Yeni Bakış'tan Gamze Pir Baykur'un haberine göre, Mağusa’da, 19 Haziran tarihinde “David’s People Bistro-Cafe” isimli iş yerinin kundaklanması ile ilgili olarak tutuklanan zanlılar Gürbüz Karagöz, Durmuş Doğan ve azmettirici oldu ileri sürülen zanlı Bülent Çabas, almış oldukları tutukluluk süresinin dolmasının ardından dün yeniden Mağusa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldılar. “Kundaklama” suçlamasıyla ilgili olarak mahkemeye çıkarılan zanlılar Karagöz, Doğan ve Çabas davaları görüşülünceye değin 45 günü geçmemek şartıyla hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildiler.

Olay bölgesinde motosikletle gezindiler

Meselenin soruşturmasını yürütülen Polis Çavuşu Eren Erdelhan, 19 Haziran 2018 tarihinde saat 03:45 raddelerinde “David People Bistro-Cafe” isimli iş yerinin dış kısmına yanıcı madde döküldükten sonra ateşe verilmek suretiyle kundaklandığını anımsattı. Mesele ile ilgili olarak yapılan kamera kaydı incelemelerinde zanlı Gürbüz Karagöz ile Durmuş Doğan’ın kırmızı renk bir motosikletle olay bölgesinde şüpheli bir şekilde dolaştıklarının tespit edildiğini belirten Erdelhan, zanlı Karagöz ile Doğan’ın 30 Haziran tarihinde adli şubeye celp edildiklerini söyledi. Erdelhan, zanlı Karagöz’ün aynı gün gönüllü ifade vererek üvey babası olan zanlı Doğan ile birlikte işlemiş olduğu suçu itiraf ettiğini belirterek, zanlı Karagöz ile Doğan’ın evinde yapılan aramada olay esnasında kullanılan bazı kıyafet ve ayakkabılar bulunduğunu anımsattı. Zanlı Karagöz’ün 1 Temmuz tarihinde verdiği ikinci gönüllü ifadesinde ise üvey babası olan zanlı Doğan’ın zanlı Bülent Çabas’tan konu iş yerini yakması için 10 bin TL para aldığını ve olaydan 1 hafta önce bu olayı planladıklarını söylediğini açıklayan Erdelhan, aynı gün zanlı Çabas’ın adli şubeye celp edildiğini ve itiraf nitelikli olmayan bir gönüllü ifade verdiğini söyledi. Erdelhan, 2 Temmuz tarihinde zanlıların evinde arama yapıldığını ifade ederek, olay esnasında maske olarak kullanıldığı kumaş parçasının kesildiği eşofman ve olay esnasında kullanılan çakmağın tespit edildiğini açıkladı.

Günler öncesinden planlandı

Polis Çavuşu Eren Erdelhan, 3 Temmuz tarihinde zanlı Durmuş Doğan’ın bir gönüllü ifade verdiğini ve ifadesinde haziran ayı başlarında zanlı Bülent Çabas ile “David People” isimli iş yerini kundaklamakla ile ilgili bir iş olduğunu konuştuklarını fakat aynı gün bu işi yapmama kararı aldıklarını beyan ettiğini söyledi. Ardından olaydan 3 gün önce zanlı Doğan’ın bu konuyu zanlı Gürbüz Karagöz’e aktardığını fakat yine bu işi yapmaktan vazgeçtiklerini beyan ettiğini belirten Erdelhan, zanlı Doğan’ın 19 Haziran tarihinde zanlı Karagöz’ün konu iş yerini yaktığını söylediğini açıkladı. Erdelhan, tahkikat kapsamında kamera kayıtları  ve telefon dökümlerinin incelendiğini ifade ederek, incelenen telefon dökümleri sonucunda olaydan 1 gün önce zanlı Doğan ile zanlı Bülent Çabas arasında sık sık 12 adet görüşme ve mesajlaşmaların olduğu ve ayrıca olaydan 1 gün sonra yine telefon görüşmeleri olduğunun tespit edildiğini açıkladı. Zanlılar aleyhine yürütülen tahkikatın tamamlandığını belirten Erdelhan, zanlı Karagöz’ün TC vatandaşı olup 20 Haziran 2018 tarihinde çalışma izninin iptal edildiğini,  TC vatandaşı olan zanlı Doğan’ın ise 25 Şubat 2016 tarihinden beridir KKTC’de yasal statüsü bulunmadığının tespit edildiğini açıkladı. Erdelhan, KKTC’de yasal statüsü bulunmayan zanlı Karagöz ile Doğan’ın davaları görüşülünceye değin 2 ayı geçmemek şartı ile hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderilmesini, KKTC vatandaşı olan zanlı Çabas’ın ise uygun bir teminata bağlanmasını talep etti.

Zanlı Çabas’ın avukatı itiraz etti

Zanlı Bülent Çabas’ın avukatı, zanlı Çabas’ın olayla ilgisi olmadığını ileri sürdü. Zanlı Çabas’ın avukatı, zanlının teminata bağlanmasına itiraz ederek serbest bırakılmasını talep etti.

Her 3 zanlı da cezaevine gönderildi

Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Gökhan Asafoğulları, zanlıların aleyhindeki ithama konu suçun kundaklama olduğunu belirterek, konu suç için müebbet hapis cezası öngörüldüğünü vurguladı. Kundaklama suçunun son zamanlarda artış gösteren bir suç olduğuna dikkatleri çeken Asafoğulları, konu suçun gerçek anlamda vahim ve ağır bir suç olduğunu belirtti. Asafoğulları, zanlı Bülent Çabas’ın avukatına göre zanlı Çabas’ı ithama bağlayan bir şahadet bulunmadığını ve zanlının serbest bırakılmasını talep ettiğini belirtirken, tahkikat memurunun şahadetine göre ise zanlı Çabas’ın kısmen olaya bağlantısı olduğunun anlaşıldığını ifade etti. Huzurundaki şahadeti bir bütün olarak değerlendirdiğini ifade eden Asafoğulları, zanlı Gürbüz Karagöz’ün ifadesinde zanlı Çabas’tan bahsetmesi ve zanlı Durmuş Doğan ile Bülent Çabas’ın olaydan önce ve sonra sık sık telefonda görüşmesinin olayla bağlantısı olduğunu gösterdiğini belirtti. Zanlı Karagöz ile Doğan’ın KKTC’de yasal statüsü bulunmamasından dolayı cezaevine gönderilmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Asafoğulları, zanlı Çabas’ın ise “Azmettirici” sıfatıyla mahkeme huzuruna çıkarıldığını ve zanlı Çabas’ın da cezaevine gönderilmesinin kaçınılmaz olduğunu açıkladı. Asafoğulları, her 3 zanlının da davaları görüşülünceye değin 45 günü geçmemek şartı ile hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderilmesine emir verdi.