Tuğçe Ülkü Aydın

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Yönetim Kurulu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Temmuz Salı günü KKTC’ye yapacağı ziyareti protesto etmek amacıyla, TC Lefkoşa Büyükelçiliği önünde sembolik eylem ve basın açıklaması yaptı. 

KTÖS’ün eylemine Çağ-Sen ile Birleşik Kıbrıs Partisi de destek verdi. “Cami Bahane Siyaset Şahane, Önce Okul Önce Hastane” pankartının açıldığı eylemde, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil bir açıklama yaptı; KTÖS Başkanı Emel Tel ise, KTÖS ile Arif Hasan Tahsin Vakfı’nın ortak basın bildirisini okudu. 

Öte yandan ellerinde KKTC ve Türk bayrakları ile TC Lefkoşa Büyükelçiliği önüne gelen Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, Sönmezliler Ocağı, Türk Barış Kuvvetleri Gaziler Derneği ile Milliyetçi Demokrasi Partisi temsilcileri ise KTÖS’ün yaptığı eylemi protesto etti. 

BÜSKÜVÜTÇÜ: “BUNLAR KIBRIS TÜRKÜNÜ YANSITMAMAKTA. KUTSAL ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ İCRA ETMİYORLAR”

KTÖS’ün eylemini protesto eden Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı BurayBüsküvütçü ise, yaptığı basın açıklamasında, KTÖS’ün yaptığı eylemi eleştirerek, “Bunlar Kıbrıs Türkünü yansıtmamakta.Kutsal öğretmenlik mesleğini icra etmiyorlar” dedi. 

KTÖS’ü, “Rum’un ve diğer emperyalist güçlerin KKTC’deki birliğini bozmak içinki faaliyetlerine maşalık yapmakla” suçlayan Büsküvütçü, bundan sonra da bu ve benzeri eylemlerde MDP’nin gereken tavrı sergileyeceğini söyledi. 

Büsküvütçü, bu ve bu tür eylemlerin Kıbrıs Türk insanı ve Türk milleti arasına nifak tohumları sokmak olduğunu savundu. 

MDP ayrıca, KTÖS yöneticilerine yönelik yazılan kınama mektubunu da basına dağıttı. 

Mektupta, “Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’ye ziyaretine yönelik gerçekleştirmiş olduğunuz bu eylem akıl dışıdır.Kıbrıs Türk halkı olarak bizlerin, Türkiye ile olan ilişkilerine dinamit koymanıza daha fazla müsaade etmeyeceğiz” ifadeleriyer aldı.

“Sizden sendika olarak, asli göreviniz olan çalışanın özlük hakları konularına eğilmenizi, Milli Eğitim müfredatının eksiksiz uygulanması ve teknolojik dönüşümünü tamamlamış çağdaş okul ve derslikler için mücadele etmenizi bekliyoruz” denilen mektupta, şunlar kaydedildi: 

“Kıbrıs Türkleri olarak sizi en ağır şekilde kınıyor ve bu gibi eylemlerinizi (şovlarınızı) tekrarlamamanız yönünde de uyarıyoruz. İki Türk devletinin arasını açmanıza ve emperyal güçlere hizmet etmenize müsaade etmeyeceğiz.”

​​​​​​​

BORA: “BU HAREKET NANKÖRLÜKTÜR, NANKÖRLÜĞÜN VE GAFLETİN BİR TEZAHÜRÜDÜR”

KTÖS eylemini protesto eden Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora da, yaptığı açıklamada, bu ve buna benzer hareketlerin çok üzücü olduğunu ifade ederek, hareketler, söylem ve eylemlerin kendilerine büyük bir acı ve utanç verdiğini söyledi. 

Eylemin, Kıbrıs Türk halkının milli iradesine karşı saygısızlık olduğunu savunan Bora, “Bu hareket nankörlüktür, nankörlüğün ve gafletin bir tezahürüdür” iddiasında bulundu. 

ÇÜMEN: “BU GÖSTERİYİ ANAVATANA KARŞI YAPAN SENDİKALARI ŞİDDETLE VE NEFRETLE KINIYORUZ”

Türk Barış Kuvvetleri Gaziler Derneği Genel Başkanı Adil Çümen de, bazı gaflete düşmüş sendikaların bugün Anavatan TC devletiyle Yavruvatanın arasını açmaya çalıştığını, Türkiye’yi dünya kamuoyuna kötü göstermeye çalıştığını savundu. 

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce de açıkladığı gibi ilk resmî ziyaretini KKTC ve Azerbaycan’a yapacağını anımsatan Çümen, Anavatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı coşkuyla karşılayacaklarını kaydetti. 

Çümen, “Anavatan’la Yavruvatanın arasını kimse açamaz, bunu herkes böyle bilsin. Bu gösteriyi Anavatana karşı yapan sendikaları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Her zaman karşılarında olacağız. Bu topraklar KKTC toprağıdır, Anavatan Yavruvatan omuz omuzadır. Kimse de birliğimizi beraberliğimizi bozamayacaktır” dedi. 

BORA: “EZİCİ ÇOĞUNLUK İLE İLAN EDİLEN KKTC VE YEGANE KORUYUCUSU TÜRKİYE’DEN VAZGEÇİLEMEZ”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora, “Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğu ile ilan edilen haklı ve meşru Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ve  O’nun yegane koruyucusu Anavatan Türkiye’den vazgeçilemeyeceğini”  vurguladı. 

Bora yaptığı yazılı açıklamada, bir süredir birkaç “sözde parti lideri”, öğretmen sendikaları ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin halkı son derece rahatsız ve huzursuz eden söylem ve eylemleri  sürdürmesinin son derece kaygı verici olduğunu belirtti.

Bağımsız devletin varlığına karşı açıkça tavır alınmasının ve O’nun yegane hamisi Anavatan Türkiye yetkililerine her fırsatta dil uzatılmasının kendilerine derin bir acı ve utanç verdiğini ifade eden Bora açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

“Anayasamızın 12’nci maddesini (Bu Anayasanın hiçbir kuralı herhangi bir gerçek ve tüzel kişiye, zümre veya sınıfa, bu Anayasa ile güvence altına alınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının hak ve statüsünün değiştirilmesini veya bu Anayasanın kurduğu düzenin yok edilmesini veya tanınan temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasını amaçlayan hareketlere ve faaliyetlerde bulunmak hak ve yetkisini verir biçimde anlaşılamaz ve yorumlanamaz) her fırsatta ihlal ederek halkımızı rencide edenlere gerekli yasal işlemlerin başlatılarak bu yanlış ve halkımızı aşağılayıcı eylemlerine ve söylemlerine son verilmelidir. Zira halkımızın sabrı ve tahammülü kalmamıştır.”

Bora,  Kıbrıs Türk halkının varlığının ve geleceğinin yegane teminatının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile O’nun yegane hamisi Anavatan Türkiye olduğunu kaydetti.