Kanal Sim yayınına katılarak son gelişmelere ilişkin konuşan Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, içindeki kaynamalar bitmeyen UBP’nin başında olduğu bir hükümet modelinin sürekli bir istikrarsızlık ürettiğini, ülkeyi seçime götürmek için UBP başkanlığında olmayan ama tüm siyasi partilerin dahil olduğu bir toplumsal mutabakat hükümetinin kurulması gerektiğini belirtti.

Seçmenler de dahil olmak üzere herkesin mevcut durumu iyi değerlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Özersay, siyasetin makam-menfaat ekseninden kurtulmasının ve Türkiye’yle ilişkilerin doğru bir zemine oturtulmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

“DEVLET, BAYRAK DİYE MANGALDA KÜL BIRAKMAYANLAR DEVLETİ İTİBARSIZLAŞTIRDI”

Özersay konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“DP ve YDP reform ve buna benzer kararları bugüne kadar çok mu önemsiyorlardı? Onlar için birdenbire nasıl koalisyonu bozacak bir önem mi arz etmeye başladı? UBP bugüne kadar hem Türkiye’yle hem koalisyon ortaklarıyla yaptıkları protokollere ‘Nasıl olsa yapmayız’ diyerek rahatça imza atarken bu son metne neden imza koyamadı? Kıbrıs Türk halkı bu yaşananları hak etmiyor. Uluslararası alanda tanınmasa da çok uzun bir mücadele, kavga, eziyet, yokluk sonucunda sahip olduğumuz bir devlet var. Bu devleti bu şekilde yozlaşmış ve yalana dayalı bir siyasetle bu devleti yönetemeyeceğimizi artık herkes anlamalıdır. Seçmenin de bu yaşananları çok iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir taraftan UBP’nin kendi içinde makam, menfaat çekişmelerinin, diğer taraftan UBP, YDP ve DP’nin milliyetçilik, bayrak, devlet konularında mangalda kül bırakmayıp Türkiye’yle ilişkilerini sağlıksız bir zemine oturtmuş olmalarının, yaşamsal konularda bir duruş sergileyememelerinin sonuçlarını yaşıyoruz.”

“YOZLAŞMIŞ SİYASETLE MÜCADELE EDEREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”

Geçmişte bazı hükümet şekilleri gündeme geldiğinde Halkın Partisi’nin belli bir duruş sergilediğinin ve bu nedenle de birtakım bedeller ödemek zorunda kaldıklarını anlatan HP Genel Başkanı, geçmişte yapay hükümet modelleri olduğunu söyledi.

“HP’den üç vekil istifa ettirilerek kurulan dışarıdan destekli Ersan Saner hükümeti bunun bir örneğidir” diyen Özersay, “Bundan sonra herkes şapkasını önüne koymalı ve düşünmelidir. Bu ülkede halkın bize verdiği yetki çerçevesinde bu devleti biz yöneteceksek kendi irademize sahip çıkmalıyız. Birtakım konularda duruş sergileyebilmeliyiz. Artık makama ve menfaate düşkün siyasilerin veya makam-menfaat ilişkisi temelinde örgütlenen siyasi partilerin peşinden koşmaktan vazgeçmeliyiz. Bu nedenle önümüzdeki süreçte sadece siyaset ve siyasiler değil, vatandaşın da tüm bu konuları düşünüp sağlıklı bir değerlendirme yapması gerekir. Bu saatten geçici bir hükümet de kurulsa ülke bir seçime gidecektir. Bu seçimle birlikte Türkiye’yle olan ilişkilerimizi de sağlıklı bir zemine oturtmak zorunda olduğumuzu hepimiz anlamak zorundayız. Geçmişte kendi siyasi partilerinin bir nevi anahtarlarını teslim edenler, kendi kararlarını vermek yerine menfaatleri için başka yerden destek arayanlar bugün ‘kendim ettim kendim buldum’ durumundadırlar. Halkın bu geldiğimiz durumu hak etmediğini düşünüyorum. Oyun oynamaya çalışanlar bu oyunu yüzüne gözüne bulaştırmış durumdalar. Olabildiğince geniş tabanlı bir hükümet kurarak ülkenin sağ sağlim bir seçime gitmesinin önü açılmalıdır. Halkın Partisi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da menfaate dayalı bir siyaseti kabul etmeyerek, yozlaşmış siyasetle mücadele ederek yolumuza devam edeceğiz. Umarım Kıbrıs Türk halkı da bu yaşananlardan gerekli dersi çıkarır” ifadelerini kullandı. 

“UBP’NİN BAŞTA OLMADIĞI BİR TOPLUMSAL MUTABAKAT HÜKÜMETİ ÜLKEYİ SEÇİME GÖTÜRMELİDİR”

“İki aylık süreçte net olarak ortaya çıkan şey, ülkedeki istikrarsızlığın kaynağı UBP’nin kendisidir. Kurultaya rağmen kendi içindeki fokurdamalar durmamıştır. UBP’de geçmiş yıllara bakıldığında en azından partinin yöneticisi belli olduktan sonra kendine göre duruşu ve yol haritası olurdu. Ama son yıllarda UBP, sürekli bakanlık, müdürlük, müsteşarlık için yarış halinde, sürekli kaynayan, istikrarsızlık üreten bir parti konumuna gelmiştir” diyen Kudret Özersay, UBP’nin başkanlığında olmayan bir hükümet modelinin ülkeyi seçime götürmesi gerektiğinin altını çizdi.

Özersay, “UBP’nin kuracağı herhangi bir hükümetin istikrarlı olacağını düşünmek saflık olur. Bugünkü durumda kendi içinde bu devinimleri hala yaşayan ve durulmamış bir partinin istikrarlı bir hükümet kurması beklenemez. O nedenle de UBP başkanlığında olmayan ama tüm siyasi partilerin katılımıyla geniş tabanlı bir toplumsal mutabakat hükümet modeli bir dönem ilerleyebilir. UBP’nin başını çekeceği bir yapı olmamalıdır” diye konuştu.