Diyalog'tan Sonuç Cevizci'nin haberine göre, Diyalog TV Halk Meclisi’nin 64’üncü buluşması Yılmazköy’de gerçekleştirildi. Programa katılan bölge sakinleri, özellikle saha yapımında yaşanan sıkıntılara değindi ve bu konuda önemli iddialarda bulundu.

Kendi aralarında para toplayarak ve bilet satarak gençlere bir saha kazandırmaya çalıştıklarını, bu arada Karayolları Dairesi’nden yardım istediklerini belirten Yılmazköy sakinleri, ilgili daire çalışanlarının mesai saatleri sonrasında işbaşı yaparak yüksek miktarlarda para talep ettiklerini iddia etti. Bu durumu Ulaştırma Bakanlığı’na ihbar ettiklerini kaydeden vatandaşlar “Fakat herhangi bir önlemin alındığını göremedik. Devlet işlerinde çark faklı dönüyor” dedi.

Yılmazköy Muhtarı Mehmet Üçöz’ün ev sahipliğinde yapılan programa köylülerin yanı sıra bölgeden vatandaşlar da katılarak sorunlarını dile getirdi.  

Raif Dinarlı: Saha başlattık ancak devlet çalışanları ek mesai yazmak için hafta sonu gelmek istiyor. Memur devleti batırdı.  Mesai saati var, o zaman dilimi içerisinde gidip işleri yapmıyorlar. Mesai yazmak için oyalanıyorlar. Devlet mekanizması ilginç bir şekilde işliyor. 

Mustafa Dinarlı: Yılmazköy’e halı saha yapıp kulübe devredeceğiz. Çimlendirme için destek vereceğiz. Bölgemizde tavukçuluk yaygındır. Belediye her yere hizmet vermeye çalışıyor. Devlet katkısı ve alınan vergiler gelirlerimiz. Borçlu bir belediye değiliz. 

İrfan Işıksal: Programlarda sorunlar dile getiriliyor ancak hiçbir gelişme olmadı. Emirnameler bizi eziyor, çocuklarımıza ev yapamıyoruz. Taş ocakları kanayan yara. 33 tane taş ocağı var. Akçiçek dağını delmeye çalışıyorlar, herhalde Lapta ’ya geçecekler. Yüzlerce aday çıktı seçim için tanımadığımız insanlar bize kart veriyor. Kurak geçiyor mevsim, çiftçi suni gübre bekliyor.  Seçim parasını kim ödeyecek.

Mustafa Adal: Günümüzde işsizlik, ekonomik sıkıntılar ve enflasyon öncelikli sorunlarımız. Çocuklar okuyor ancak okuduğu meslekleri icra edemiyorlar. Göçe yollamak zorunda kalıyoruz. Asgari ücreti seviyesinde nasıl geçim sağlanabilecek. Sorunlar nasıl çözülür bunlara çözüm bulunmalı.

Aygün Yınal: Orman izni istedim ama vermediler. Veteriner Dairesi’nde fayda yok. Hasta hayvanlara tarım sigortası tazminatı verilmiyor. Kredili arpa almaya gittik, 200TL verdik. Alsınlar hayvanlarımızı gitsinler, ne yapacağız.  

Ziya Özkoşar: 1974’de toplam nüfus 220 bin kişiydi. En büyük sıkıntımız nüfusa fazlalaşıyor ancak kaynaklar çoğalmıyor. Kuraklık var ve Türkiye’den gelen su denize dökülerek heba ediliyor. Yöneticilere ne yapıyor?. Su ücreti kafaya göre alınıyor. Motorlar boşuna duruyor.  Projeler sunarsak her şeyin sahibi olabiliriz. Arpa, buğday yetiştiremiyoruz. Kendimize gelelim üretmemiz gerekir. Kooperatifler siyasilerin topu oldu. Köylerde en büyük problemler buradadır. Sorumluluk alınması gerekiyor. Derdimiz üretim olmalı bu ülkede.

Günay Atikoğlu: Kırsal kesim arsası alanlar başkasına satıyor. Ev yapalım diye bir tane oğluma almak istedim ama alamadım. Böyle denetimsiz bir arsa dağıtımı olmaz.

Ahmet Araz: Gençliğe arsa yok. Arsaları yabancılara verdiler, köylülere vermediler. Gençlik ne yapacak?. Gelen gidene dert söylüyoruz, hepsi tamam diyor. Bir şey olduğu yok aynı şekilde gidiyor.

Necip Binatlı: Güzelyurt’ta çıkmak için köprüyü kullanmak gerekiyor. Köprüden kombay geçmiyor. Çengelini söküp geçin dediler. Otobüs işi yapıyorum, yenileyin dediler.  Otobüs kaldı yola geçemedi yola çıksın. Herhalde otobüsün başını da keseceğiz geçmek için. Memur devletten daha büyükse ne diyelim.

Nurcan Yardımcı: 1995 büyük yangınında ormanlarda ağaçlarınız yandı. Yapılan projelerle yeşillendirilme yapıldı. Zeytin ve harup ağaçları geçen yıl ekildi. Bu ağaçların tekrar canlanması için çalışma yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu ağaçların ürünlerinin ülke ekonomisine katkı koyması sağlanmalı. 

Adnan Kemal: Hükümet edenler hizmet etti diyor. Saatleri bu yıl geri aldılar geçen yıl almış olsalardı üç kişi hayatını kaybetmezdi belkide. Bu yıl seçim var diye geri aldılar. Böyle bir devlet yönetimi ve hükümet mi olur. Halk her şeyi görüyor. Bu ülkeyi yönetecek siyasi partiler vardır.  İş yapamayana tokat vurmayı bilmeliyiz.

Tözün Tunalı: Güzel günler görebilmek için hükümetleri değiştirme zamanı gelmiştir. Göreve gelenler beceremedi onu da değiştirmekten çekinmemeliyiz. Bir gencimiz partili olmadığı için kırsal kesim arsası alamamış. Satın almaya gitmiş aracının aracısı 38 bin sterlin istemiş. Yazık günah, işçi köylü zor şartlar altında para kazanıyor. Taş ocakları büyük dert. Köylerde insanlar kanser. Ülkede hangi branşa ihtiyacımız var bilmiyoruz ve beyin göçü yaşıyoruz.  Büyük şirketlerden vergi toplanamıyor.

Metin Ertop: Bu ülkenin insanı zorluklarla kara sabanla tarla sürüp ekin topluyordu. Kooperatif kuruldu 1940’larda ve çiftçiler rahata kavuştu. Gübre alıp ürünlerini satabiliyorlardı. 1974 sonrası bir sürü kooperatif doğdu. Kooperatifçilik darmadağın oldu. Ülkenin kalkınması için kooperatifçiliğe önem verilmesi gerekir.

Zorlu Töre: Birleşik Kıbrıs çözüm olsun meselesi tam bir hikâye… Rumların yaklaşımı belli… Bölgelerin verilmesini kabul etmiyoruz. KKTC’ye sahip çıkmalıyız ve bu topraklara kök salmalıyız.

Sunalp Derviş Sancar: Milli hisler taşıyan ve milli menfaatler için çaba gösteren birçok kesim vardır. Sorunlara çözüm getirilmezken yıllardır hükümet edenler hangi yüzle halkın karşısına çıkıp oy isteyebiliyor. Göreve gelip de yapamayan varsa gitmesini bilmeli.

Biray Hamzaoğluları: Çok şeyler gördük bu memlekette. Rant sağlama mevcut ülkemizde. Danışıklı dövüşler memleketi kötü bir hale getirdi. Emekçilerde çabalıyor bir şeyler yapmak için. Halk sandığa gitsin istediğini seçsin.

Mustafa Naimoğluları: Herkes kendi penceresinden bakarsa topluma hizmet verilemez. O kadar sorun var ki hangi yüzle oy isteyeceğiz. Halk, adalet, hizmet, üretim istiyor. Halk usandı kandırılmaktan. Onlarca parti, bir köy nüfusu kadar aday hangi yüzle nereyi gezecek.

Ali Yenen: UBP icraatlarını savunmasın. Tartışılması gerekenler köy sorunlarıdır. Siyasi partiler reklamını başka yerde yapsın. Çözüm bulacaklarsa buraya gelip konuşsunlar. Buraya bir üniversite getirilmeli.

Mustafa Sakallı: Bölgenin en büyük sorunu silodur. Çiftçinin sıkıntıları.  Milletvekilleri konuşmasın kendi sorunlarımızı konuşalım. 

Erdoğan Mani: Köy sorunları tartışılmalı. Siyasi arenaya döndürülmesin köy programları. Hayvancı ve ziraatla uğralan hayvanların bir sürü sorunları vardır.