Yeni Bakış'tan Deniz Abidin'in haberine göre, Ekonomist Derviş Kemal Deniz, Türkiye’nin bir seçimden geçtiğini, içte ve dışta hükümetin ekonomi politikasının nasıl belirleneceğinin merakla beklendiğini belirtti. Deniz, dış ve içerideki yatırımcı için ekonomi politikasının önemli olduğunu belirterek, bunun tam anlamıyla birkaç gün içinde belli olacağını kaydetti. Deniz, bu nedenle dövizde iniş çıkışlarla dalgalanmaların söz konusu olduğunu ifade ederek, son günlerde dövizdeki iniş ve çıkışların insanları panik hale soktuğunu söyledi. Deniz, çok fazla panik halinin daha başka panikleri beraberinde getireceğini belirterek, döviz kredisi olanların ise Türk Lirası faizlerine kaçalım diye düşünmemeleri gerektiğini kaydetti. Derviş Kemal Deniz, Türk Lirası faizine gidildiği zaman taksitler hesaplandığında dövize göre daha büyük miktarların ödeneceğine dikkat çekti. Deniz, çok büyük bir olay olmadığı sürece dövizde kalınmasında fayda olduğunu söyledi. 

“Enflasyona karşı en büyük silah faizlerin yükselmesidir”

Deniz, Türkiye ve KKTC’de faiz oranlarının yükseldiğine işaret ederek, borçlu olan insanlar için bu kararın iyi bir şey olmadığını belirtti. Deniz, faizlerin yükselmesinin en önemli özelliğinin bir tanesinin enflasyona ve döviz artışına karşın kullanılan en büyük silah olduğunu kaydetti. “Ekonomide faiz artışı yapılmazsa bolluktan dolayı enflasyonun yükselme şansının daha da artmasına neden olunur” diyen Derviş Kemal Deniz, bu durumun vatandaşın hayat koşullarının daha da zorlaşmasıyla bir alakası olmadığını belirtti. 

Deniz, faiz oranlarının artmasının enflasyonun etkisinin azaltılmasına neden olduğunu ifade ederek, bunun da vatandaşın rahatlamasına neden olacağını söyledi. 

“Faiz arttığı için dövizin aşağılara inmesi işsizliği getirir”

Deniz, şöyle devam etti, “Türkiye’de son zamanlarda yapılacak neler var diye bakıldığında daralmaya gidilsin denilmektedir. Çok fazla para dönmediği zaman  biraz daralma olur, enflasyonda düşme meydana gelir. Mallar üzerinde talep azaldığı için düşmek durumunda kalır. Faiz arttığı için döviz aşağılara inmeye başlar. Bu ise karşılığında işsizlik getirir. Çünkü yatırımlar olmadığından dolayı işsizlik oranlarında artış görülür. Enflasyon düştüğü ve kurlar yükseldiğinden vatandaş ise kazandığı paranın büyük bir kısmını enflasyon dolayısıyla yitirmemek durumunda kalır. Bir müddet sonra ise vatandaşın kazandığı para cebinde kalır veya harcamaları daha rahat yapmasına imkan sağlanmış olur.”

“Faiz oranlarının yükselmesi ekonominin kuralı”

Ekonomist Derviş Kemal Deniz, “Faizler çıkıyor, bu kötü” diye başlangıçta böyle düşünülse de genelde sona doğru gidildiğinde etkisinin, enflasyonun düşmesiyle vatandaşın harcama trendinin daha da rahatlamasına neden olduğunu belirtti. Deniz, vatandaşın aslında kısa sürede sıkıntı yaşadığını, ancak uzun sürede rahatladığını söyledi. Derviş Kemal Deniz, faiz oranlarının yükselmesinin ekonominin bir kuralı olduğunu ifade ederek, döviz karşısında başka türlü enflasyonla mücadele etmenin zor olacağını kaydetti.

“Faiz patlamasının yaşanıp yaşanmayacağı Türkiye’ye bağlı”

Deniz, “Vatandaş sıkıntı yaşıyor, borcu olan daha çok faiz ödüyor. Ancak ekonomik politikalar tutarsa, enflasyon mücadelesi kazanılırsa, insanlar görecek ki aldığı maaşın bir kısmını daha fazla harcama imkanı bulacak. Gelecek dönemde ciddi bir faiz patlamasının yaşanıp yaşanmayacağı bana göre Türkiye’de istikrarlı bir ekonomik politikanın nasıl uygulanacağına bağlıdır. Türkiye’de istikrarlı bir ekonomik politika uygulanırsa dövizde faizde artmayacaktır” diye konuştu. 

“Enflasyonu sabit gelirliler daha çok hisseder”

Deniz, ekonomideki canlılıkta azalmanın meydana geleceğini, ancak bunun ekonominin çok kötü gideceği anlamına gelmediğini belirtti. Derviş Kemal Deniz, “Belirli tedbirlerin alınması, enflasyonun biraz düşmesi gerekir” diyerek, döviz artışının kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. Enflasyon ve döviz kontrol altına alındığı zaman insanların harcamalarında bir müddet sonra rahatladıklarının görüldüğünü belirten Deniz, “ekonomi canlı kalsın diye hareket edilirse, enflasyonu sabit gelirliler daha çok hisseder” dedi.

“İstatistik planlama şart”

Deniz, hükümetin dövizle borç verilmemesi kararını çok doğru bulmadığını ifade ederek, bunun serbest irade kararı olduğunu belirtti. Deniz, hükümetin bu şekilde dövizle borçlanmayı kısıtladık demesini serbest piyasa ekonomisine uygulanabilir ve başarılı görmediğini söyledi. Deniz, kısa vadede yapılacak pek de bir şey olmamakla birlikte devletin alabileceği tedbirler konusunda daha fazla istatistik planlama yapılması gerektiğinin altını çizdi. 

“Veriler güncel mi? Bu çok önemli”

Deniz, ülkede önceki gün açıklanan hayat pahalılığı oranına da değinerek, Devlet Planlama Örgütü’nün ciddi bir kurum olduğunu düşündüğünü ve çıkan oranlara inanmaya çalıştığını kaydetti. Deniz, örgütün verdiği rakamlarda doğruluk aranırken ellerinde olan verilerin güncel olup olmadığının önemli olduğunu söyledi. Deniz, Türkiye’de açıklanan enflasyonun bize göre daha düşük olduğunu belirterek, son açıklanan oranın yüzde 15’e yakın olduğunu, bizde bu rakamın yüzde 12’ye yakın olmasının insanlarda şüphe uyandırdığını kaydetti.

Deniz, Devlet Planlama Örgütü’nün en büyük eksiklerinden bir tanesinin hızlı veri vermesinin zayıf olması olduğunu belirterek, o nedenle verilen verilerin güncelliğinin önemli olduğunu söyledi. Deniz, bu nedenle son aylardaki artışların çok fazla yansımamasının olası olduğunu belirtti.