Havadis'ten Ali Elmas'ın haberine göre, Mağusa ile Derinya’yı birleştirecek olan ve 2015 liderlerin aldığı karara rağmen bir türlü açılamayan Derinya Sınır Kapısı, halen daha icraat bekliyor. Mağusalılar ise kendilerine verilen sözlerin tutulmasını ve bu kapının bir an önce açılması yönünde görüş beyan ediyor.

Mağusalı vatandaşlar, sivil toplum örgüt temsilcileri ve bazı milletvekilleri Derinya Kapısı’nın ekonomiye katacağı katma değerin oldukça fazla olacağını bu nedenle de bir an önce yetkililerini girişimleri tamamlayarak bu kapıyı açması gerektiğini ifade ediyor.

2015 yılında iki toplumun liderleri tarafından alınan ortak karar doğrultusunda açılması planlanan, fakat henüz açılmasına yönelik çalışmaların tamamlanamadığı kapı ile ilgili Mağusalı esnaf da dertli.

Dağlı: Rum tarafı gereğini yaptı, biz yapamadık

Mağusa İnisiyatifi Sözcüsü Dr. Okan Dağlı, 2015 yılından beridir Aplıç ve Derinya Sınır kapılarının açılması ile ilgili kararın alındığını fakat projenin yol katetmediğini söyledi. Dağlı, sadece Türk tarafı olarak bekleyip, Rum tarafını suçladıklarını, ancak Rum tarafının gereğini yaptığını söyledi. Dağlı, Birleşmiş Milletler ve Rum tarafının kapılarla ilgili çalışmanın tamamlanması için Türk Tarafını beklediğini belirtti.

Dağlı, bu çalışmanın artık tamamlanması gerektiğini ve bu yüzden de ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını, bu kapsamda da 31 Mart 2018 tarihinde Derinya Sınır Kapısı’nda eylem düzenleyeceklerini ve tüm Mağusa halkını oraya beklediğini söyledi.

Dağlı: Derinya Kapısı’nın Mağusa’ya büyük kazanım olacak

 Dağlı, Derinya Sınır Kapısı’nın Mağusa’ya büyük kazanım sağlayacağını belirtirken, hem unutulmuş şehir olarak adlandırılan Mağusa’nın canlacağını hem de ekonomiye katkı sağlayıp Kaleiçi esnafının da yüzünün güleceğini kaydetti. Dağlı, bu tür kazanım ve canlılık getirecek olan sınır kapısının tamamlanması için halen daha beklediklerini ve yetkilileri bir kez daha göreve çağırdığını belirtti.

Dağlı: Bugün  Mağusa’yı Derinya Sınır Kapısı’na bekliyoruz”

Derinya Kapısı’nın Rum tarafında kalan bölgesinde çalışmaların tamamen bittiğini belirten Dağlı, Türk tarafında ise sadece yolun yenilendiğini, ne kaldırımların, ne ışıklandırmaların ne de yol çizgilerinin  tamamlanmadığını belirtti. 31 Mart Cumartesi günü yapacakları eylem hakkında da konuşan Dağlı, Cumartesi günü bütün Mağusa’yı Derinya Sınır Kapısı’na beklediğini, Mağusa’nın gelecekte daha güzel günler görebilmesi açısından bu eylemin çok önemli olduğunu vurguladı.

Mağusalılar ne dedi?

Resmiye Canaltay: “Derinya Kapısı’nın açılmasını tabiki bizlerde bir Mağusalı olarak destekliyoruz. Fakat şu bir gerçektir ki bizim bu kapıyı açmamızla birlikte ne kadar bize turist geliyorsa bizden de güneye daha kolay geçişler olacaktır. Biz tüm ekonomimizin gelişimini Derinya’nın açılmasına bağlamış durumdayız.

Güneyden gelecek olan turistler şu anda da gelmektedir.Bizim burada Kıbrıs kültürünü pazarlamamız gerekmektedir. Eğer bir sorun içine gelen turist Kıbrıs kültürüne ait hiçbir şey bulamıyorsa bu bizlerin çok büyük bir ayıbıdır.Bizlerin hazır olması için maalesef bugüne kadar esnaf olarak ve devlet olarak hiçbir hazırlık yapmadık bir kapı açılırken hep hep kazancımızı düşündük oysa bizim her kapı açılışında getirisi ile götürüsünü ortaya koymamız ve ona göre hareket etmemiz gerekir biz geçerli olacağına inandık.  Şu da bir gerçektir Derinya Kapısı’nın açılması ile bugüne kadar yapılmayan belki de bir çok vizyonu artık ortaya koyup bundan sonrası için projeler yapmamız gerekir”

Halil Tölük: “Derinya Kapısı’nın açılmasına çok olumlu bakıyorum. Zaten 2015 yılından beridir bu kapının açılmasını bekliyorduk ancak gereken çalışmaların tamamlanmadığını gördük. Derinya Kapısı açıldığı andan itibaren Mağusa’nın çok büyük ilerleme kaydedeceği görüşündeyim. Mağusa’nın uzun zamanlardan beridir canlılığa ihtiyacı vardı. Derinya Kapısı’nın açılması Mağusa ekonomisine katkı sağlayacaktır hem de Mağusa’daki esnafın yüzünü güldürecektir. Türk tarafının üstüne düşeniyapmasını diliyorum. Bu konuda çalışmalarını devam ettiren Sn. Okan Dağlı’ya da çok teşekkür ediyorum”

Zaliha Kiraz: “Derinya Kapısı’nın açılmasının taraftarıyım. Çalışmaların bir an önce bitirilip kapının açılmasını istiyorum. Kapı açıldıktan sonra Mağusa’nın hem ekonomik açıdan hem de tarihi değerlerini ziyaret edilip değer görmeleri konusundan çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bir konuya da değinecek olursak esnafımızın daha çok çeşitli ürünler ve daha çok Kıbrıs kültürünü tanıtacak ürünleri pazarlamaları gerekir. Ekonominin canlanması yanı sıra Kıbrıs Kültürü’ne de canlandırmanın bizim görevimiz olduğunu düşünüyorum”

Şifa Tölük: “Öncelikle yıllardır Mağusa için desteğini esirgemeyen ve fedakarlık yapmaktan kaçınmadığı için Dr. Okan Dağlı’ya teşekkür ediyorum. Derinya Kapısı’nın açılması sadece benim için değil Mağusa için de çok önemli bir olaydır. Derinya Kapısı’nın açılması kültürel mirasa sahip olan Mağusa’yı daha çok ziyaretçilere ve turistlere sunmak anlamına gelmektedir. Malesef Mağusa şehri unutulmuş bir vaziyetdedir ve değerlerine sahip çıkılmamaktadır. Dr. Okan Dağlı’nın bu kpnuda gerekli çalışmayı yaptığını görüyorum ve takdir ediyorum. Umarım en yakın zaman da Derinya Kapısı Mağusa’mıza kazandırılır”

Serdar Atai: “MağusaSuriçi Derneği (MASDER) olarak 2014-15 yıllarında proje ortağımız Anagennisi Deryneias isimli Dernekle “Renewal” projesini yürüttük. Proje; Derinya-Mağusa’nın her iki yakasında turizm, genç girişimcilik, mevcut işletmelerin kapasite gelişimi, spor ve sanat alanında bölge gençlerinin buluşturulması gibi pek çok ilke imza attı. Ana senaryomuz Derinya Kapısı’nın açılması ertesinde bölgenin birlikte kalkınmasının ön hazırlığını tamamlamaktı. Bunca emek verdikten ve bu organik ilişkileri kurduktan sonra, Kapının açılışının geciktirilmesini, Derinya-Mağusa halklarının daha verimli ve entegre bir bölge ekonomisine ve sosyal yaşama geçişine engel olunmasını hoş karşılamıyoruz. Derinya kapısının güney geçiş noktası “yarın açılıyor” dense, geçiş sağlayacak her türlü imkana sahiptir. Kuzeyde ise hala daha Kabinler, Jeneratör, Bilgisayar Sistemleri ve Altyapısı, Kaldırım ve Çevre Düzenlemesi konularında tek adım atılmamıştır. “Rumlar Aplıç’ı hazır etmeden Derinya’yı açmayız” tarzı bir resmi görüş savunulmakta ve Lefke’deki sivil toplum tarafından da destek bulmaktadır ki bu Mağusalının kabul edebileceği bir yaklaşım değildir. “Aplıç’ta biz hazırız” denmektedir, ancak Aplıç’ta da yukarıda belirttiğimiz hususların hiçbiri henüz hazır değildir. Mağusa ve Mağusalı kimsenin tutsağı ya da maskarası değildir. Derinya Kapısı’nı hemen açmak Devletin Mağusalıya karşı olan gecikmiş borcu ve yükümlülüğüdür”

Veli Nurluöz: “Bir maraşlı özellikle Derinya Bölgesi’nde ikamet eden biri olarak Derinya Kapısı’nın açılmasını en çok isteyenlerden biriyim. Derinya halk plajına gitmek çocukluğumun en büyük mutluluk verici aktivitelerinden biriydi. Yolda giderken bu binaların evlerin sokakların bir zamanlar dolu olduğunu, cıvıl cıvıl olduğunu anlatırdı bize büyüklermiz ve bunları düşünmek tekrar olduğunu hayal etmek tarifi zor bir haz ama aynı zamanda bir burukluk yaratırdı bende. Derinya kapısının açılması ile unutulan resmen terk edilen Maraş özellikle Derinya Bölgesi’nin canlanacağına, bölge halkının hem maddi hemde daha önemli olan manevi zenginlikle bulaşacağına inanmaktayım. Her iki toplumun ortak değerleri ve aynı zamanda halkın olması gereken

plajların tekrar halka verilmesi gerektiğini ve bu sorumluluğun her iki toplumun görevi olduğunu düşünmekteyim.Kısacası toprakların, bomboş hayalet haline gelmiş bu bölgenin tekrar topluma yeşil alan, insanlarımızın eğlenebileceği dinlenebileceği, ve geçmişin yaralarını unutturabileceği bir halde topluma geri kazandırmak zorundayız”