Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve beraberindekileri kabul ederek görüştü.

Kıbrıs sorunuyla ilgili bundan sonra herhangi bir süreç olacaksa oyalamaya müsait bir süreç olmayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri raporlarına da geçtiği gibi olası bir sürecin ucu açık olmayan, çözüm odaklı, belli bir zaman içinde sonuçlanacak bir süreç olabileceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, şunları ifade etti:

“Sayın Rum liderin Kıbrıs Rum toplumu adına istediği nedir? Çelişik mesajlarla ortalık bulandırılmıştır. Farklı ortamlarda, farklı kişilerle, farklı şeyler konuşmaktadır. 5’li gayrı resmi platformda gerçekten Kıbrıs Rum toplumu adına ne istediklerini öğrenmek istiyoruz. Bizimle yetkiyi paylaşmıyorlarsa arzu ettikleri nedir? Bütün bunların çok kısa bir sürede aydınlığa kavuşmasını istiyoruz. Müzakere süreci 1974’ten sonra başlamadı 1968’den beri konuşuyoruz. Bütün bu uğraşların belli bir zaman dilimi içinde sonuçlandırılmasını arzu ediyoruz. Bu hem bölge için, hem Türk Yunan dostluğu hem de Türkiye’nin AB ile münasebetleri için, herkesin yararına olur ama bu sadece bize bağlı bir olay değil. Diğer tarafında aynı iyi niyeti, iradeyi ve kararlılığı gösterebilmesi gerekir.”

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı gibi günlerde Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin birlik, beraberlik ve dayanışmasının hem topluma hem de tüm dünyaya doğru ve yerinde bir mesaj olarak iletilmiş olduğunu kaydetti.

Altı çizilmesi gerek iki önemli husus olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı,

“Bunlardan birincisinin haklarımızı koruma kararlılığıdır. Her şart altında bu kararlılık elbette devam edecektir” dedi. Altı çizilmesi gereken ikinci hususun, sadece adada değil; bölgede de dünyada da barış ve istikrar istedikleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, şöyle konuştu: “Bu savaşı yaşayan kuşaklar olarak savaşın ne anlama geldiğini herkesten daha iyi anlayacak noktadayız. Savaşı görenler savaşı istemez barışı ister. Savaşın acılarını daha çok kadın çocuk ve sivil insanlar çeker ama gelin görün ki öyle anlar olur, savaş kaçınılmaz hale gelir. 20 Temmuz 1974, o tarihlerden biridir. Eğer 20 Temmuz Barış Harekâtı olmasaydı bu ada bir Yunan adasına dönüşecekti. Nikos Sampson, 15 Temmuz akşamından itibaren Yunan marşları eşliğinde bu adanın Yunanistan’a bağlanmakta olduğunu kendi taraftarlarına müjdelemekteydi. İyi ki yanı başımızda Türkiye vardı ve bizim için hiç kabul edilemez bu olay gerçekleşmedi”

20 Temmuz 1974’ün üzerinden 45 yıl geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Gönül arzu ederdi ve mantık da onu emrederdi ki bu 45 yıl içerisinde bir siyasi çözüme bu adayı bağlayabilelim” diye konuştu.
İki kesimliliği, güvenlik endişelerini karşılayacak bir formül istenirse hala bulunabileceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun temel gerekliliğinin, Rum tarafınca Kıbrıs Türk halkının kendileri gibi bu adada var olma hakkı olduğunun kabul edilmesi olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, şöyle devam etti: “İşin özü siyasi eşitlik ve bu adanın mukadderatında, kararlarında Kıbrıslı Türklerin eşit söz sahipliğidir. Bunun yanında yetkiyi, gücü paylaşırken zenginliği de adil ölçüler içinde paylaşabilmedir. Maalesef bugüne kadar ne yetkiyi gücü bizimle paylaşabildiler, ne de deniz altında var olduğu düşünülen zenginliği pay edebilme iradesini ortaya koyabiliyorlar”.

Çözüm çabaları sürerken KKTC’nin reformlarını yapıp, gelişimini çok daha hızlı bir şekilde devam etmesi gerektiğini, bunun çözümü de doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın hükümetle yapacağı çalışmaların olumlu sonuç vermesini ve Kıbrıs Türk halkını daha iyiye götürecek gelişmelerin olmasını diledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da konuşmasında Kıbrıs sorunun çözümüyle ilgili TC ve KKTC’nin ortaya koyduğu yapıcı tutuma rağmen sorunun çözülemediğini ifade etti.
Kıbrıs sorunuyla ilgili oyalamalarla daha fazla vakit geçirilemeyeceğini kaydeden Oktay, “Fazla sabrımız kalmadığını buradan bu vesile ile tüm dünya ve paydaşlara iletmek istiyorum. Oyalamalarla daha fazla vakit geçiremeyiz. Bu tür oyalamalar bizi hiçbir yere götüremez. Öncesinde bir ortak vizyonun birliğinin oluşması önemlidir” diye konuştu.
Görüşmelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi gibi beklentiler olduğunu söyleyen Oktay, bu beklentinin kabul edilemeyeceğinin defalarca ifade edildiğini kaydetti.

Tarafların 5li gayrı resmi görüşme teklifinin KKTC ve TC’nin son derece yapıcı tavrıyla ilgili olduğunu söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Bunlar son derece ciddi fırsatlardır. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve ilgili tarafların bu fırsatı son derece ciddiyetle değerlendirmesi gerekmektedir. Bu fırsatlar her zaman masada olmayabilir” dedi. Siyasi çözümlere her zaman açık olduklarını da belirten Oktay, “Arzu ediyoruz ki sorunlar bir an önce çözülsün, her iki halkın barış ve refah içinde yaşayacağı bir çözüme ulaşılsın” dedi.