Yeni Bakış'tan Özlem Çimendal'ın haberine göre, KKTC eğitim hayatı ile ilgili açıklamalarda bulunan eğitim sendikaları ve eğitim bilimciler, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerek, eğitimde ciddi ve kalıcı uzun vadeli planlamalara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Eğitimin özele kayması, kadro sorunları, okulların fiziki altyapısı konusuna da değinen eğitim çevreleri, ülkeyi günden güne sarmalına alan ve kullanım yaşı düşen uyuşturucu ile de ilgili eğitim kanadının önemine işaret ettiler. 

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil: Türkiye eğitime taahhüt ettiği parayı kesti

Geçen yıldan bu yana eğitim alanında somut bir farklılık görmediklerini dile getiren Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil, “Eğitim Bakanlığı şu ana kadar kalıcı bir yatırım yapmadı. Girne’nin okul ihtiyacı var ancak, henüz bir girişim yok” dedi. 

“Yerel kaynaklar devreye girdi”

Türkiye Cumhuriyeti’nin Eğitim Bakanlığı’na okulların altyapısı ile ilgili taahhüt ettiği parayı kestiğini belirten Elcil şöyle konuştu: “Dolayısı ile yerel kaynaklarla okulun yapılması için bir çalışma var ve başlamış bir okul inşaatı yoktur. Girne’de henüz okul ile ilgili hazırlık var ancak inşaat yok.”

“Yeni öğretim yılı idareten açılacak”

Eğitimde artan öğrenci sayısı da dikkate alındığında mevcut durumda yeni öğretim yılının idareten açılacağı görüşünü de dile getiren Elcil, okul ve öğretmen eksiğinin sürdüğünü söyledi. Elcil, 37 kişilik sınıflarda eğitim yapılmaya devam edildiğini ifade etti. Yeni eğitim yılı başında yine okul ihtiyacının baş göstereceğini dile getirdi. 

"123 öğretmen eksiği var, bakanlık 100 kadro açtı"

Öğretmen eksikliği ile ilgili de açıklamalarda bulunan Elcil, ilköğretimde şu an itibarı ile emeklilik ve ihtiyaç kapsamında 50 öğretmen ihtiyacının söz konusu olduğunu kaydetti. Ortaöğretimde de 123 civarında olan öğretmen eksikliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Elcil, Maliye Bakanlığı’nın ise tüm ihtiyaçlara rağmen 100 öğretmen istihdamı kadrosu verdiğini söyledi. Elcil, “Toplamda baktığımız zaman 73 civarında ek kadroya ihtiyacımız var. Maliye ve Eğitim Bakanlığı bu konuyu görüşüyor. Çünkü Türkiye istihdam oranlarını kısıtladı. Amaç da buradan öğretmen alınmasın, Türkiye’den öğretmen buraya kanalize edilsin şeklindedir. Bizim öğretmenlerimiz işsiz dururken Türkiye’den öğretmen getirme anlayışı söz konusudur” dedi.  

“Okullarda gettolaşma var”

Eğitimin özelleşmesi ve özele kayması konusunun abartıldığı görüşünü de dile getiren Elcil, özele kaymanın yoğun olmadığını söyledi. Elcil, dövizin yükselişinin de bunu artık mümkün kılmadığı gerçeğinin de göz önünde bulundurulduğunda bunun dillendirildiği kadar yüksek bir oranda olmadığının görüldüğüne dikkat çekti. Elcil, okullarda gettolaşmaların da baş gösterdiğine işaret ederek, üzücü de olsa yerli halkın yabancı işgücü ve yabancı nüfusun çocukları ile kendi çocuklarını aynı okula göndermeme yönünde bir eğilim olduğuna değindi. 

"İlkokulda madde kullanımı öğretmeni açığa aldırttı"

Kullanım yaşı oldukça düşen uyuşturucu ile mücadele noktasında eğitim ayağının önemine de dikkat çeken Elcil, sadece öğrenciler değil aynı sorunun öğretmenler açısından da söz konusu olduğunu ifade etti. İlkokulda uyuşturucu kullanan bir öğretmenin açığa alındığı ve hakkında işlem başlatıldığı bilgisini de veren Elcil, okullarda madde kullanımı ile ilgili farkındalıkların artırılması noktasında ciddi çalışmalara ihtiyaç olduğuna işaret etti. 

“Uyuşturucu kullanımının önü alınmıyor, göz yumuluyor”

Sürekli artışının söz konusu olduğu uyuşturucu kullanımının küçücük adada önünün alınamamasını da eleştiren Elcil, “Göstergeler bize gösteriyor ki yetkili makamlar da buna göz yumuyor. Bunu kimin yaptığı, kimin kullandığı her şey biliniyor ancak üzerine gidilmiyor, olayların üzeri örtülüyor. Bilinçli şekilde yapıldığını düşünüyorum. Polis ve yasaların etkin şekilde işletilmesi gerekiyor” dedi. 

“Çocukları, gençleri madde kullanımına iten nedenler farklı alanlarla ve aktivitelerle ortadan kaldırılmalı”

Uyuşturucu kullanımıyla ilgili “Eğitim bacağı ve farkındalık ile ilgili birtakım çalışmaların başlaması gerekmektedir” diyen Elcil, çocukların ve gençlerin madde kullanımına yöneleceği psikolojik veya sosyolojik sorunları, farklı etkinlik ve aktivitelerle okullarda gençlik kamplarında yok edilmesinin amaçlanması gerektiğini de savundu. Eğitimin sadece salt bilgi ile değil, çeşitli sosyal aktivitelerle de desteklenerek gençleri daha donanımlı ve enerjilerini daha yararlı farklı alanlara doğru şekilde kanalize ederek hayata hazırlamanın da madde bağımlılığı ile farklı bir mücadele şekli olduğu konusuna vurgu yaptı. 

Eğitim Uzmanı Salih Sarpten: Kamu okulları özel okullardan daha başarılı

Koalisyon hükümeti ile birlikte eğitimde zihniyet değişiminin gerçekleştiğini ifade eden Eğitim Uzmanı Salih Sarpten, bugün gözle görülür bir değişim olmasa dahi uzun vadede hayata olumlu yansıyacak eğitim anlayışının temellerinin atıldığını söyledi. 

“KKTC eğitim sisteminin en önemli sorunu plansızlık”

KKTC eğitim sisteminin en önemli sorunlarının başında plansızlık geldiğini söyleyen Sarpten, “Uzun süredir plansızlık hakim bu sitemde. Eğitimdeki sorunların sıkıntıların açmazların en önemli nedeni de budur. Okullardaki öğrenci fazlalığı, okul eksiliği, öğretmen azlığının altında yatan her şey plansızlık. Yeni hükümetle birlikte gerçek anlamda eğitimde gözle görülür bir değişiklik yaşandığını söyleyemesek de zihniyet ve eğitimde planlılık adına ciddi bir değişimin olduğunu da açık yüreklilikle söylememiz lazım. Geçmişte palyatif günü kurtarma adına atılan adımlar yerine, planlı, uzun vadeli, eğitim bilimini benimsemiş ve siyasetten nispeten arınmış bir yaklaşım görüyoruz, bu da önemli bir husustur” dedi.

“Birçok sınavda kamu okullarının özel okullara kıyasla daha üstün başarı oranı var”

Eğitim özel ve kamu bağlamında değerlendirildiğinde özel okulların iyi okullar, kamu okullarının kötü okullar olduğu yanlış algısının söz konusu olduğuna dikkat çeken Sarpten, “Bu son derece yanlış bir algıdır. Yapılan araştırmaların sonuçları var. Ne özel okullar bahsedildiği kadar iyi değil, ne da kamu kötü değil. Birçok sınavda kamu okullarının özel okullara kıyasla daha üstün başarı oranı var. İngilizce alanında ise özel okullar kamu okullarına göre daha iyi bir duruma sahip, bu gerçeği de göz ardı etmeyelim” şeklinde konuştu. 

"Özeldeki tam gün eğitim çalışan ailelerin tercihi"

Özel okulların tercih nedenleri arasında özellikle çalışan ailelerin çocuklarının tam gün eğitim alarak, ulaşım yemek gibi konularda daha avantajlı olmasının da geldiğini altını çizen Sarpten, özele kaymanın bir nedeninin de çalışan ailelerin bunları ön planda tutması olduğunu söyledi. 

“Uyuşturucu ile tanışma yaşı ortaokul hatta ilkokul düzeyine indi”

Okullarda da ciddi bir sorun haline gelen uyuşturucu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Sarpten, “Ne yazık ki ülkemizde yapılan birçok açıklama, uyuşturucu ile tanışma yaşının ortaokul hatta ilkokul düzeyine indiğini gösteriyor. Yine bu verileri detaylı şekilde incelediğimizde, uyuşturucu ile çocukların nerede tanıştığına baktığımızda bunun sosyal ortam olduğunu görüyoruz. Eğitim sisteminde çocukların bu maddelerde risk analizi yapabilmeleri, hayır diyebilmeleri becerilerini kazandırmamız gerekiyor, eğitme düşen görev budur. Ancak toplumsal bir seferberlikle hareket etmemiz gerekmektedir. Yerel yönetimler, aileler, okullar, sivil örgütlerin hep birlikte iş birliği içerisinde hareket etmesi gerekiyor madde bağımlılığı ile ilgili” diye konuştu.