Ülke gündemindeki yerini alan Çanakkale Kampı ve kampta yaşanan olaylar Eğitim Bakanı Özdemir Berova ve milletvekili Doğuş Derya’yı karşı karşıya getirdi.

Sosyal Medya hesabı üzerinden “önce Meclis’teki yeminenine içten inan” diyen Eğitim Bakanı Özdemir Berova’ya, milletvekili Doğuş Derya’dan cevap gecikmedi.

İŞTE DOĞUŞ DERYA’NIN O YAZISI:

Sayın Bakan sağ olsun, Çanakkale kampı ile ilgili skandalı açıklamak yerine bana cevaben resimdeki paylaşımı yapmış. Şimdiye kadar eğitimdeki çarpıklıklar ve tahakkümcü uygulamalar ile ilgili kürsüden sorduğum soruların hiç birine kendisinden yanıt alamamış biri olarak yine sormaya devam edeceğim.

1) Sayın Bakan acaba ezberlediğiniz yeminde geçen “halkın bölünmez” bütünlüğü kapsamına çocuk yaştaki bireyleri kız ve erkek olarak bölüp, haremlik selamlık bir şekilde kamplara göndermek giriyor mu?
2) “Kayıtsız şartsız egemenliği korumak” derken mesela sizin ve partinizin ilelebet yaşatacağını söylediği KKTC kurumlarının egemenliği de bu kapsamda mı? Hani gençlik dairesi dururken, gençlik ile ilgili tüm politikaları şekillendirmeyi Koordinasyon Ofisi’ne vermek istemiştiniz de ondan soruyorum, bağışlayın  Belki de Çanakkale’deki gibi kamplar yapabilmekti tüm arzunuz. Ne dersiniz?
3) “Hukukun üstünlüğüne” yapılan yemin bence önemli ama “ezberlerken” ne demek istediğini düşünmek gerek. Mesela Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararına rağmen İlahiyat kolejini kılıfına uydurmaya çalışmak için yaptıklarınız bu kapsamda mı? (Bakın dahil olduğunuz hükümetin sınavsız yaptığı istihdamları, peşkeş çektiği araziler ve kaçak yapılar ile ilgili usulsüzlükleri ve mahkeme kararlarını vb. hiç söylemiyorum.)
4) Aynı cümlede “laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma” da diyor ya, bir Bakan olarak Milli Eğitim yasamızı okumamış olamazsınız sanırım. Çünkü o yasada açıkça laik eğitim vurgusu var ve (aslında kürsüden sorduğumda içeriğini bile bilmediğinizi fark ettiğim) Çanakkale kampı gibi işler bu yasaya aykırı. Bu konuda bir şey yapacak mısınız? Yoksa şimdi ve kaçak kuran kursları meselesindeki gibi kaçak mı oynayacaksınız?
5) Bu arada kaçak kuran kurslarına da bakanlığınızın yetkisi altında olduğu halde müdahale etmemiştiniz. Sanırım bu yetki de “laik ve sosyal hukuk devleti” kapsamına bir türlü girememişti. Bizim hatamız, kusura bakmayın
6) Ezberlediğiniz yeminde en sevdiğim cümle “her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya bağıllıktan ayrılmayacağıma”… Peki, merak ediyorum, acaba Alevi yurttaşlarımızı insan olarak görmüyor musunuz? Sünni İslam’ın okullarda mecburi ders olarak okutulmasına karşı yıllardır talepte bulunan ve bu konuda topladıkları imzaları size bizzat ileten Alevi yurttaşlar Anayasamızda açıkça belirtilen din ve vicdan hürriyetine sahip olmaya layık değil mi? Yoksa ezberden hamaset yapmak daha mı kolay?
7) Son olarak “namus ve şeref üzerine” olan kısma dair bir şey demeyeceğim Dahil olduğunuz hükümetin akrabalarına çıkar sağlamak üzere yaptıkları arazi ve mevki dağıtımını, kritersiz bir şekilde dağıtılan vatandaşlıkları, Lapta’ya petrol dolum tesisi yapma hallerini, Öğretmen Koleji’ni potansiyel bir tehdit olarak görüp kapatmaya çalışmasını, sendikal örgütlülüğü budamaya çalışmasını, daha daha birçok pespayeliği halk görüp karar versin namus ve şeref konusunda.
Benim söyleyeceğim tek şey, ezberci eğitimin kötü bir şey olduğu. Çünkü ezberci eğitimde çocuklara “yemin” gibi bir sürü şey ezberletip içeriğinin ne anlama geldiğini düşünme şansı vermiyorlar. Sonra da o çocuklar karşımıza bakan olarak çıkabiliyorlar.
Sevgiler Özdemir Berova