20 yılı aşkın süredir İstanbul’da yaşadıktan sonra şirketini devredip,  KKTC’ye yerleşerek Cyprus Robotics şirketini kuran Tezel Çelebi’nin ürettiği endüstriyel temizlik robotu 3 ay  sonra gerçekleştirilecek testlerden sonra seri üretimine başlanarak Avrupa’da önemli bir sanayi ülkesine  muadillerinin üçte bir fiyatına  22 bin Euro’ya  satışa sunulacak.

İleri teknoloji akıllı elektronik sistem olarak geliştirilen, yapay zekaya sahip temizlik robotu, 100 bin metre kare  alana  kadar haritalama yapabiliyor. Özellikle çok katlı hastaneler için ideal olan robot,  yapay zekaya sahip olduğu için diğer robotlarla iş bölümü yapabiliyor. asansör  dahi çağırabiliyor.

Endüstriyel temizlik robotu sadece temizlik yapmıyor. Üzerindeki kameralarla yerin yapısını inceleyerek zemin etüt raporu veriyor çatlakları tespit edebiliyor. Özellikle ameliyatlarda insan eli değmeden ultraviyole hijyen sağlıyor.

Temizlik robotunun mucidi  Kıbrıslı Türk girişimci Tezel Çelebi,  Gazimağusa Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde (Teknopark) 2 yıldır  faaliyet gösteren Cyprus Robotics şirketi ile çoğu Türkiye’den sipariş  olmak üzere 7 proje üzerinde eş zamanlı prototip çalışması gerçekleştiriyor.

Her sabah en az 20  farklı yayın  okuyan çeşitli alanlarda  37 yıldan fazla saha tecrübesi bulunan Tezel Çelebi 2 yıllık Cyprus Robotics şirketi ile bugüne kadar 3 projeyi de tamamlayarak teslim etti.

Tezel Çelebi diğer bir Kıbrıs Türk yazılımcı Ahmet Bilgen ile birlikte kurdukları start-up şirketi  olan Caretta Robotics ile “Orca” isimli su altı robotu üzerinde de çalışıyor.  Bir çok özelliğe sahip olan bu robotun da şubat ayı gibi tamamlanması bekleniyor.

Tezel Çelebi’nin direktörü olduğu Cyprus Robotics şirketi,  robot işletim sistemi (ROS)  yanında, mekatronik, yazılım, bilgisayar, elektrik elektronik gibi farklı disiplinleri bir araya getirerek katma değeri yüksek projeler üretiyor.

Hayatı, projeleri ve hedefleriyle ilgili Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtlayan Tezel Çelebi, robotik  çalışmalarıyla ilgili olarak  “Kıbrıs Türkü’nün bunları da yapabileceğini göstermek istedim” diyor.

“ÜRETMEDEN VAR OLAMAYIZ”

Üretilmeden var olunmayacağını, robotik sistemlerin de  katma değeri yüksek  ürünler olması açısından önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Çelebi, “ Gençlerimiz, futbol av ve mangal hobilerinden sıyrılarak bu alanlara yönelmeli” diyor.

En büyük hedefinin ise robotik alanda gençler yetiştirmek olduğunu  söyleyen Çelebi, açtığı kurslar aracılığıyla kazancının yarısını  gençlerin eğitimine harcıyor.

20 YIL SONRA KIBRIS’A DÖNÜŞ

1969 yılında Pile’de dünyaya gelen Tezel Çelebi ortaokul ve lise  eğitimini Gazimağusa’da tamamladı.  Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden mezun oldu.

Lisede okurken, 16 yaşında İsveç’ten kazandığı burs hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu.

Gelişimine büyük katkısı olduğunu ifade ettiği, çoğu kimsenin “notebook”tan bihaber olduğu dönemde İsveç’te bir araştırma laboratuarında bir yıl notebook üzerinde program yazılımı üzerine çalıştı.

DAÜ’den mezun olduktan sonra askerliğini tamamlayıp yurt içindeki birkaç şirkette yazılım üzerine çalıştı.

1999 yılında Türkiye’ye giden Çelebi, çok çeşitli şirketlerde çalıştı, kendini geliştirdi ve kendi şirketini kurdu.

Kurduğu şirket ile Türkiye’de en iyi “33  Microsoft  partner  şirketi” arasına girdi. Farklı şirketlerde yazılım konusunda çalışmalar yaptı,  danışmanlık hizmeti verdi.

2015 yılından sonra robotik konusuna profesyonel olarak tekrar dönen Tezel Çelebi,  temizlik robotları konusunda bir çok çalışma gerçekleştirdi, yük taşıyan endüstriyel robotlar (mobil) konusunda da birçok şirkete danışmanlık yaptı.

Robotik,  yazılım, mekanik, elektronik ve  yapay zekanın birleşimi olarak nitelendiren Çelebi, kendisinin ise daha çok elektronik ve yapay zeka ile ilgili  kısımlarla uğraştığını mekanik kısmında da farklı firmalarla da çalıştığını kaydetti.

Robotik konusunun çocukluktan gelen bir hayal olduğunu söyleyen Çelebi,  11-12 yaşlarından itibaren elektronikle  birebir çalıştığını  hiçbir zaman bu merakını kaybetmediğini 16 yaşında program yazmayı öğrendiğini kaydetti.

Birden fazla alan üzerinde gelişmenin önemine dikkat çeken Çelebi, “Bir konuda gelişirseniz sadece o konuda gelişirsiniz. Ama birkaç konuda  gelişirseniz bu konuların birleşiminden  bir şeyler üretmeye  başlarsınız. Sadece elektronik okuyup bir robot yapamazsınız.  Çünkü robot  sadece elektronik parça değildir. Bir yazılıma  ihtiyaç duyar. Bir karar mekanizmasına ihtiyaç duyar. Dolayısıyla bunların arka arkaya gelmesi bu yaptıklarımızı daha güzelleştirdi. Daha güzel şeyler ortaya çıktı. Robotik , akıllı şeyler yaratmak benim her zaman önceliğim oldu” dedi.

İstanbul’un kalabalığının, koşuşturmanın, sürekli bir şeylere yetişme telaşının yormaya başladığını hisseden Çelebi, İstanbul’daki şirketini devrederek, 2018 yılında  KKTC’ye dönüş yaptı.

KKTC’ye döndüğünde aradan geçen yaklaşık 20 yıllık sürede bir şeylerin değiştiğini fark eden  Çelebi, döviz krizinin etkisiyle   bir yıl da işsiz kaldı. Ülkeye dönerek  aldığı bu büyük riski de  “Risk bizim hayatımızın bir parçası” diye özetliyor.

CYPRUS ROBOTICS İLE YENİ BAŞLANGIÇ

Tezel Çelebi 2019 yılında Gazimağusa Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde (Teknopark) Cyprus Robotics şirketini tek başına sıfırdan kurarak yeni bir başlangıca yelken açtı.

Şirketinin,  akıllı elektronik cihazlar, robotik konusunda su altı kara ve hava araçları da üretebilecek bir yapıda olduğunu söyleyen Çelebi,  ülkenin teknolojik konulara yabancı olduğunun altını çizdi.

“ÜRETMEK YERİNE HAZIR ALMAYI TERCİH EDİYORUZ”

Kıbrıs Türkü’nün teknolojik konularda üretme yerine hazır almayı daha çok sevdiğini anlatan Çelebi,  “Bir  şeyler üretmek benim için inanılmaz bir hazdır. Ortaya bir şey koyuyorsunuz. Çalışan bir şey yapıyorsunuz.” dedi.

“ 2 YIL İÇİNDE HEDEFLERİMİN BÜYÜK KISMINI GERÇEKLEŞTİRDİM… ÜRETMEDEN VAR OLAMAYIZ”

Yeni kurulmuş olmasına rağmen, Cyprus Robotics’le hedeflerinin büyük kısmını gerçekleştirdiğini söyleyen Çelebi, “Daha yapacak çok şey var” dedi.

Eğitim konusunda hedeflerine yeterince ulaşmadığını  belirten Çelebi, eğitimin üretim açısından önemine vurgu yaptı.

Çelebi “  “Biz üretmeden var olamayız. Var olmak için üretebilmek gerekiyor. Bir ekonomiyi canlı  tutabilmek için üretmeniz gerekiyor. Üretmek için de  bunu yapabilecek insanlara ihtiyacınız var. Çocukların maalesef pratik eğitimlerinde bir eksiklik var. Üretme ve bir şeyler yaratma isteği tetiklenemiyor.” dedi.

“SOĞAN PATATES, PORTAKALLA BİR YERE VARAMAYIZ”

Güncel teknolojilere odaklanmak gerektiğinin altını çizen Çelebi şöyle devam ettİ:

“ Bu ülkede  patates, soğan portakal  üreterek ülkenin bir yerlere varması bu aşamada artık mümkün değildir. Güncel konularda  elektronik robotik konularda üretimde, kar marjı çok yüksektir.Katma değeri yüksek olan bir şeyler üretip satarsak daha kısa zamanda boşluğu kapatırız. Üretmeyen bir toplum  sonuçta bir yerlere avucunu açacaktır. Memur toplumuyla bir yere varamayız, mümkün değil. Sadece tüketmeyi biliyoruz. Her bir şeyi satın alıyoruz. Bunları  üretecek satacak insanlar yetiştirmiyoruz. Bu  gerçekten acı verici bir şey.” dedi.

Eğitim konusunda bir çok akademisyenle bir araya gelerek eğitim çalışmaları yaptıklarını söyleyen Çelebi, elinden geldiğince  çocukların pratik eğitimlerine yardımcı olduğunu, kazancının yarısını çocukların eğitimi için malzemelere ve gerekli donanıma  harcadığını kaydetti ve “Biz yetiştirmezsek sonumuz çok iyi değil” diye ekledi.

“SORUNLAR, YETİŞMİŞ ELEMAN,  İNTERNET VE LOJİSTİK”

Bir teknoloji şirketi olarak internetin kendileri için olmazsa olmaz olduğunu ve en büyük sorunlarının internet sorunu olduğunu  söyleyen Çelebi,  KKTC’ye dönmeden önce İstanbul’da evinde 50 megabit fiber internet kullandığını ve  hiçbir zaman internetin kesildiğini görmediğini,  KKTC’ de ise bu konuda şok yaşadığını anlattı.

Lojistik konuların da kendileri için sıkıntı olduğunu söyleyen Çelebi, ülkede hammadde tedarikçisi olmadığı için yurt dışından hizmet aldıklarını, prototip üretirken zamanın çok önemli olduğunu, lojistikte gecikmelerden kaynaklı sorunlar yaşanabildiğini anlattı.

TEKNOPARK YASASI

Devletin bazı konuları iyileştirme yönünde yapabilecekleri olduğunu söyleyen Çelebi,  aralık ayında Teknopark Yasasının değiştirilmesiyle teknopark şirketlerine prototip üretimi için verilen muafiyetlerin  bazılarının kaldırıldığını, bunun bir bakıma iyi olduğunu, teknoparkta hiçbir faaliyet yapmadan  oda kiralayıp muafiyetten yararlanmanın önüne geçildiğini kaydetti.

Gümrük muafiyetinin kaldırılmasının da kendilerini etkilediğini söyleyen Çelebi, prototip üretimi için ithal ettikleri cihazlardan muafiyetin kaldırılmasının  üzerlerinde  yük oluşturduğunu anlattı.

Teknopark’ın şu andaki binasının küçük olduğunu  daha büyük binaya ihtiyaç olduğunu kaydeden Çelebi “Biraz daha geniş alan  olsaydı daha başka şirketler de gelecekti. Ben şu anda burada robotik şirket olarak yalnız olmak istemiyorum. Birilerinin daha olmasını istiyorum. Ortak çalışma projelerde  önemlidir projelere fon sağlayanlar daha ılımlıdır. Şirket sayısı arttıkça kalkınma daha hızlı olur” dedi.

YAZILIMIN ÖNEMİ VE ÜLKEYE KATKISI

Kullandıkları yazılımların robotik sistemlere  özel yazılımlar olduğunu ve bu konuda akademik çalışmalar dışında  kendilerinden başka piyasaya insan yetiştiren olmadığını söyleyen Çelebi bu konuya ülke öğrencilerinden daha çok yabancıların merak saldığını anlattı.

“Yabancı çocuklar bu konuları araştırıyorlar, farkındalar.  Robot İşletim Sistemi (ROS) konusunda herhangi bir eğitim yok.  Ülkemizin çocukları bu öğreneceklerinin kendilerine neler sağlayacağının farkında değiller. Pandeminin de etkisiyle  robotik sistemlere ilgi ve ihtiyaç da arttı.” dedi.

PROJELERİ

Çelebi, yerli piyasaya robotik alanda özel çalışma  yapmadıklarını sadece  endüstriyel alanda sanayiye ozonlu  meyve sebze yıkama makinesi yaptıklarını, ozonlamanın bütün mikroplardan bakterilerden arındırdığını, sebze ve meyveyi kurutarak temizlenmiş olarak  geri verdiğini bunun kendileri için kar amacı gütmeyen bir çalışma olduğunu, bu tür aletlerin ülkede üretilebileceğini göstermek istediklerini kaydetti.

Projenin içinde olan yapay zeka kontrollü, akıllı elektronik sistemli  özelliklere  sahip akıllı soğuk odalar da yaptıklarını söyleyen Çelebi, robotik alanda ise Türkiye’den gelen istekler üzerine çalıştıklarını kaydetti.

İç piyasaya yaptığı projeyle ilgili olarak  Çelebi, “Ben bu ülkede istenirse her şeyin yapabileceğini göstermek için bunu yaptım. Kar amacı gütmedim hatta zarar ettim bile diyebilirim”  dedi.

YERLİ ÜRETİMİN ÖNEMİ”

Çelebi üretimin önemini su sözlerle açıkladı:

Sürekli bir şeyleri hazır alalım istiyoruz bir şey üretmiyoruz. Sürekli paramız dışarı gidiyor. Halbuki bu tür projeler desteklenirse para içeride kalacak.  Bu makine dışarıdan satın alınmış olsaydı iki kat daha fazla para ödenecekti. Vergi konusunda devletin de katkısı olursa bu konular çözülür”

KKTC İDEALBİR YER

Çelebi, KKTC’nin prototip üretmek için ideal bir yer olduğunu, trafik ve ulaşımın rahat olduğunu, temiz bir havaya sahip olunduğunu, birçok deneme ve testlerin çok rahatlıkla yapılabileceğini belirtti.

TEMİZLİK ROBOTUNUN ÖZELLİKLERİ

Yaklaşık 3 ay sonra denemelerine başlanacak olan endüstriyel temizlik robotu ile ilgili bilgi veren Çelebi, robotun, sadece temizlik yapmadığını,  ultraviyole ışınlarla etrafta hijyen ve dezenfeksiyon sağladığını aynı zamanda yerleri de temizleyebildiğini ifade etti.

Çelebi, temizlik robotunun üretimiyle ilgili şu bilgileri de  paylaştı:

“Temizlik robotu üniteleri Türkiye’de basılıyor. Bütün mekanik sistemleri bizim yaptığımız yazılımlar ve devreler kontrol edecek.   Tanınmama durumundan dolayı  bizim bunu Türkiye’deki bir şirketle yapmamız gerekirdi, benim de ortağı olduğum Ankara şirketiyle  birlikte yapıyoruz. Mekanik dizaynı ve bütün etrafının dizaynını (gövdenin giydirilmesi)  onlar yapıyor ancak bütün elektronik ve yazılımını biz yapıyoruz.

Biz bunu direkt buradan satamayacağımız  için mekanik kısım orda üretilecek. Bizim yaptığımız kartlar elektronik sistemler yazılım sistemlere monte edilecek ve seri üretime geçilecek.

Endüstriyel temizlik robotu, geniş alan temizlik ve zemin bakım robotu sadece temizlik yapmıyor. Üzerindeki kameralarla yerin yapısını inceleyerek zemin raporu veriyor, çatlakları tespit edebiliyor.

100 bin metre kare haritalama kapasitesi var 6-7 katlı hastanenin her katını aklında tutabiliyor. Çok  gelişmiş teknolojiler var, asansörü çağırıp bir kattan diğerine geçebiliyor. Aynı hastanede  birden fazla aynı robottan varsa kendi aralarında iş bölümü de yapıyorlar. Üretime girdiğinde Avrupa’daki satış fiyatı 22 bin Euro  olacak. Birtakım  imtiyazlar sağlanırsa yurt dışında da üretimi düşünülebilir.”

Temizlik  robotları konusunda 15 yıldan fazla çalıştığını, araştırdığını piyasadaki  ürünlerin artı ve eksilerini de çok iyi bildiklerini otonom bir robot yapmanın zor bir iş olduğunu bilgi ve tecrübe gerektirdiğini söyleyen Çelebi, “ Bu robot dolaşıp haritayı da kendisi yapıyor. Şuraya git dediğinizde en kısa yoldan nasıl gideceğini de bilir.” dedi.

“ÜLKE İÇİN ÖNEMLİ”

Bu projenin  başarılı ve ülke için çok önemli bir proje olacağını düşündüğünü belirten Çelebi, “Ülkede bu tür projelerin yapılabileceğinin gösterilmesi çok önemli. Burada tam otonom bir robot üretildiğini düşünün ve bunun Türkiye  vasıtasıyla ihraç kanalı açılırsa ülkeye getirisini düşünün. Ben gurur duyuyorum.” dedi.

Geliştirdikleri robotun katma değeri yüksek ürünler olduğuna dikkati çeken Çelebi, “Bunu 8 bin Euro’ya üretip 22 bin Euro’ya sattığınızı düşünün. Bunun ülkede üretilip satıldığını düşünün. Bu robotun Avrupa’daki muadillerinin fiyatı 60 bin Euro…” şeklinde konuştu.

DİĞER PROJELERİ

Çelebi, Cyprus Robotics 2 yıllık bir şirket olmasına  rağmen sadece 2’si  Türk, 8 kişilik ekibiyle adeta “arı” gibi çalışıyor.

Bugüne kadar 3 projenin prototipini hazırlayarak telsim eden Çelebi, 7 projeyi de eş zamanlı olarak sürdürüyor

Projeleri arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi için hazırlanmış, kanalizasyon içerisindeki yağmur suyu seviyesini anlık ölçüp online olarak  erken uyarı sistemine ulaştırarak aksiyon alınmasını sağlayan  cihaz da var.

Bir başka proje olan akıllı su altı kamerası prototipi, içinde pusulası  da olan, derinlik ölçme de dahil olmak  üzere su altı çekimi yapıyor ve suyun altında gördüğü her nesne ve canlıyı tanımlayabiliyor.  Gece çalışan  farklı versiyonu da var. Denemesi yapıldıktan sonra sipariş üzerine 15 tane üretilecek.  Proje karar vericilere destek sağlamak amacıyla üretildi.

“Dolphin” projesi ise  su üstü insansız otonom aracı. Müşterisi Türkiye’den olan Dolphin  su üstünde belirlenen bir alanı analiz ediyor, görüntü alabiliyor, sıcaklık ve  deniz kirliliği ölçümleri yapabiliyor. Üzerindeki çeşitli sensörlerle bilimsel ya da akademik raporlar için veri üretebiliyor. Bütün verileri  anında karaya aktarıyor. Kontrol mekanizması robotik sistem tarafından yönetiliyor.

Üzerindeki güneş paneliyle kendi kendini şarj edebiliyor. 3. versiyonu deneme için denize açılacak. Suyun içindeki nitrat ve ph gibi birkaç kimyasalın  denizdeki  ölçümlerini yapacak.  Bu proje balık çiftliklerinin olduğu bölgelerde büyük önem taşıyor.

Reklam ve bilgilendirme makinesi prototipi tamamıyla  Kıbrıs’ta üretildi sadece monitörü yurt dışından.  Uzaktan  programlanabiliyor. Bu elektronik bilboard aynı zamanda bilgilendirme için kullanılabiliyor. Kullanım alanları, AVM’ler, okullar, hastaneler, havaalanları. Farklı iş modelleri için de uyarlanabiliyor.

Bir başka proje ise tarım robotu. Bu robot tarım alanında ekili olan bitkileri inceleyip hastalıklarını tespit edecek. Buna göre ilaçlama yapabilecek. Modern tarım yapan yerlerde kullanılıyor. Tarımda  daha verimli ürün alınmasına olanak sağlayacak. Bu  makine yanı zamanda ekim yapabilme özelliğine de sahip.

Bir başka proje ise Türkiye’den sipariş üzerine geliştirilen  güvenlik robotu.  Kamera ve sensörlerle petrol rafinerisi gibi  üretim tesislerinde  toksik  madde, gaz kaçağı gibi durumları tespit ediyor.

Yine alanında başarılı yazılımcılardan Kıbrıslı Türk Ahmet Bilgen ile kurdukları Caretta Robotics şirketi altında geliştirdikleri “Orca” isimli su altı robotu çalışmaları hakkında da bilgi veren Çelebi,  çalışmanın iyi gittiğini  ikinci aşama olan otonom fazlarında (kendi kendine hareket edebilme objeleri tanıma, verilen görevleri yerine getirebilme aşamasında)  olduklarını  bu projenin de  ileri teknoloji içeren katma değeri yüksek bir proje olduğunu ifade etti.

Caretta Robotics’i  start-up şirketi (bir ürün üzerine fokuslanıp, geliştirip ürünle birlikte şirketin değerlendirilip satılması)  olarak kurduklarını,  projede planladıklarının  önünde gittiklerini,  şubat ayında otonom testlerini bitirmiş olacaklarını  kaydeden Çelebi, sene başında başladıkları  çalışmanın 1 yılda biteceğini vurguladı.

GENÇLERE ÖNERİLERİ

Gençlere eğitimle ilgili  önerilerde bulunan Çelebi, “Şunu öncelikle söylemek isterim okudukları bölüm neyse ilgi gösterip öğrenmeye çalışsınlar hata yapmaktan korkmasınlar. Bizim çocuklarımızın en büyük handikaplarından  biri en küçük bir hatada vazgeçmek. Hata bu işin doğasıdır hata yaparak öğreniriz. Her hata daha iyiyi yapabilmek için bize tecrübe oluyor.” dedi.

Kendisinin robotik alanda eğitim kurslarını mümkün olduğunca çoğaltma  ve çocukları bu konuların içerisine çekebilmeye gayret  ettiğini belirten Çelebi, ailelere  bu konuda çok büyük görev düştüğünü vurguladı.

Çelebi, “Bizim çocukların ilgi alanları genellikle aileden geçen şeyler; futbol av, mangal. Bir ailenin içerisindeki yapı ilgi alanları otomatik olarak çocuklara da geçer. Bir şeyler yapmak istiyorlarsa kendi alanlarına odaklanmak zorundalar.  Öğretirseniz çocuklar öğrenir, bizim çocuklardan bir şey olmaz denmemeli olur.” Şeklinde konuştu.

“İNSANIMIZ ÖZÜNDE ZEKİ”

Kıbrıs Türkü’nün  özünde zeki olduğunu ve isterse başarabileceğini  kaydeden Çelebi, şöyle devam etti:

“Üniversiteyi bitiriyorsun ama üretmekle ilgili bir şey olmak istemiyorsun, memur olmak istiyorsun. Bu demek ki sana aşılanmamış geçtiğin yolda bir sıkıntı var. Mevcut eğitim sistemi günümüze uyarlanmalı. 1980’lerdeki elektronik sistemlerle 2020 deki sistemler aynı değil. Eğitim sisteminde pratik eğitim bir yere  konmalı. Gerekliliğin farkına varılmalı. Özellikle mühendis için konuşuyorum bir çocuğu dört sene boyunca kitaptan okutmakla bir şey katmıyorsun “

HEDEFLERİ

Hedeflerini  sorunca “Kıbrıs şartlarında hedef yok” diyerek gülümseyen Çelebi,  bu işe en  az 15 yıl daha devam etmek istediğini, mutlaka daha güzel projelerin çıkacağını,  ancak hedeflerini daraltmak istediğini kaydetti.

15 yıl  sonra şirketi kime devredeceği kaygısı yaşadığını, şirkette şu anda  8 elemandan sadece ikisinin Kıbrıslı olduğunu kaydeden Çelebi “Özellikle çocuklar konusunda faaliyetlerimi sürdüreceğim çok isteğim var. Çünkü biri yetişmiyor bunun sonu ne olacak. Bu şirketi 15 sene sonra  kime bırakacağız?” sorusunu yöneltti..

Robotik sistemler üreten, akıllı sistemler üreten  bir şirket olarak hedeflerinin katma değeri sistemler üreterek ülke ekonomisine de katkıda bulunmak ve bununla birlikte ülkenin gençlerini sektöre ilgilerini artırmak olduğunu söyleyen Çelebi, eğitim faaliyetlerinin   ana hedeflerinden olduğunu bir sürü yere ücretsiz eğitim verdiklerini söyledi.

Çelebi, “Üretim yapamıyoruz diye bir şey yok. Yapabiliriz. Üretim yapmak  aslında zor bir şey değil.  Kalifiye  insan bilgi ve  finansman ile bu mümkün” dedi.