminin daha çağdaş ve daha nitelikli hale gelmesi için, yargı sistemiyle ilgili yukarıda sıralananlar dahil tüm olumsuzlukların giderilmesi için olduğu kadar; yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı ve adaleti sağlayacağına ilişkin olan güvene yönelik her türlü girişimin başarısız kılınması için de mücadele etme kararlılığında olduğumuzu, tüm kamuoyuna saygı ile bildiririz” denildi.

Barolar Birliği açıklamasında, “KKTC’deki kurulu düzen” olarak ifade edilen yapıyı temsil eden devlet erklerinin ve mensuplarının, bu düzenin hiç kimsenin inkar edemeyeceği kadar açık olan sorunlu yapısının düzeltilmesi ve Reynar örneğinde olduğu gibi genç insanların tükenmekte olan umutlarının yeşertilmesi için niyet beslemeleri ve harekete geçmeleri talep edildi.