Halk olarak bıktık usandık. Gerek iktidar, gerek muhalefet ayırt etmeksizin yıllardır iktidara gelen tüm partiler tarafından boş vaatlerle aldatılıyoruz. 
Verilen sözlerin hepsi havada kalıyor. Aslında bu sözler kimsenin aklında da kalmıyor. Ama şöyle bir geriye baktığımızda yakın geçmişten son 20 yıla uzanan yolculukta ne boş vaatlerle oyalandığımız ortada değil mi?
Üç beş tanesini sayalım... 
"Nisan ayına kadar 300 bin kişiyi aşılamayı hedefliyoruz..." 15 Ocak'ta verilen bu sözü hatırlayan var mı? Yok...
"Turizmde 2021 kayıp yıl olmayacak..." Yılın yarısına geldik daha sokakta tek bir turist göremedik. Turizm ülkesinde "kapalı turizm" adı altında adeta "hayalet turizmi" yapıyoruz.
"Pandeminin yarattığı ağır ekonomik tablo karşısında esnafı, çalışanı mağdur etmeyeceğiz. " Bu sözün mürekkebi kurumadan 5 bin işletmenin kapandığı, 50 bin kişinin işsiz kaldığı açıklandı.
"Pandemiden etkilenen tüm çalışanlara 1500 TL ödeyeceğiz." Biz bunun her ay olacağını sanırken, trajikomik bir şekilde bu paranın yılda bir verileceğini yeni anladık!
"Kapıları haftaya açabiliriz." Yok vazgeçtik açmayacağız...
"Yüksek öğretimde uçuyoruz." Son 1.5 yıldır uçmak şöyle dursun, sürünmeye bile razı hale geldik...
"Hayatı ucuzlatacağız." Bırakın ucuzlatmayı böyle kalsa, pahalılık daha artmasa ona da kabuldük.
Bunları bir  kenara bırakalım, biraz daha gerilere gidelim....
"Vatandaşlık Yasası'nı çıkaracağız." Tam çıkaracaktık ama elimizi tuttular.
"Kamu reformunu yapacağız." Tam yapacaktık sendikalar engel oldular.
"Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında federasyonla mutlu mesut yaşayacağız. Herkesin havuzlu evi olacak." Bırakın havuzu evi, var olan evi satma noktasına geldik.
"Döviz krizine karşı gereken önlemleri alacağız. Dövizle kirayı durduracağız." Dövizle kiraya durduracakken,, markette ekmeğin bile dövizle alınacağı bir döneme gitmek üzereyiz.
Liste o kadar uzun ki... 
Sağdan sola tüm partilerin seçim  döneminde dağıttıkları o vaatler kitapçığı var ya... O kitapçıkları şöyle bir karıştırdım. Onları da buraya  yazsam kimsenin sokağa çıkacak yüzü kalmaz.
Tabi utanacak yüzleri kaldıysa. 
Bu halk artık yoruldu. Aldatılmayı kaldıramıyor.  
Siyaseti, "günübirlik yalan söylemi sanatı" sayanları "yeter" diyerek uyaralım... Boş vaatlere artık karnımız  tok. Aksi halde bizim için çıkış yolu da yok.