Hep söylüyoruz; ‘’ Geleceğimiz gençlerindir.’’ Fakat sadece söylemlerde kalması da bir o kadar acıtıyor yüreğimizi.

Halen daha, hemen her şeyin masaya yatırıldığı bir ortamda, gençler ile ilgili tek bir planlamanın yapılmaması batmıyor mu gözünüze?

Tek bir gençlik politikası olmaması ve bunun yanında işsizlik, göç, geçim sıkıntısı çeken gençlerin tutunacak dallarının olmaması acıtmıyor mu yüreğinizi?

Şunu özellikle belirtmek isterim. Ne istediğimizi bilmezsek ve hakkımızı kendimiz almazsak, bu şekilde yerlerde sürünmeye devam edeceğimiz gerçeğidir.

Kişisel menfaatler, günü kurtarma politikaları, bireysel çözüm önerileri bizi bu durumdan daha ileriye asla ama asla götürmez. Bunu birebir yaşayarak, açık bir şekilde gördük.

Hissettiklerimiz veya gördüklerimizden ders almıyoruz. Benim aklım bunu almıyor. Ama diyelim ki kabul ettim.

Yaşadıklarımızdan ders almamak ve halen daha kangren olmuş yapının üstüne taş koymak benim tarafımdan asla kabul edilemez. Bunu hiçbir şekilde kabul edemem arkadaş!

Neler yapılabileceği noktasında çok güzel ve yerinde önerilerim var elbette. Ve şuna kesinlikle inanıyorum ki, kendi yerel zenginliklerimiz bize yeter.

Biraz sabır ve biraz da güven. Eski düşünce yapısının bizi en fazla getireceği nokta burasıdır.

Zaman; üretme, çalışma, yeni politikalar oluşturma ve hedef etrafında kenetlenme zamanıdır.

Günübirlik menfaatler peşinde koşmazsak, bırakın bugünümüzü geleceğimizi de garanti altına alacağız.

Kısa ve net; adımları küçük olanın, hedefleri de küçük olur.

Zaman, büyük adım atıp, hedefleri büyük tutma zamanıdır.

Bu iş, kararlı ve dik bir duruşla olacaktır. Elif gibi dimdik duran gençler, hem ülke geleceğini, hem de yaşadığımız toprakların geleceğini şekillendirecektir.

Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.