Kimse inanmak istemiyor ama yağma, talan etme, peşkeş çekme, sınırsız istihdam yapma dönemi bitti bitiyor.
Evet, bu ‘’Kaymaktan’’ yiyenler çok zorlanacak ama gerçekler kaçınılmaz.
Her şeyin sonu olduğu gibi, bu hükümdarlığın da bir sonu olacak elbet. Şuursuzca yapılan istihdamlar, harcamalar, peşkeş çekmeler sonucunda ‘’Deniz Bitti.’’
Mevcut siyasiler ile bu enkazı kaldırmak imkansız. İlk seçimde, en az yirmi kişi evine gitmezse, yerlerde sürünmeye devam edeceğiz.
Şimdi! yerelden, genele kalkınma planı yapma zamanı. Eğer yapılmazsa, çok daha kötü günler bizleri bekliyor.
Öncelikle, parti olayını bir köşeye bırakmak gerekir. Önce memleket deyip, emin adımlar atmalıyız.
Görünen o ki, kısa süre sonra gerek maaş, gerek alt yapı yatırımlarında sıkıntılar çekilecek.
Burada da tek suçlu, yapacağını taahhüt ettiği hiçbir şeyi yapmayan siyasilerdir. Böyle bir basiretsizlik olamaz!
Övünerek mali protokole imza atmak ve en iyi parayı ben alırım deyip kabuğuna çekilmek, bizi bu hallere getirdi.
Mali protokol gereği yapılacak kamu reformlarını kim hayat geçirecek diye yarışacaklarına, kim daha çok istihdam yapar, kim daha çok ihalelerden vurgun yapar yarışı var.
Buna can mı dayanır?
İç borçlanma da limit doldu, piyasa durdu duruyor, yerel yönetimleri destekleyecek tek bir proje onayı yok, zamlar insanları bunalttı. Ve ne yazık ki, bir kurultay kadar dert edilmedi sorunlar.
İşte en büyük sorunumuz bu. Hayatımıza birebir etki eden sorunları dert etmedikçe, üstümüze basmaya devam ediyorlar.
Evet, zaman kalıcı ve ekonomik kalkınmayı tetikleyecek projeleri hayata geçirme zamanı.
Uyanıp, yalan siyasete dur demenin vakti geldi.
Kim olursa olsun, olumlu anlamda hem bugününüze, hem geleceğinize etki edecek işlerden bahsetmiyorsa siyasiler, peşinden boş boş koşmayın. Sadece günü kurtarma siyaseti bitmiştir.
Ne istediğini bilen ve gelecek yılların kalkınma planını masaya koyan yöneticiler seçmenin vakti geldi.
Mesele parti, şahıs, meselesi değil. Mesele ‘’Memleket’’ meselesi.
Güneşin doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.
