CTP Milletvekili ve AKPA Temsilcisi Mehmet Çağlar, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin üç resmi dilinden birinin Türkçe olduğunu hatırlatarak, 2004’te AB tarafından haksız ve yanlı olarak Birliğin tam üyeliğine kabul edilen Kıbrıslı Rumların, Türkçe’yi resmi bir dil olarak teyit etmediklerinden, bugün Avrupa’nın resmi dilleri arasında sayılmadığını vurguladı.

UBP Milletvekili Erdal Özcenk ile CTP Milletvekili Mehmet Çağlar, AKPA toplantılarına katıldı.

Cumhuriyet Meclisinden verilen bilgiye göre, AKPA Eşitlik ve Ayrımcılığı Önleme Komitesi’nin geçen günlerde yapılan toplantısında konuşan Çağlar, bu uygulamayla Kıbrıslı Türklerin kültürel varlıklarının, kimliklerinin görmezden gelindiğini ve dolayısıyla bunun çok haksız, hukuka aykırı ve en kısa zamanda telafi edilmesi gerektiğini kaydetti.

Macaristan Avrupa Hıristiyan Demokrat Grup Milletvekili Rozsa Hoffman’ın “Avrupa’daki Bölgesel ve Etnik Dillerin Korunması ve Geliştirilmesi” isimli sunumunun ardından söz alan Çağlar, etnik veya bölgesel tüm unsurların kültürel öğeler olduğunu anlatarak, 1960’da Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında bir ortaklık temelinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç resmi dilinden birinin de Türkçe olduğunu hatırlattı.

Türkçe’nin bu denli yasal ve önemli bir unsur olduğunu ancak 2004’te AB tarafından haksız ve yanlı olarak Birliğin tam üyeliğine kabul edilen Kıbrıslı Rumların, Türkçe’yi resmi bir dil olarak teyit etmediklerinden, bugün Avrupa’nın resmi dilleri arasında sayılmadığını vurgulayan Çağlar, bu uygulamayla Kıbrıslı Türklerin kültürel varlıklarının, kimliklerinin görmezden gelindiğini ve dolayısıyla bunun çok haksız, hukuka aykırı ve en kısa zamanda telafi edilmesi gerekli bir konu olduğunu söyledi.

“ULUSLARARASI ORGANİZASYONLARA SİYASET MÜDAHALE ETMEMELİ”

Danimarka Sosyalist Grup Milletvekili Mogens Jensen’in “İyi Futbol Yönetimi ve Uluslararası Organizasyonlar” başlıklı raporunu sunmasının ardından söz alan AKPA Temsilci Milletvekili Mehmet Çağlar, Rapörtör Jensen’e yönelik sorular sorup, değerlendirmelerde bulundu.

Çağlar, söz konusu değerlendirmelerinde “Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun karşılaştığı kısıtlamalar ve haksızlıklardan bahsederek, KKTC’ye politik sebeplerden dolayı uygulanmakta olan izolasyon ve çeşitli haksızlıkları gündeme getirdi.

Böylesi uluslararası organizasyonlara siyasetin müdahale etmemesi gerektiği üzerinde duran Çağlar,  bunlara ilaveten, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs’ta gerçekleştirilen uluslararası bir organizasyonu ancak tribünlerden izleyebildiğini, ülkedeki mevcut politik durumun sorumlusunun hiçbir şekilde ülke gençliği olmadığını vurguladı.

Çağlar, sözlerini “Kıbrıs Türk gencinin karşısında duran bu tür politik kısıtlamaların kaldırılması gerektiğine” vurgu yaparak tamamladı.

JENSEN

Danimarka Milletvekili ve aynı zamanda “İyi Futbol Yönetimi ve Uluslararası Organizasyonlar” konulu sunumun Rapörtörü Jensen’ın da “KKTC gençlerinin bu tür sportif aktivitelere katılımlarının sağlanması gerektiğini ve bunun hayata geçmesi için uluslararası çaba sarf edilmesinin gereğini” ifade ettiği belirtildi.

BRASSEUR

Jensen’den sonra söz alan Lüxemburg Milletvekili Anne Brasseur ise “İyi Fubol Yönetişimi” adlı sunumunda, FIFA ve UEFA’nın yapmış olduğu yasadışı uygulamalar ve usulsüzlükler şike, sahtekârlık vb. gibi konular üzerine konuştu. 

Mehmet Çağlar, Brasseur’in raporunun ardından yaptığı değerlendirmede ise, Futbolun politika ile karıştırılmaması gerektiğini, Kıbrıs’taki mevcut durumun neticesi olarak KKTC gençlerinin uluslararası organizasyonlara katılamadıklarından ötürü ve dolayısıyle de dünya ile entegre olamadıklarından çok büyük bir hayal kırıklığı içerisinde olduklarından bahsetti.

Çağlar, ülke gençlerinin 50 yıldır var olan bir problemin sonucu olarak cezalandırılmaması gerektiğini vurguladı.

Brasseur de, Çağlar’a cevaben “Kuzey Kıbrıs’ın karşılaştığı politik kısıtlamalar üzerine konuyu UEFA Başkanı ile ele alacaklarını” iletti.

“ÖZGÜR MEDYA” OTURUMU

İlgili Komite’nin, “Özgür Medya” adlı oturumunda ise, Türkiye Cumhuriyeti CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan, “Medya Yöneticilerinin Bağımsızlığı” isimli sunumunda, medya katılımcılığından, seçim reklamcılığına kadar basın özgürlüğünden, medyanın tarafsız olması gerektiğinden ve medya yöneticilerinin özgür hissetmeleri gereğinden söz etti.

Mehmet Çağlar, Bilegehan’a kapsamlı raporu doğrultusunda teşekkür edip, medyanın ve özellikle sosyal medyanın günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade etti.
 
Değerlendirmelerinde, medya okuryazarlığının çok önemli olduğunu aktaran Çağlar, günümüzde sosyal medyanın en sık kullanılan iletişim aracı olduğundan, kitlesel bir iletişim aracı konumuna geldiğinden ancak bununla birlikte birtakım sıkıntılar da içerdiğinden bahsetti.

Hâlihazırda uygulanan okul eğitim programlarının da gözden geçirilmesini ve güncellenmesi gerektiğini kaydeden Çağlar, 21. yüzyıl yurttaşlığının barış ve hoşgörü üzerine kurulu olduğunu, böylece çok kültürlü bir toplum yaratılmasının gereğini vurguladı.