“Cenevre’nin gündemi tarafların Kıbrıs konusunda kalıcı bir çözüme varılmasına ilişkin olarak bir zemin bulunup bulunmamasını görmek diye  BM’nin Cenevre Merkezi açıkladı. Bence burada belirgin olan mesele şu; biz orada ne buluruz, ne yaparız, ortama bir bakalım diye değil ne elde etmek istediğimizi ve temel siyasetimizin, argümanımızın ne olduğunun kararlılığında gidiyoruz. En önemli nokta bu. 60 yıldır ortak bir devlet üzerine ömürler, nesiller geçiyor. Ve bundan tek mağdur olan taraf Kıbrıs Türk Halkıdır. Kıbrıs Türk toplumudur… Burada doğru olan, yürütülebilir olacak olan ve bizim menfaatlerimizi koruyabilecek tek çözüm iki devletli olacak bir çözüme ulaşmak."

Haftasonu gerçekleşen Cenevre toplantısına destek etkinliği ile ilgili bir soruya ise Sunat Atun, “Vatandaşlar demokratik hakkını kullandı. Ama gönül neyi isterdi. Tüm halkın kendi liderinin en azından liderinin pozisyonunu bozmayacak bir noktada olması gerektiği idi. Çünkü Cenevre’ye Güney Kıbrıs Lideri tam bir toplumsal destek bütünlüğü içerisinde gidiyor. Ama biz bir kanadımız bir tarafımız eğik bir şekilde gidiyoruz.Bu bence olmamalıydı. Çünkü zaten çözüm istemeyen bir lider görüşmelere en baştan gitmeyi reddeder. Ama biz ne diyoruz; madem bir sorun var bu sorunu çözelim. Ama 60 yıldır denenen bugüne kadar sonuç veremediğine göre ve bunu da küçük rötuşlar yaparak elde edemeyeceğimize göre o zaman yeni birmodel ortaya koymak gerekiyor. Yeni modeli görüşmek gerekiyor. O da fiili durumdur. Fiili durumda iki devlet vardır. İki devletin birlikte ne yapabileceğini ortaya koyalım" yanıtını verdi.