19 yaşında OZAN POLAT ...
 Hem okuyup hem çalışan  OZAN.  Her emekci gibi ekmeğinin peşinde olan OZAN. Hizmetinin karşılığını alamadığı için öldürülmeye teşebbüs edilen OZAN bildmiz mi SAYIN YETKİLİLER. 

Ülke hırsızlık,  öldürmeye teşebbüs , uyuşturucu ve alabildiğine yabancılar ile her gün suç adası konumuna istikrarla ilerliyor sayenizde. 

Daha 19 yaşında ekmek parasını kazanmak için mücadele eden bir  gencimiz , şimdi şu sıralar hayat mücadelesi veriyor. Hayatta kalmak için savaşıyor. 

NEDEN Mİ?

Ülkeye  ne idiği belirsiz, amaçsız, tanınmayan insanların , denetimsiz şeklide ellerini  kollarının sallayarak geldikleri  için. Para uğruna  kim olduğuna, ne olduğuna, nasıl bir suç potansiyeline sahip olduğuna bakılmaksızın adaya giriş izni verildiği  için..

*Soruyoruz siz sayın yetkililere hanginizin umurunuzda bu genç.. 

*Soruyoruz sizlere  siyasi kavagalarınzdan ve başarısızlıklarınız'dan başınızı kaldırıp ülkenin haline baktınız mı?...

*Soruyoruz sizlere geçtiğimiz günlerde aldığınız yabancı öğrenci denetim kararı'nın ne kadar arkasında duracaksınız?...

*Soruyoruz sizlere bu ülkenin halkı'nın huzurunun, refahının ve dahi maddi gücünün ne kadar çöktüğünün farkında mısnız?...

*Vatandaşın evleri soyuluyor, hayatlarına kasp ediliyor. Sağlık ve eğitim  hanginizin umrunda?...

*Ve Soruyoruz sizlere ne zaman vatandaşınız KOLTUĞUNUZDAN önemli olacak?...

ÜLKEDE YOL YOK!
ELEKTİRİK YOK!
MAAŞ YOK!
SAĞLIK YOK!
EĞİTİM YOK!

AMA KRALIK VAR.. 

Başka bir açıklaması olamaz. Başka türlü düşünmek gelmiyor elimizden. 

Evet KKTC'de  KRALIK var.. 

Hem başbakan, Hem parti başkanı kim bilir belki de bir gün Cumhurbaşkanı. 

Nasıl bir yönetim şekli bu? Nasıl ülkeyi ele geçirmek? Nasıl o kadar kaos ve istenmemeye rağmen ısrarla oturmak kalmak. Baba'dan oğula olmasa da yandaş'dan  yandaşa devir teslimi ile olumsuzlukları görmezden gelerek yola devam diyorlar. 

Ülkenin getirildiği nokta, yaşanan ekonomik sıkıntılar, peşisıra sağlığın,  
 eğitimin  çöküş durumunda olmasının ne kadar görmezden gelinerek sadece ben benim diyenler ile aynı adayı paylaşmak ve buna  mağruz kalmak.

Kendi ülkesinde huzur, barış, refah bir yaşam sürmeyen insanların ağızlarından,  düşüncelerinden nasıl olumlu sözler yorumlar bekleniyor o da ayrı bir soru. 

Bu ülkede ne zaman evler açılıp soyuldu? Ne zaman bu ülkede insanlar sokak ortasında öldürülmeye başlandı?. Ne zaman bu ülke de dolandırma, hızrıslık bu kadar açık ve sık oldu?..  Ne zaman bu ülkenin insanı bu kadar aç, çaresiz ve bu denli görmezden gelindi?.

KKTC üçüncü dünya ülkesi insanların'dan ibaret değildir. KKTC evleriniz'den meclise var olan yola kadar da   ibaret değildir.  KKTC sizlerin de değildir. Bu ülkede var olan her türlü olumsuzluk  kendilerini KRAL sanan şahsiyetlerin eseridir. 

Koltuklarda yerinizi almak için muhtaç olduğunuz , halkı köprüyü geçtikten sonra çöpe attığınızı her gün ıspatlıyorsunuz.  Ölenin öldüğü, soyulanın soyulduğu, aç kalanın  aç kaldığı yerde bırakıldığını ve sadece kendiniz için varoluş mücadelesini verdiğinizi izliyoruz malesef. 

KRALIKLAR günü gelince yıkılır . Yeni dönemler başlar. Bir gün sizin de KRALIĞINIZ son bulacak..

Bu halk hep şunu söyler, 

KIRK GÜN KAR YAĞAR 
BiR GÜN AV OLUR.

KARAKUŞ