Dışişleri Bakanlığı, bakan Tahsin Ertuğruloğlu’nun “1974 sonrasında Rum makamlarından müracaat ederek almış olduğu herhangi bir kimlik kartı veya pasaportu bulunmadığını” açıkladı.

Açıklama şöyle:

Uluslararası antlaşmaların imzalanmasıyla kurulan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti, Rum-Yunan ikilisinin Ada’yı Yunanistan’a bağlama arzusu nedeniyle sadece 3 yıl varlığını sürdürebilmiştir.  Bugün, Ada’da KKTC ve GKRY olmak üzere iki ayrı Devlet bulunmaktadır.
 
GKRY, 1964’ten bugüne, artık varlığı son bulan 1960 Ortaklık Cumhuriyeti ünvanını kullanarak Kıbrıs Türk halkının en temel insan hak ve özgürlüklerini her alanda ihlal etmektedir. GKRY, bu sözde ünvanını, Kıbrıs Türk halkına karşı bir baskı unsuru olarak kullandığını Kıbrıslı Türklere ait pasaportları iptal etmek ve pasaport ısdarı için müracaat etmeyi engellemek amacıyla aldığı kararla da bir kez daha göstermekten çekinmemiştir. Sözkonusu karar hiçbir hukuki zemine dayanmamaktadır.
 
Uluslararası toplumun GKRY’ne sözde “hükümet” ünvanını bahşetmesi, GKRY’nin Kıbrıs Türk halkının insan haklarını sürekli ihlal etmesinin temel kaynağıdır. GKRY’nin, uluslararası toplumun desteğiyle, Kıbrıs Türk halkına uyguladığı izolasyon, seyahat özgürlüğü dahil, Kıbrıs Türk Halkının yaşamını her alanda olumsuz etkilemektedir.
 
Uygulanan izolasyonun ortaya çıkardığı zaruret Kıbrıs Türk halkını, ortağı olduğu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarını kullanma yönüne itmektedir. Kıbrıs Rum tarafı, bu zarureti bir tehdit unsuru olarak kullanmaktadır. Rum tarafının bu tasarrufları, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir Kıbrıs Rum devletine dönüştüğünü ispat etmektedir. Bu gerçekler, Ada’da ancak ve ancak iki Devletin egemen eşitliğine dayalı bir işbirliği modelinin tek ve en iyi seçenek olduğunu kanıtlamaktadır.
 
Kıbrıs Türk tarafının gerek Kıbrıs konusu gerekse Kapalı Maraş’a ilişkin benimsemiş olduğu ezber bozan yeni politikaları, statükodan tek taraflı menfaat sağlayan Rum tarafını çaresizliğe itmektedir. Bu çaresizliğini hukuk ve akıl dışı karar ve uygulamalarla yansıtmaktadır.   
 
Yerel basında konuya ilişkin çıkan haberlerde pasaportları iptal edilen Kıbrıslı Türkler arasında Sayın Bakanımızın da olduğunun iddia edilmesi gerçekleri yansıtmamaktadır. Sayın Bakanımızın 1974 sonrasında Rum makamlarından müracaat ederek almış olduğu herhangi bir kimlik kartı veya pasaportu bulunmamaktadır. Bu nedenle konuya ilişkin yapılması muhtemel haberlerde bu olgunun dikkate alınmasını ümit ederiz.