UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Ana Muhalefet Partisi Başkanı olarak 7 Ocak seçimlerinin ardından ilk kez sessizliğini bozdu ve Kıbrıs Genç TV Program Yapımcısı ve Kıbrıs Postası Yazarı Gökhan Altıner’e konuştu.

Hükümetin oluşumunu eleştiren UBP Genel BaşkanıÖzgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da dahil olduğu bir beşli koalisyon ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Halk tarafından muhalefet görevi verilen tüm partilerin yapılan oyunla iktidarda olduğunu belirtenÖzgürgün, UBP’nin CTP ile HP’nin toplamı kadar vekil çıkardığını hatırlattı.

Hakkındaki iddialarla ilgili dokunulmazlığının kaldırılması çabalarının bulunduğunu işittiğini ifade eden UBP Genel Başkanı Özgürgün sert konuştu ve halktan yetki alamayan dört partinin birleşerek kendilerini güçlü sandıklarını ve UBP Genel Bakanına saldırarak yenilgilerini örtmeye çalıştıklarını söyleyerek, halk nazarında itibar görmediği aşikâr olan iftiralarla UBP’yi ve Genel Başkanını yıpratamayacaklarını söyledi. Özgürgün ayrıca, UBP içinde buna çanak tutanlar olduğunun da farkında olduğunu ifade etti. 

Yaklaşan Ulusal Birlik Partisi Kurultayı ile ilgili de konuşan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, “İster 7 aday olsun ister 17 aday olsun. Yarışır kazanırım” ifadelerini kullandı ve dileyenin aday olabileceğini, buna asla itiraz etmeyeceğini ancak kurultay sonrası partinin bütünlüğünü ve disiplinini bozanların gözünün yaşına bakmayacağını vurguladı.

Koalisyon görüşmeleri sırasında DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’a Cumhurbaşkanı adaylığı teklif etmediğini sözlerine ekleyen UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, “3-4  tane parti, Cumhurbaşkanını da yanına alarak her şeyi  idare edebileceklerini sanıyorlar. Yargıyı, savcıyı, polisi tehdit ederek ülkenin en büyük en güçlü en köklü partisinin, çok ciddi oy alan bir parti başkanını yargılayacaklarını ya da dokunulmazlığını kaldıracaklarını sanıyorlar. Ben bunlarla uğraşanlarla sonuna kadar savaşacağım, bunu iyi bilsinler” diye konuştu.

ÖZGÜRGÜN:“UBP VE DİĞERLERİ VAR. CUMHURBAŞKANI DAHİL BEŞLİ KOALİSYON VAR KARŞIMIZDA”

“Seçimlerin ardından aslında ilk defa böyle bir söyleşide halkın karşısına çıkıyorum; bu hükümet kurulduğunda da o günlerde söyledik söyleyeceğimizi. Parlamenter sistemdeyiz ve bu sisteme göre halkın yüzde 36 oyunu almış bir partinin aslında halk tarafından hükümet olarak seçildiğini bir daha ifade etmek lazım. Halk bizi seçmiştir, bu görevi bize vermiştir. Ancak gelin görün ki halk tarafından muhalefete düşürülen dört parti halka rağmen bir hükümet kurmuştur. Bu büyük bir operasyon ve ne yazık ki bu operasyonun içinde Cumhurbaşkanı da var. Ben bunu söylediğimde kendisi çok kızıyor, sürekli bana saldırıyor, hatta bu hükümetin kurulma sebebi Sayın Özgürgün’dür diyecek kadar ileri gitmiştir. Ben gurur duyuyorum tabii bundan, Cumhurbaşkanı dahil beşi birden, tabii Cumhurbaşkanının bu uğraşları neticesinde de, yalnız dörtlü parti değil beşli bir koalisyon olduğunu söylemiştim. Yalan da değil zaman beni haklı çıkarmıştır. Yalnız UBP aleyhine bu yapılan ilk değil ki 1990 yılında da yapıldı aynı şeyler, o zaman birleşerek seçimi girmişti diğer partiler şimdi seçimden sonra birleşti diğer herkes. Yalnız yeri gelmişken bunu bir daha söylemek lazım, UBP hep en büyük parti olmuş diğer partiler de hep diğerleri olmuştur. Yani UBP ve diğer partiler diye yerleşmiştir bu algı artık. Ben bundan dolayı gurur duyuyorum tabii. Onlar hep diğerleri olarak da kalacaktır. Dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var ki, UBP’nin çıkardığı milletvekili sayısı CTP ile HP’nin toplamı olmuştur, diğer partiler de üçer vekil çıkarmıştır”.

“SEN KİMSİN DE DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRACAKSIN, BENİ YARGILAYACAKSIN...HALKIN TAKDİRİ ORADA”

“Seçimlerden önce hem UBP hem şahsım ağır saldırılar almıştır, buna rağmen halkımız bizi açık ara ülkenin en büyük partisi olarak seçmiştir. Bu başarının ardından saldırılar devam etmiştir, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın saldırıları da buna dahil. Ama bu yenilgilerinin üstünü örtmeye yetecek mi, cebinde istifası olanlar, başbakan ya da bakan oldu diye bunu geciktirebilecekler mi?  Budur mesele. Bunu geciktiremeyecekler, çünkü gerçekten yeniktirler ama UBP Genel Başkanına ve UBP’ye hâlâsaldırmaya devam ediyorlar; “ Ben yenildim, buna rağmen hükümeti de kurdum, hiç olmazsa susayım yüzümde kızarmasın” demek yok, bir de çok büyük yetki almış gibi UBP Genel Başkanını yargılayacak, mahkemeye verecek, dokunulmazlığını kaldıracak; peki sen kimsin? Siz kimsiniz, siz halktan hiçbir itibar görmeyen insanlar topluluğusunuz ve hepsi birleştiler diye çok güçlü olduklarını sanıyorlar aslında. Hani olur ya mahallede küçük çocuklar mahallenin abisine karşı birleşirler ve çok güçlü olduklarını sanırlar ama mahallenin abisi abidir ve küçük çocuklar sadece moral depolar böyle yaptıklarında, o kadar. UBP, halkın büyük desteğini almasına karşın yalnız kalmıştır, bu doğru ama siz birleştiniz diye sanki büyük bir yetki almış gibi bu kadar büyük iftiraları, halkın kabul etmediği ve halk nazarında itibar görmemiş iftiraları hukuk profesörü kesilerek her konuda her şeyi bilen insanlar imajında bir şey yapmaya çalışarak kimseye bir şey kazandırmıyorsunuz, bir tek şey önemlidir o da halkın takdiri. Kimse unutmasın;ben UBP’yi 14 milletvekilinden aldım 21 vekile çıkardım.  14 vekilde kalsaydım istifa edecektim, bunu 2013 yılından beri söylüyorum, eğer partinin oyunu artıramazsam birinci parti yapamazsam istifa edeceğim. Ama öyle olmadı başarım ortada”.

“MAALESEF UBP İÇİNDE DE BUNA ÇANAK TUTANLAR VAR”

“Maalesef bizim içimizde de parti içinde de buna çanak  tutanlar olduğunu biliyorum, bunu görüyorum. Başarıyı alıp yalnızca parti dışına koymamak lazım, içine de bakmak lazım. UBP büyük bir partidir, her partide bu tür şeyler var ama buna rağmen, bu partinin vekil sayısı 14’den 21’e geldi. Bu önemli başarıya baktığınızda hiç yoktan şu kadarcık takdir almak da UBP Genel Başkanının hakkıyken saldırılar daha da arttı. Yalnız tüm bunlar  beni güçlendirir, yıldırmaz onu da söyleyeyim. Çünkü halkın takdiri var orda, halk tüm söylentilere rağmen desteğini bize vermiştir. Tabii olayın siyasi boyutu da önemli. Bu saldırıları yapan bir gazete var, olayın boyutu Rum tarafına dayanıyor. Elam beni dört kez tehdit etmiştir mesela, ben Elamdan korkmadım bunlardan mı korkacağım. Nelerin nereye bağlantılı olduğuna dikkat etmek lazım. Söz konusu gazetenin nerelere bağlantılı olduğunu halk çok iyi biliyor. Ben kaybettiğim gün vazgeçerim ama kendini tek başına iktidar gören ya da birinci parti gören partiler ikinci ya da üçüncü sırada çıkıyorlarsa istifa etmesi gerekenler onlardır, ben değilim. Ben bu partilere iki katı fark atmışsam ben hiçbir şeyden korkmam çünkü arkamda halkın gücü var. Partisinin oyunu düşürenler kurultaya gitmesi lazım bir an önce”.

“BEN ALTI ADAYLA YARIŞIP KAZANDIM YİNE KAZANIRIM”…”DİSİPLİNİ SAĞLAMAK İÇİN GEREĞİNİ YAPARIM...KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAM"

“Ekim ayı bilemediniz Kasım ayında kurultayımız yapılacak. Ben altı adayla yarıştım, bir de ben yedi aday. Üstelik beşi bakanlık yapmış vekillik yapmış arkadaşlardı ama ben kazandım. Kaldı ki o zamanlar CTP ile henüz hükümet kurmuştuk. Hatta o zamanlar hükümette görev de almamıştım, önümde kurultay vardı. Koltuk meraklısı olmadığımın en bariz göstergelerinden biri de budur. Kaldı ki bir UBP genel başkanı asla başbakan yardımcısı olmaz. 2006 yılında da genel başkanlığı bırakmıştım bir çırpıda; bu koltuk meraklısı olmadığımı gösterir. O zamanlarda siyasi hayatı bitmiştir denilmişti benim için görüyorsunuz bugün geldiğim noktayı. UBP’de altı adaylı seçim yaşamış bir genel başkan olarak, bin delege yerine 12500 üyenin karşısına çıkacak kadar cesur bir genel başkan olarak, açık risk almış bir genel başkan olarak bu saatten sonra da hiçbir çekincem yoktur. 7 aday olur 17 aday olur 27 aday olur hiç aday olmaz; hiç beni bağlamaz inanın aday olurum ve kazanırım. Bakınız ben o altı adaydan ikisini kabineye koydum,imkan olsaydı bir üçüncüsünü de kabineye kordum. Demokrasi anlayışım budur. Yani niye aday oldun demem kimseye ama seçimden sonra da partinin birlik, bütünlüğünü bozan, disiplinini bozan biri varsa o zaman tedbiri alırım, hiç gözünün yaşına bakmam dedim. Sonrasında içlerinden bakan da yaptım bazı arkadaşları. Aynı şartlar yine geçerlidir.Parti disiplinini sağlamak için ne gerekiyorsa yaparım. Parti tüzüğünü çiğneyen kim olursa gereğini kesinlikle yaparım”.

 “DENKTAŞ’A ASLA CUMHURBAŞKANLIĞI TEKLİF ETMEDİM”

“Bir kere ben daha önce de açıkladım. Hükümet kurma konusunda ben kesinlikle Serdar Denktaş’a seni Cumhurbaşkanı adayı yapacağız demedim, bu konuda şahitler de var. Bunu bir yerlerde söylemiş galiba ama yanlış söyledi ya da kendisi yanlış anladı. Biz ortak aday çıkarabiliriz, yerel seçimlerde ortak aday çıkarabiliriz diye konuştuk ama ben hiçbir şekilde gel seni Cumhurbaşkanı adayı yapalım demedim. Bir koalisyon görüşmesi gerçekleşti, bu görüşmede bakanlıklar konuşuldu yerel seçimlerde işbirliği yapılabileceği konuşuldu ve Cumhurbaşkanlığı konusunda ortak aday çıkarılabileceği konuşuldu. Ben açıkça Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını söyledim. Benim başbakan olarak kalmam lazım çünkü ülkenin ciddi sorunları var, ülkeyi toparlamam lazım dedim.  Ama Serdar beye sen Cumhurbaşkanı adayısın  demedim, çok da netim bu konuda.  Kendisi de Bakanlıkları sordu. Sonrasında kendisi dörtlü koalisyon kurmayı tercih etti zaten biliyorsunuz. Meclis Başkanlığında bile birbirine düştüler.Sayın Angolemli gerçi bunu bizden biliyor ama bunun bizimle bir alakası yok.Anayasaya aykırı olduğunu bile bile bunu denediler. Tufan Erhürman ne olacağını çok iyi bildiği halde bıraktı ve sonunda meclis başkanlığını CTP aldı”.

“YEREL SEÇİMLERDE İTTİFAK YOK AMA BAĞIMSIZLARI DESTEKLEYEBİLİRİZ”

“Yerel seçimler konusunda ise partimiz mevcut başkanların devamından yana bir karar almıştır.Bunun dışında herhangi bir parti ile ittifak yapma durumumuz yoktur.Dörtlü koalisyon var şuan daha doğrusu beşli koalisyon kendi içinde bir ittifak yapacaksa yapar ama biz bazı bağımsız adaylara destek vereceğiz,  bu yönde de bazı düşüncelerimiz var ama ittifak yapacak değiliz bunu net olarak söyleyebilirim”.

“DENKTAŞ, ALKOL ETKİSİ ALTINDAYDI”

“Meclis’te yaşanan ve alkol alındığı söylenen toplantıyı televizyondan izledim. Serdar Bey'in kürsüden yaptığı konuşmayı alkol etkisi altında yaptığı çok bariz belliydi. Bakınız meclis kürsüsünde bir terör örgütünün işaretini yaparak yemin edenler var.  Yani çok kötü ve çok seviyesiz başladı meclis. Türkiye'nin büyükelçisi ilk kez yemin törenine katılmadı. Bir milletvekilinin bir terör örgütüne destek verdiğini ifade ederek gelmedi yemin törenine.

Anayasaya aykırı davranılarak Meclis Başkanlığı makamını koalisyon pazarlığı yapan partiler var. Gelin görün ki bunu uygun bulanlar UBP Genel başkanının dokunulmazlığını kaldırmak istiyorlar, bundan utanmaları lazım hele hele Türkaskerine işgalci diyenler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olmadık karikatür çizenler, Meclis kürsüsünde terör örgütü işareti yapanlar yargılanmıyor ama UBP Genel başkanının yargılanmasını istiyorlar. 20 yıldır siyaset yapıyorum ;

Başbakanlık yaptım,birçok göreve geldim ama benim dokunulmazlığımı kaldırıp beni yargılamak istiyorlar, bana saldırıyorlar.Bugüne kadar çok bir şeyi söylemek istemedim ama bekledim bekledim, ilk kez bu söyleşi de ortaya net bir şey koymak istiyorum; bu iktidar bu ülkeyi çok kötü bir döneme sokacak ve uyarıyorum. Ben bunlarla sonuna kadar uğraşacağım, sonuna kadar savaşacağım, bunu bilsinler.3-4  tane parti , Cumhurbaşkanı’nı da yanına alarak her şeyi  idare edebileceğini sanıyorlar; yargıyı  savcıyı polisi tehdit ederek bu tip utanmazlıkları silebileceğini ve ülkenin en büyük en güçlü en köklü partisi hakkında, çok ciddi oy alan bir parti başkanını yargılayacaklarını, dokunulmazlığını kaldıracaklarını sanıyorlar. Ama bunu iyi bilsinler ki onlarla sonuna kadar savaşacağım, tepelerinde olacağım, bunu iyi bilsinler”.