Araştırma kapsamında, devlet kolejlilerinde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler, öğretmenler, müdür yardımcıları ve veliler ile görüşmeler gerçekleştirdiler. Araştırma sonuçları hakkında bilgi veren araştırmacılar, yabancı uyruklu öğrencilerin okul ortamında ciddi sorunlar yaşadıklarını ortaya koyuyorlar.

Dr. Aygil Takır sorunları şu şekilde özetlemekte: “Yabancı uyruklu öğrencilerin sorunlarının en başında dil, kültür farklılığı, dersle ilgilenmeme/öğretimden kopma ve uyum problemleri gelmekte. Yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe diline hâkim olmamalarından, Türkçe dilinde kendini ifade etmede ve arkadaş ilişkilerinde sorun yaşadıkları, ayrıca Türkçe dilinde verilen derslerde öğretimden koptukları görülmekte. Kültür farklılığından dolayı yabancı uyruklu öğrencilerin tavır, davranış ve değer yargılarında büyük farklıklar var. Bu durum yabancı uyruklu öğrencilerin okula uyumunu zorlaştırmakta, eğitim sistemini ve okulda uygulanan kuralları kabul etmelerini zorlaştırmakta.

Yabancı uyruklu öğrencilerin okul ortamında yaşadıkları diğer problemlerin dersleri takip etmede, okul ve sınıf kurallarına uyma konusunda olduğu görülmekte. Bu sorunlar beraberinde farklı sorunlar getirmekte, öğretimden kopan öğrenci, öğretmenleri ile çatışmaya girmekte ve arkadaş gruplarından dışlanmakta. Bu öğrencilerin devlet kolejlerine sınavsız alıması da çalışmaya katılan öğretmenler tarafından büyük bir problem olarak görülüyor. Öğretmenler akademik düzeyi yetersiz olan öğrenciler ile ciddi problemler yaşadıklarını belirtiyorlar." Araştırmacılar, aile ve okulun, öğrencilerin okula ve topluma uyum sürecini hızlandırmada işbirliği içinde olmalarını önemli görüyorlar. Ayrıca, öğrencinin zamanın büyük bir kısmını okul ortamında geçirdiği düşünüldüğünde okula çok büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulamaktalar.

Öğrencilerin durumlarını yerinde görmek, kültürlerini tanımaya çalışmak, aile yapısını öğrenmek ve yabancı uyruklu öğrencilerin yerli öğrencilerle kaynaşmasını sağlamak için çeşitli etkinliklerin yapılması kültürle ilgili sorunların çözümünde etkili olabileceğini vurgulamaktalar. Dr. Ayşen Özerem sorunların çözümüne yönelik olarak şu önerileri vermekte: “Öğrenciye göre bireysel programlar hazırlanması, programın çocuğun gereksinimleri ve şartlarına göre şekillenecek olmasından daha etkili olacaktır. Uzun vadeli verilecek Türkçe kurslar büyük önem taşımakta. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanacak kapsamlı bir oryantasyon programı, rehber öğretmenlere detaylı bir uygulama eğitimi verilerek uygulamaya konulması oldukça önemli.

Yabancı uyruklu öğrencilerin sağlıklı bir uyum sürecinden geçmeleri için aile tanıma ve iletişim çalışmalarının da oryantasyon programına eklenmesini gerekli görüyoruz. KKTC’nin bulunduğu coğrafyadan ötürü göç almaya devam etmekte ve her geçen gün göç yoluyla gelmiş çocukların sayısında ciddi bir artış olmakta. Değişen dünyada yaşam şartları çok kültürlü eğitimi zorunlu kılmakta. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı’nın çok kültürlü eğitim ve oryantasyon programı geliştirme çalışmaları yapmasını öneriyoruz.

Ayrıca bu öğrencilerin devlet kolejlerine kabulu süreci ciddi bir şekilde incelenmeli ve bu yönde çalışmalar yapılmalıdır." Araştırma sonuçları Kıbrıs'ta düzenlenen çeşitli konferanslarda (KEAB, UGEB'18, CYICER'18) sunulmuş ve akademik çevrelerle de paylaşılmıştır.