Kıbrıs Postası'ndan Vatan Mehmet'in haberine göre, AİHM’in Taşınmaz Mal Komisyonu’nu Andriani Joannou davasında ‘sürüncemeli ve etkisiz’ bulması ile ilgili kararı bir süredir yankılanırken konuyla yakından ve öteden beri ilgilenen eski başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, meselenin çok ciddi bir noktaya ulaştığını vurgulayarak öncelikle meclisin bugün, en geç bu hafta ve muhakkak seçimden önce TMK’nın görev süresini uzatan yasayı bir an evvel onaylaması ve hızla Türkiye ile görüşerek  finansal sorunlara çare bulunması gerektiğini söyledi…

Soyer “AİHM TMK’nın yetersizliğini gündeme getiriyor. Yeni gelişme de gösteriyor ki bu mesele hem bizi hem de Türkiye’nin başını belaya sokacak hal aldı. Bugüne kadar uyuduk. Aynaya bakalım artık” diye konuştu.  

TMK’ya süratle yerel kaynak yaratılması gerektiğini söyleyen Ferdi Sabit Soyer, söz konusu Rum vatandaşın iç hukuku tüketmeyi başararak AİHM’e gittiğini çünkü bizim yerel mahkemelerin KKTC’de söz konusu Rum şahsın  aldırabildiği “Haciz kararını uygulamama” şeklinde vahim bir hata yaptığını neticede de işin buraya kadar sürüklendiğine dikkat çekti. 

Joannou kararından sonra, AİHM’den ikinci bir karar ve sonraki aşamadan endişe duyduğunu anlatan Soyer, komisyonun yargı yetkisi elinden alınmadan, yerel kaynak yaratılması gerektiğini ifade etti. 

Soyer, KKTC Merkez Bankası karının yüzde 50’sinin;tapu emlak işlerinden devletin aldığı yüzde 18’Lik verginin yüzde 8’inin; dolaylı vergilerin ise yüzde 5’inin bu fona aktarılması gerektiğini buna ek olarak TMK tarafından tazminatı ödenmiş mülklerden ekstra vergi alınması gerektiğini ve Türkiye ile de görüşerek içinde bulunduğumu krizi aşmak üzere finans bulunması gerektiğini belirtti.

“AİHM’İN JOANNOU KARARI UYARI NİTELİĞİNDE”

Yağmuralan Derneği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’in Joannou davasıyla ilgili kararının ciddiye alınması gereken ve bir uyarı niteliğinde olan çok önemli bir mesaj olduğunu kaydetti ve mahkemenin bu davadan sonra Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olup olmadığını sürekli olarak mercek altında tutacağını ifade etti.

İngiltere’de faaliyet gösteren Yağmuralan Derneği’nin Başkanı Esat Mustafa, Kıbrıslı Rumların kurmaya çalıştıkları hukuk tuzağına düşmemek ve toplumsal menfaatleri korumak için, Joannou kararından sonra, AİHM’den ikinci bir karar çıkmasını beklemeden ve komisyonun yargı yetkisi elinden alınmadan, TC ve KKTC yetkililerinin TMK’yı ivedilikle sürdürülebilir bir kurum haline getirmeleri gerektiğini kaydetti.

Mustafa açıklamasında “2008 yılında, Adriani Joannou isimli bir Kıbrıslı Rum mültecinin kuzeydeki taşınmazlarına karşılık tazminat başvurusunda bulunmasından altı yıl sonra 2014’te, TMK’nın etkinliğinin  yetersizliğini öne sürerek, Türkiye’ye karşı AİHM’e şikâyet etmesi ve mahkemenin de 12 Aralık 2017 tarihinde bu şikâyeti oybirliği ile kabul etmesi hem Türkiye hem de KKTC yetkililerinin ciddiye alması gereken, vahim bir durumdur” dedi.
Davayla ve AİHM’in kararıyla ilgili ayrıntılı bilgiler veren Mustafa, AİHM’in, Türkiye’nin, Joannou’nun iç hukuk yollarını tüketmediğine ilişkin ön itirazını oybirliği ile reddederek, yargı süreci prosedürünün gereğinden fazla uzatıldığı gerekçesiyle, TMK’nın etkisiz kaldığı saptaması yaptığını belirtti.

Mustafa, kararın alındığı tarihten itibaren üç ay içinde, Türkiye’nin Joannou’ya manevi tazminat için €7,000 Euro artı vergi ve dava masrafları için €6,325 Euro artı vergi ödemesine karar verildiğini de ifade etti.

Türkiye’nin AİHM tarafından kabul gören TMK’nın yaşatılması ve etkin olarak çalıştırılmasından da sorumlu olduğunu belirten Mustafa, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun KKTC meclisinin etkin siyasi kararlar alamamasından dolayı finansal sorunlarla karşı karşıya gelerek son zamanlarda çalışamaz hale getirildiğini de savundu.

Mustafa, KKTC yetkililerine TMK’da yaşanan finansal sorunlara ivedilikle çare bulunması çağrısında bulundu ve TMK’nın yaşatılması için öneriler sıraladı.

SÜREÇ NASIL İŞLEDİ?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) taşınmaz mal komisyonunda Andriani Joannou davasında takibatı ‘sürüncemeli ve etkisiz’ buldu.

Britanyalı ve Kıbrıslı Rum bir vatandaş olan Joannou, KKTC’de bulunan Koma Tou Yialou köyündeki mülküne tazminat istemişti. Joannou’ya beş parsellik arsası 1997’de teyzesi tarafından hediye edilmişti.

Taşınmaz Mal Komisyonu’yla bir dizi görüşmeden sonra ve dava hala açıkken Joannou, Ekim 2014’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuş ve komisyonun tazminat kararının sürüncemede ve etkisiz olduğunu belirtmişti.

Joannou, Mayıs 2008’de taşınmaz malı için yaklaşık 2.285.000 milyon avroluk tazminat davası açmıştı.
Strasburg’da kararlarını açıklayan yargıçlar, Türk hükümetinin yerel çarelerin tükendiğiyle ilgili ilk itirazını oybirliğiyle reddettiler ve mülkiyetin korunması hakkıyla ilgili madde 1 Protokol 1’in ihlali olduğuna oybirliğiyle karar verdiler.

Yargıçlar bire altı oyla da Türkiye’nin başvuru sahibine, kararın alındığı günden itibaren üç ay içinde manevi zarar olarak 7000 avro, maliyet ve harcamalar için de 6325 avro ödemesi gerektiğine de karar verdiler.

Mahkeme kararında, taşınmaz mal komisyonunun kararının, mahkeme önünde anlaşmayla haklarının hatırlatılmasını arzu eden diğer başvuru sahipleri tarafından tükenmiş bir çare olarak kaldığını belirtti.
Rum basınına konuşan Joannou’nun avukatı Achilleas Demetriades, Mahkeme’nin kararının ‘büyük bir başarı’ olduğunu söyledi.

Demetriades, “Taşınmaz mal komisyonu Mahkeme tarafından incelenmektedir ve bu inceleme Türkiye’yi insan haklarına yönelik yükümlülüklerini uygulamaya zorlayacaktır” şeklinde konuşmuştu.