Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun yanı sıra, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali M. Başçeri, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, milletvekilleri, dernek, kurum, kuruluş ve okul temsilcileri, sivil ve askeri zevat, öğrenciler ile Küçük ailesi üyeleri katıldı.

Anıta çelenklerin sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilip yarıya indirilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tatar, anıt özel defterini imzaladı. LTL öğrencisinin şiir okuması sonrası Fazıl Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar’ın konuşmasının ardından tören sona erdi.

KORUMA POLİSLERİNİN MOTOSİKLETİ MÜZEDE SERGİLENECEK

Tören sonrası, Dr. Fazıl Küçük’ün koruma polislerince kullanılan motosikletlerden biri olan ve Arkın Grup tarafından restore edilen “Triumph” marka motosiklet, Dr. Fazıl Küçük Müzesi’ne teslim edildi. Bu nedenle Dr. Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük, Arkın Grup Direktörü Erbil Arkın’a teşekkür plaketi sundu.

KÜÇÜK: “ÜLKE DR. KÜÇÜK ÖRNEK ALINARAK YÖNETİLİRSE DAHA GÜZEL VE REFAH GÜNLER GELECEK”

Dr. Fazıl Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük anma töreninde yaptığı konuşmada, ölümünün 38. yılında her gün Dr. Fazıl Küçük’ün değerinin daha da çok anlaşıldığını kaydetti.

Küçük, Dr. Fazıl Küçük’ün Kıbrıs mücahit birliği diye hiçbir şeyi olmayan bir topluluğu yoktan var ederek İngilizlere ve EOKA’ya karşı mücadele verdiğini, en zor günlerde hep Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu anlattı.

Mehmet Küçük, bugün, dış siyasetteki belirsizliklerle birlikte 38 yıl önce kurulan KKTC’nin hak ettiği yerde olmayışının gözlemlendiğini, Covid-19 pandemisinin yarattığı olumsuzlukların, sağlık ve eğitim alanında yaşanan sıkıntıların, TL para biriminin yabancı paralar karşısındaki değer kaybının Kıbrıs Türk halkı üzerinde yarattığı karamsarlığa rağmen, Kıbrıs Türkü’nün geleceğinin Anavatan Türkiye’nin garantisi altında bulunduğunu söyledi.

Küçük, ülkenin, Dr. Fazıl Küçük örnek alınarak, iman, azim ve kararlılıkla yönetilmesi halinde daha güzel ve refah günlerin geleceğine yönelik inancını da dile getirdi.

Dr. Fazıl Küçük’ün koruma polislerinin sürdüğü motorun restore edilmesinin ardından bugün törende kendilerine teslim edildiğini de belirten Küçük, söz konusu polislerin çoğunun bugün hayatta olmamalarına rağmen her zaman Küçük ailesinin birer ferdi gibi muamele gördüklerini kaydetti ve “Ruhları şâd olsun” ifadelerini kullandı.

TATAR: “KIBRIS’TA İKİ HALK OLDUĞU GERÇEĞİNİN GÖRÜLMESİNİ SAĞLADI”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Dr. Fazıl Küçük’ü sevgi, saygı, özlem ve rahmetle andığını belirterek başladığı konuşmasında, Küçük’ün kendisini Kıbrıs davasına adamış, Ada sathında Kıbrıs Türk halkını örgütlemeye çalışırken aynı zamanda Türkiye’de de davanın anlaşılması için yaptığı çalışmalar ve katıldığı mitinglerle, Kıbrıs’ta iki halkın var olduğu gerçeğinin tüm dünya tarafından görülmesini ve tescillenmesini sağladığını belirtti.

Tatar, 1937’lerden başlayan milli davanın bugün Rum-Yunan ikilisinin değişmemesi nedeniyle halen devam ettiğini söyleyerek, Dr. Fazıl Küçük’ün 103 köyden kovulan, evleri yıkılıp-yakılan Kıbrıs Türklerine kendi malından verip göçmen evlerinin yapılmasını sağlayacak kadar da fedakâr olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı, bugün Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere bakıldığı zaman Fazıl Küçük’ün ne kadar ileri görüşlü ve öngörülü olduğunun anlaşıldığını da kaydederek, kendisini, silah arkadaşlarını ve aynı zamanda Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ı da sevgi, saygı, minnet ve rahmetle andığını belirtti.

“Bugün bir devletimiz var, cumhuriyetimiz var, Türkiye Cumhuriyeti her zaman yanımızda ve göğsünü tüm dünyaya karşı siper ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Adada Kıbrıs Türkü’nün egemen varlığının kabul edilmemesi halinde Kıbrıs’ta hiçbir anlaşmanın söz konusu olamayacağının altını çizdi.

Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’nün nereden nereye geldiğinin iyi bilinmesi ve bundan sonra halka yapılan çağrılarda egemenlik temelinde bir çözüm için mücadele verilmesi gerektiğini kaydederek, bugün KKTC’de yeni anlayış, yeni vizyon ve yeni bir siyasetin söz konusu olduğunu kaydetti ve Dr. Fazıl Küçük’ün “Kıbrıs meselesi Türkiyesiz çözülemez” sözlerini hatırlatarak konuşmasını tamamladı.

ÖZEL DEFTERDEN… “KIBRIS TÜRK HALKININ YÜREĞİNDE VE MÜCADELESİNDE YAŞIYORSUNUZ”

Cumhurbaşkanı Tatar, Anıt Özel Defterine ise şunları yazdı:

“Özgürlük ve Bağımsızlık Mücadelemizin Lideri, Aziz Dr. Fazıl Küçük;

En karanlık günlerde ve en ağır koşullar altında, direniş meşalesini yakarak başlattığınız özgürlük ve egemenlik mücadelemiz devam ederken, bugün yine bir kez daha huzurunuzda olup, sizleri saygı, sevgi ve büyük bir özlemle anıyoruz.

Önderlik ettiğiniz varoluş mücadelesinde belirlediğiniz, “Kıbrıs Türkü Türkiyesiz var olamaz” ve “Kıbrıs meselesi Türkiyesiz çözülemez” ilkeleri rehberimiz olmaya devam ederken, bu ilkeler yolumuzu aydınlatmakta ve mücadelemize güç vermektedir.

Mücadelemizden ve ilkelerinizden aldığımız ilham ve güçle mücadeleye devam ederken, kuruluşunda ve temellerinde büyük fedakârlıklarınız bulunan KKTC’yi sonsuza dek yaşatmak azim ve kararlılığındayız.

İfade ettiğiniz gibi, vatan bildiğimiz bu topraklarda, Rum’un azınlığı olmayacağız, devletimizden, özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan, Türkiye ile Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz.

Aziz liderimiz rahat uyuyunuz. Kıbrıs Türk halkının bugünlere ulaşmasında verdiğiniz mücadele, bu mücadelede ortaya koyduğunuz özveri ve fedakârlıklarınız asla unutulmayacak, nesilde nesle aktarılacaktır. Kıbrıs Türk halkının yüreğinde ve mücadelesinde yaşıyorsunuz.

Ruhunuz şad olsun.”